TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin, Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nü
yaşatmak için düzenlediği yaz okulu bugün (23 Temmuz) başlıyor.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Ankara
Şubesi’nin, Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nü yaşatmak için
düzenlediği yaz okulu bugün başlıyor. Meslek ve sanatçı derneklerinin
katılımıyla oluşturulan “Hasanoğlan Çalışma Grubu” ile enstitüye ait binalarının
mimarı yapısı ve çevresindeki bitki dokusunun korunabilmesi amacıyla yapılacak
yaz okulunda, yaklaşık 100’e yakın gönüllüyle çalışmalar yürütülecek.
Dönemin İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’un desteğiyle 1941
yılında 266 köy enstitüsü öğrencisinin katılımıyla kurulan Hasanoğlan Köy
Enstitüsü’nün yeniden canlandırılması için oluşturulan “Hasanoğlan Çalışma
Grubu” 10 günlük yaz okulu boyunca, yıkılmaya yüz tutmuş sinema, müzik salonu ve
açık hava tiyatrosunun bulunduğu enstitü binalarının mimarı özelliklerini
belirleyecek, ölçülerini alacak. Bitki dokusunun da belirleneceği yaz okulunda,
mimarlık, ziraat fakülteleri ile peyzaj mimarlığında okuyan öğrenciler de
kendilerini geliştirme imkanı bulacak.
Yeni Kuşak Köy Enstitüler Derneği Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı
Alper Akçam, 70 yıl önce köylü çocuklarının elleriyle
kurdukları binaların anıtsal nitelikte olduğunu söyleyerek, “O binaların
yıkılmasını beklemek ya da yeni binalar kurarak oradaki tarihsel dokuyu
örselemeye çalışmak değerbilmezlik örneği olacaktır. O kavruk, ayakları çarıklı,
yoksul çocuklar birer Anadolu ateşi haline dönüşerek eğitim seferberliği
başlattılar. Bu ülkeye emek veren insanların emeğine sahip çıkmanın köy
enstitüleri ruhunun yeniden yaşatılması nedeniyle çok önemli olduğu
inancındayız” dedi.
Üniversite kurulabilir
Binaların bir an önce onarımının yapılması gerektiğini söyleyen Akçam,
“Türkiye Cumhuriyeti’nin o kadar olanakları var. Sinema salonunun onarılması bu
kadar zor mudur? Müzik işliğinin de bir an önce kurtulması gerekiyor. Oradaki
yapıların onarılması, kurtarılması için herkesi duyarlı olmaya çağırıyorum.
Bizim olanağımız yok. Ankara Üniversitesi’ne, Gazi Üniversitesi’ne ya da başka
bir üniversiteye devredilebilir. Geçici süreyle, bir protokolle yaz kampı,
gençlik merkezi için kullanılabilir ya da çocuk üniversitesi kurulabilir” diye
konuştu.
Müze olmalı
Enstitüye ait kitap ve fotoğrafların arşivleneceğini de söyleyen Akçam şöyle
konuştu:
“Orada dağınık bir şekilde duran eserler, resimler var. Müzeye, Kültür
Bakanlığı’na bağlı bir müze statüsü kazandırılmasını istiyoruz. Hasanoğlan’da
eğitim tarihi gibi bir müze olması gerekir. Gönüllülerin bir araya geldiği bir
dernekle odayla bu işlerin merkezi olarak yürütülmesi mümkün değil. Bunun için
bir an önce ilgili kurum ve kuruluşların gerekli duyarlılığı gösterip bizlere
yardımcı olmalarını istiyoruz.”
Manevi bağımız var
Çalışmalara gönül veren Yapı, Endüstri Meslek ve İnşaat Teknik
Liseleri Mezunları Derneği’nden (YAPIDER) Asım
Berkant ise, köy enstitüleriyle manevi bir bağları olduklarını
belirterek, “2008’de kurulan derneğimizin ilk olarak yapacağı işlerin başında
Hasanoğlan Köy Enstitüleri geliyor. Yapı Meslek Lisesi, Yapı Usta
Okulu 1931 yılında kuruldu. Burada okuyan öğrenciler ile eğitim veren
öğretmenler köy enstitüleri inşaatına yardımcı olmuşlardır. Bu nedenle köy
enstitüleriyle manevi bir bağımız var, enstitülerin eğitim sistemi de aşağı
yukarı bizimkiyle aynı. Binaların restore edilerek yine aynı işlevde
kullanılması gerekir” dedi.
|