Artvin'de yapılmak istenen (HES) Hidro Elektrik
Santrallarına karşı İstanbul Sefaköy Kültür
Merkezi'nde gerçekleştirilen 'Halk suyuna sahip
çıkıyor' paneli, çevre duyarlılığına sahip Artvin halkını HESlere karşı
biraraya getirdi. Katılımcıların, akordionlarla karşıladığı panel, HESlerin
doğal hayata vereceği tahribatın anlatıldığı sinevizyon gösterimiyle başladı.
Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Beyza
Üstün, Dünya Su Konseyi'nin 2006 yılında 'havzaları
birlikte yöneteceğiz' diyerek gözlerini Türkiye'ye diktiklerini Kamuya ait olan
Devlet Su İşlerinin de çevre ve orman bakanlığına bağlanması ile birlikte plan
yapma yetkisini ellerine geçirdiklerini ifade etti. Üstün, bu planla istedikleri
her şeyi özel sektöre devrettiklerini belirtti.
Kapitalizmin yeni sermaye aracı su
HES’i yapanların çaktırmadan maden aramaya da başladığını vurgulayan
Üstün Hes'in yapıldığı yerlerin maden olan yerlerle aynı yerde
olduklarına dikkat çekti. Üstün sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün bunların arkasında yatanların özelleştirme ve kapitalizm olduğunun
bilinmesi gereklidir. Kapitalizm patladı ve su artık yeni sermayesi. Bunları
bilmeden sağlıklı müdahale edilemez. Tek çaremiz hep beraber olmak ve örgütlü
mücadele vermek."
‘Susuzluktan ölen 5 milyon insan var’
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Çalışma Grubu Üyesi Murat
Gökdemir'de dünyada 1,2 milyar insanın temiz sudan yoksun olduğunu her
yıl 5 milyon insanın da suya ulaşamadığı için öldüğünü kaydetti. Suyun Petrol
gibi alınıp satılabilen bir meta olarak kullanıldığını vurgulayan Gökdemir bunu
hazırlayanların Küresel Su Ortaklığı, Dünya Su Konseyi, Dünya Ticaret Örgütü ve
IMF gibi uluslararası organizasyonlar olduğunu söyledi.
Elektrik Mühendisleri Odası'ndan Cengiz Göltaş ise yaşamın
her alanında vazgeçilmez olan suyun üretimi konusunda Türkiye'de çok yanlış
yatırımlar yapıldığını ve bunların bedellerinin hâlâ ödenmekte olduğunu söyledi.
Amasya, Bartın termik santralleri, Fırtına Vadisi ve Hasankeyfin yok edilmesinin
gündeme gelmesinin ardından yeni bir yanlışa daha imza atıldığının ve bu
yanlıştan dönülmezse Doğu Karadeniz sularının bir ticaret alanına dönüşeceğinin
altını çizdi. Enerjinin insanın ihtiyacı olduğunu ama yaşamı yoketmek adına
yalanlarla savunulamayacağını belirtti.
‘Bu keteyi onlara yedirmeyeceğiz!’
Şavşat Papart Derelerin Kardeşliği Platformu Sözcüsü emekli öğretmen
Ayvaz Işık, "Ekonomik Sosyal ve Kültürel alanda büyük bir
değişim geçiriliyor. Köyde tarımın sona yaklaşması bizi büyük şehirlere göç
etmeye zorladı. Şehirde yaşamanın zorlukları da bize huzur vermedi. Bizlerin
aklına burada yaşadığımız sıkıntılarda hemen köyümüz gelir. Çünkü orası kimse
ile paylaşılamayacak kadar değerlidir. Şehirlerin rantını zamanında cebine
indirenler, köylerimize ve derelerimize de gözlerini dikti. Şavşat'ta böyle kete
yok. Bu keteyi onlara yedirmeyeceğiz" dedi.
Çevrecilere rağmen HES, Mersin’de kuruldu
Mersin'in Erdemli ilçesine bağlı Esenpınar köyü yakınında yapımı tamamlanan
'Lamas III-IV Hidroelektrik santralı (HES) 'hizmete' girdi. Yöre halkının ve
çevrecilerin doğayı katledeceği gerekçesiyle karşı çıktığı proje, böylece hayata
geçmiş oldu. Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, 2007 yılında yapımına
başlanan ve 32 ayda tamamlanan hidroelektrik santralının 55 milyon Avro'ya mal
olduğunu ve yılda 160 milyon kw/saat enerji üreteceğini söyledi. Aksoy,
hidroelektrik santralıyla birlikte Mersin'in üretim kapasitesinin yüzde 37'ye
çıktığını iddia etti.
|