img src="http://www.yapi.com.tr/Uploads/HaberMedya/2008\sektorel\59481-3.JPG" align="right" hspace=5 vspace=5>Krea Group CEO’su Hakan Kodal, “2008 için temkinli olsak da hız kesmiyoruz, yatırımcılarımızın güveni sürüyor” dedi. Hyatt Otel’de gerçekleştirilen sohbet yemeğinde basın mensuplarıyla bir araya gelen Hakan Kodal, 2007’yi değerlendirirken 2008’e dair öngörülerini de paylaştı. Krea Group’un mevcut projeleri Neo AVM Eskişehir, Neo AVM Pendik, NeoCity Bahçeşehir, NeoCity Adapazarı ve imzaları atılmış olan İstanbul İstinye’de yapılması planlanan residance projesine ek olarak Güney’de yapılacak olan konut projesi ile 900 milyon Dolarlık bir yatırım portföyüne ulaştığına değinen Kodal, bunun da yaklaşık 190 bin metrekare kiralanabilir, 200 bin metrekare satılabilir alan anlamına geldiğini söyledi.
Kodal, 2008 için “Temkinli olsak da hız kesmiyoruz” diyerek, 2007’de aldıkları Euromoney – Liquit Real Estate Awards ‘en iyi geliştirici’ ve ‘en iyi yatırımcı’ ödülleri ile Birleşik Markalar Derneği’nin Neo AVM Eskişehir’e verdiği ‘en iyi yılbaşı konsept tasarım’ birincilik ödülünün kendileri için bu anlamda teşvik edici olduğunu belirtti.
Türkiye ve Dünya ekonomilerinin gidişatını da değerlendiren Kodal, Türkiye için en büyük endişe kaynağının hala cari açık olduğunu, öte yandan faizlerin yüksek seyrettiğini ve enflasyonun daha da düşmesi gerektiğini söyledi. ULI’nin geçen hafta Fransa’da gerçekleştirdiği konferansta ele alınan senaryolara da değinen Kodal, ABD’nin her koşulda bir resesyon yaşayacağını, herkesin henüz en kötünün yaşanmadığı konusunda hemfikir olduğunu anlattı. Aralarında Türkiye, Rusya, Çin ve Hindistan’ın da bulunduğu bazı ülkelerin hala ilgiyle izlendiğini anımsatan Kodal, “Dinamikleri doğru olan projeler ve ülkeler bu krizden daha az etkilenecek” dedi.
Kodal, mevcut durumun, konut yatırımları açısından alım gücü olan orta sınıfa yönelik projeler geliştirilmesini cazip kıldığını, ancak buradaki arz fazlasının da bir arz kaymasını beraberinde getirebileceğine dikkat çekti. “Güven yaratan, marka değeri olan projeler öne çıkacak. Aslında gayrimenkul sektörü normal seyrine dönecek diyebiliriz”.
Türkiye için fırsatlar
- Nüfus dinamikleri,
- Gayrimenkul ihtiyacına doymamış yüksek sayıda orta ve büyük ölçekli şehirler,
- Ofis, lojistik, otelcilik dahil olmak üzere her alanda kaliteli yapı eksikliği,
- Gayrimenkulün nüfusun daha büyük bir dilimi için ulaşılabilir hale gelmesi,
- Mortgage piyasasına yönelik orta vadeli olumlu beklentiler,
Tehditler
- Uygulamada belirsizlikler (şeffaf ve güvenilir bilgi eksikliği, imar, planlama ve geliştirme süreçlerindeki bürokrasi ve zorluklar)
- Düşük standartların, kalite ve farklılaşmanın önüne geçmesi,
- Özellikle piyasa yeni girenlerden doğan rekabet artışı,
- Mal sahiplerinin yüksek beklentileri,
- Bazı bölgelerdeki arz fazlası,
- Yüksek konut kredisi faizleri.
|