ürkiye’de halen İMKB’de işlem gören
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) sayısı 23, toplam piyasa
değerlerinin ise 11 milyar TL civarında. Hali hazırda 18 GYO ise halka arza
hazırlanıyor. Bununla birlikte İMKB’de işlem gören GYO sayısının; kısa vadede
50’ye, orta ve uzun vadede ise 75’e sağlıklı bir şekilde ulaşabileceği de
öngörüler arasında yer alıyor.
Gerek gayrimenkul sektörü, gerekse Türkiye ekonomisi bütünü için büyük bir
önem arz eden GYO konusu; Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilmekte olan bir
konferansta, tüm detaylarıyla ele alındı. Sermaye Piyasası Kurulu
(SPK) ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği
(GYODER) işbirliğiyle düzenlenen 'Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı
Olmak' Konferansı, dün (15 Aralık perşembe) Ceylan Intercontinental
Otel’de gerçekleştirildi. Konferans, halka açık olan Gayrimenkul Yatırım
Ortaklıkları (GYO) ile GYO kurma sürecine ilişkin mevzuat, değerleme işlemleri,
yabancı yatırımcılar, GYO’ların halka açılma sürecinde edindiği deneyimler gibi
sektörün ihtiyaç duyduğu konu ve bilgilerin ele alındığı önemli bir platform
oldu. GYO’ların yanı sıra, bankalar, finans şirketleri, değerleme şirketleri,
proje geliştiriciler, yatırımcılar ve GYO olma potansiyeli olan tüm kurumlar ile
konunu kamu ve özel sektördeki uzmanlarını bir araya getiren konferans, sektörün
tüm oyuncularını buluşturdu.
Işık Gökkaya: Bilgi-veri üretimi ve paylaşımı birincil önceliklerimiz
arasında
GYODER Başkanı Işık Gökkaya, “GYODER olarak
gayrimenkul sektörünün bilgi-veri üretimi, paylaşımı ve eğitim gibi
ihtiyaçlarını karşılama misyonumuz her zaman birincil önceliklerimiz arasında
yer alıyor” diyerek, bu kapsamda SPK işbirliğiyle Türkiye’de bir ilki
gerçekleştirerek, Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Olmak Konferansı’nı
düzenlediklerini belirtti. Türkiye’de toplam 23 GYO’nun İMKB’de işlem gördüğünü
ve 18 GYO’nun ise halka arza hazırlandığını vurgulayan Gökkaya, “Türkiye
ekonomisi, üçüncü çeyrekte 8,2 oranında büyüme göstererek, 2011 yılı ilk dokuz
ayında ortalama 9,6 büyümüştür. Ekonominin lokomotif sektörü olan inşaat sektörü
ise hızlı büyümesini 2011 yılında da devam ettirmiş, yılın ikinci çeyreğinde
13,2 seviyesinde olan büyüme oranı ile GSYH içinde yüzde 6 paya sahip olmuştur.
İnşaat sektöründe yaşanan bu yüzde 13,2’lik büyümenin temel sebebi; özel
sektörün devam eden ve yeni yatırımlarından kaynaklanmaktadır. Üçüncü çeyrekte
ise inşaat sektörü 10,6 seviyesinde büyüme göstermiş ve 2011 yılı ilk dokuz
ayında ortalama 12,7 oranında büyürken, GSYH içinde yüzde 5,7 paya sahip
olmuştur. 2009 yılında yaşanan krizin kalıntılarını geride bırakıp 2010 yılında
toparlanan sektörümüz, 2011 yılında beklentilerin de üzerinde canlılık
göstermiştir” dedi.
"Kentsel dönüşümün finansmanı için sermaye piyasası araçları
geliştirilmeli"
Kentsel dönüşüm için gerekli yaklaşık 400 milyar doların sağlanabilmesi için;
sermaye piyasası araçlarının geliştirilmesi, yeni ürünlerin çıkarılması ve buna
paralel olarak GYO’ların sayısının artmasının önemine de değinen Işık Gökkaya,
“Bu anlamda, kentsel dönüşümün başarılı olabilmesi için imar hakkı transferi ve
imar haklarının menkulleştirilmesi de sağlanmalıdır. Türkiye’de gayrimenkul
sektörünün ve konut kredi stokunun daha da büyüyebilmesi, tabana yayılabilmesi
için ikincil piyasaların kurulması da şarttır” şeklinde konuştu.
Hüseyin Erkan: Gayrimenkul sektörümüzün gelişmişliği, tüm dünyada
konuşulur oldu
İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, kısa süre önce
Fas'ta gerçekleştirdiği temaslarda Türkiye'nin başarılarının konuşulduğunu
belirtti. Erkan, “Gayrimenkul sektörümüzün gelişmişliği, tüm dünyada konuşulur
oldu. Yabancı yatırımcıların gözü, Türkiye gayrimenkul sektörünün üzerinde”
dedi. Türkiye'de gayrimenkulün geleneksel bir şekilde en çok tercih edilen
yatırım araçları arasında yer aldığını belirten Erkan, “Sermaye Piyasası Algı ve
Potansiyeli Belirleme Araştırması sonuçlarına göre; ülkemizde gayrimenkul,
altından sonra en çok akla gelen ikinci yatırım aracı” açıklamasında bulundu.
Türkiye'de uluslararası normlarda bir gayrimenkul sektörünün oluşması, kurumsal
ve etkin bir finansal sistem kurulması gerekliliğine de değinen Erkan, bu
noktada GYO'ların önemine dikkat çekti. Erkan, 1997 yılında ilk kez İMKB'de
işlem görmeye başlayan GYO sayısının bugün 23'e yükseldiğini ve Aralık 2011
itibari ile piyasa değerlerinin de toplamda 11 milyar liraya ulaştığını
belirtti.
Vedat Akgiray: Gayrimenkul konusunda büyük iş yapmak istiyorsanız,
GYO olarak organize olun
SPK Başkanı Prof. Dr. Vedat Akgiray ise
“Türk ekonomisinde son birkaç yıldır tüm sürprizler olumlu yönde gelişiyor,
beklenilenin üzerinde büyüyor. Bunun önümüzdeki dönemde de böyle süreceğini
tahmin ediyorum. Özellikle Avrupa, genelde dünyadaki aşağı ve yukarı hareketler,
Türkiye'ye ek iş getiriyor. Büyümemizdeki olumlu artılar, sürprizler iyi
incelenirse, bunlardan kaynaklandığı görülecektir” şeklinde konuştu. Akgiray,
Türkiye ekonomisindeki büyümeyi; iyi yönetilen küçük ve kötü yönetilen büyük
AVM’lerin mukayesi ile örnekledi. Türkiye’nin ihracatının büyük bölümünün
Avrupa’ya gerçekleştirildiği ve bu coğrafyadaki durağanlığa karşın 2011 yılında
135 milyar dolar ile ihracatla tarihi rekor kırılmasına da dikkat çekti.
Gayrimenkul ve inşaatın, Türkiye'nin lokomotif sektörleri arasında yer
aldığını yineleyen Prof. Dr. Vedat Akgiray, ''Gayrimenkul değerlidir, ancak
likit değildir. Bu gayrimenkulleri GYO şeklinde dizayn ettiğinizde ise; ortaya
likit gayrimenkul çıkıyor'' açıklamasında bulundu. Şu anda gayrimenkul konusunda
büyük iş yapmak isteyen bir girişimcinin, GYO olarak organize olmamasının hiçbir
nedenini düşünemediğini belirterek, davette bulundu.
Gayrimenkulün finansmanı için farklı modellerin de bulunduğunu belirten SPK
Başkanı Prof. Dr. Vedat Akgiray, ''Geçen sene kira sertifikası düzenlemesi
yaptık. Aslında varlık finansman modeli, sanki gayrimenkulün finansmanı için
düşünülmüş ve bulunmuş bir model'' dedi. Akgiray, endekse dayalı risk yönetimi
ve benzeri amaçlı bir çok finansal kontrat da sunulabileceğini ifade etti. GYO
modelinin her bakımdan değerli bir model olduğunu vurgulayan ve bir eksisinin,
sakıncasının, korkulacak ya da zor bir tarafının olmadığını belirten Akgiray,
bürokraside yaşanan sıkıntıları da, öğrendikçe ortadan kaldırmaya çalıştıklarını
belirtti. GYO’ların 10 milyar liralık portföy değerinin de, günümüz Türkiye’si
için çok düşük olduğunu belirten Akgiray, bu rakamın en az 100 milyar TL olması
gerektiğini vurguladı.
|