İstanbul'un En Gürültülü Noktası...
12. Ulusal Akustik Kongre ve Sergisi
Gürültü Şampiyonu 'Trafik' Oldu
Binalarda Yeni Dönem Başlıyor
Gürültü Haritası Çıkarıldı
Gürültü Kontrolünde Mimarın...
Amaç Gürültü Konusunda Farkındalık...
Binalarda Ses Yalıtımı ve...
İnşaat Gürültüsü Tehlike Çanları...
İstanbul Dünyanın Sağır Eden...
Avrupa'nın Havası En Kirli...
'Zarar Kirletenden Alınacak'
Binalara Akustik Uzman Geliyor
Ses Yalıtımı Zirvesi'nde Sessizlik...
Gürültü Kirliliğine Karşı Farkındalık Seferberliği Başlatıldı
Günümüz kent yaşamında hemen herkesin olumsuz etkilendiği gürültü kirliliği ve ses yalıtımı konusu, Türkiye’de ilk kez düzenlenen ‘Ses Yalıtımı Zirvesi’nde uzman isimler tarafından masaya yatırıldı.
İZODER’in (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği), Sheraton Grand İstanbul Ataşehir’de düzenlediği ‘Ses Yalıtımı Zirvesi’ni; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın desteği ve Basf, Bonus|Wooler, DKM, Filli Boya|Capatect, İzocam, Ravaber, Terra\Wool markalarının sponsorluğunda gerçekleştirdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk ve İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu’nun açılış konuşmasını yaptığı zirveye, yabancı konukların da aralarında bulunduğu, doktor, psikolog, mimar ve mühendislik alanlarında uzman ve akademisyen isimler konuşmacı olarak katıldı.
“Ses yalıtımı farkındalığını, bilinçlenmesini sağlama seferberliğimiz çağdaş yaşam koşullarına doğru önemli bir hamledir” diyen İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Sanayileşme, kentleşme, globalleşme, güçlü ekonomik imkanlar ve yaşam kolaylıkları sunarken, beraberinde yaşamımıza farkında olduğumuz/olmadığımız sorunları da taşıyor. Kontrolsüz ses ve gürültünün etkileri, çözüm yolları ve ses yalıtımı farkındalığımız, ülkemizin gelişimi ile uyumlu gelişmemiştir. Amacımız, ses ve gürültü kirliliğinin hayatımızda, sağlığımızda, toplum uyumunda yarattığı derin tahribatları fark etmemiz, bilinç seviyemizin artması, çözüm adımlarının bilinmesidir. Ülkemize, halkımıza yakışan, hak ettiğimiz çağdaş ve konforlu yaşam ortamları için kontrolsüz ses ve gürültüden arınma hamlesinin başlatılmasıdır” dedi. İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu “Gürültü, sağlığımızı 35 kritik etki ile tahrip ediyor” “Binalarda gürültü kirliliğini minimize etmek için çalışma yürütüyoruz” Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk “Konuşmaları 1,5 metreden duyamıyorsak sorunlar başlıyor” “Kabul edilebilir gürültü düzeyi, kişinin sessiz bir ortamda 1,5 metreden günlük konuşmaları anlamakta güçlük çekmeye başladığı sınırdır” diyen KBB Uzmanı Dr. Hakan Yenice, gürültünün hangi fizyolojik hastalıklara davetiye çıkardığını şöyle sıraladı: “Gürültü işitme duyusu ve yollarında zararlara yol açar. Gürültünün kişilerde huzursuzluk, uykusuzluk, sinirlilik konsantrasyon bozukluğu gibi etkileri vardır. Çalışma etkinliğini azaltır, düşünmeyi engelleyebilir. Bellekle ilgili çalışmalar, sözcük öğrenme amacıyla yapılan çalışmalar gürültüden etkilenmektedir. Öğrenme yaşantılarının olumsuz etkilenmesi özellikle okullarda belirgindir. Gürültülü bölgelere yakın okullarda öğrenme etkinliğini azaltıcı etki yapar. Karakter değişikliklerine neden olabilir. Eğilimi olanlarda sorunların ve bunaltıların ağırlaşmasına yol açar. Çabuk sinirlenme ve kızgınlığa yol açar. Vücut kortizol, adrenalin gibi hormon düzeylerini etkilemek suretiyle çarpıntı (taşikardi), yüksek tansiyon gibi kalp ve tansiyon hastalıklarına sebep olduğu biliniyor. Aralıklı ve ani gürültü, kişide ani adrenalin deşarjı yaratarak dikkat azalması, uyku düzeninde bozulmalara neden olabiliyor.” “Gürültü, psikolojimizi ve gündelik performansımızı çok olumsuz etkiliyor” Gürültünün, istisnasız herkesi etkileyen bir sorun olduğunun altını çizen Psikolog İrem Erdem Atak, “Gürültünün en belirgin etkileri, rahatsızlık, sıkıntı ve gerilim duygusudur. Gürültüden kaynaklanan sinir bozukluğu, korku, tedirginlik, yorgunluk ve zihinsel etkilerde yavaşlama önemli belirtiler olarak fark edilmektedir. Ani olarak yükselen gürültü düzeyi insanlarda korku da oluşturabiliyor. Üstelik gürültü uyku kalitesini de bozabiliyor. Uykuya dalmadaki güçlük, uyku sırasında uyanma, çok erken kalkma ve genel olarak uykusuzluk hissetme, sayılabilecek önemli etkilerdendir. Ayrıca gürültü, gündelik performansı etkileyen bir durumdur. Genel anlamda iletişim güçlüğü oluşabilir. Gürültü, okuma ve öğrenme durumundaki performansı da bozabilir. Dikkat gerektiren, hafızayı zorlayan, özellikle dil ve dili dinleme-konuşmaya dayalı etkinlikler ve öğrenimler olumsuz etkilenir. Kelime hafızasını bozucu bir rol oynayan gürültü; düşünsel aktivitelerin işlerliğinde zorluk oluşturur. Öte yanda problem çözme becerilerini de olumsuz etkiler. Gürültünün iş verimini azaltması da söz konusudur. İş verimliliği ve üretkenlik ile ilgili etkileri konusunda yapılan çalışmalar, karmaşık işlerin yapıldığı ortamın sessiz, basit işlerin yapıldığı ortamların ise biraz gürültülü olması gerektiğini göstermiştir. Çalışma hayatında olması gerekenden fazla bir gürültü olduğu durumlarda, işin zamanında yapılması, işin doğru olarak yapılması zorlaşmakta; iş kazaları meydana gelebilmektedir” dedi. Ses yalıtımının çok yeni yapılan modern binalar dahil ihmal edilen bir konu olduğunu belirten SİYODER (Apartman, Site, Rezidans ve Toplu Yapı Yöneticileri Derneği) Başkanı Ozan Özen, “İyi örnekleri görüyoruz ancak genellikle ses yalıtımı mevzuatın ve yaptırımların yeterli olmaması sebebi ile de ihmal edilen bir konu. Bununla beraber Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin yeterli olmadığı bir başka durum da komşu gürültüleri. Binanın dış ses yalıtımı ihmal edildiğinde alt-üst ve yan-yan daire tabliye ve duvarları, asansör kuyusu taşıyıcı duvarları ses yalıtımı hayli hayli ihmal ediliyor. Öyle binalar yönetiyoruz ki, üst dairenin sifonu çekmesi sizi yatak odanızda huzursuz edebiliyor, yan dairenizdeki piyano sanatçısı illallah dedirtebiliyor, alt daire yaşayan ve üniversite sınavına hazırlanan bir genç alelade bir gürültü sebebi ile dikkatini dersine veremiyor, üst kattaki topuklu ayakkabı veya sert tabanlı bir terlik kavgalara yol açabiliyor. Komşunun yarattığı sesler "rahatsız olma, başkalarını rahatsız etme" kavramı içinde komşuluk ilişkilerini de düzenleyen 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18. maddesine göre düzenlenmiş durumda. Bu madde hayli yetersiz, olabildiğince genelleme içeriyor. Türk Hukukuna göre “gürültüden rahatsızlık” kavramı subjektif bir kavram. Ve rahatsız olan kişiden kişiye değişiyor. Kimin neden, ne kadar rahatsız olacağına, rahatsız eden dahi karar veremez. Bu sebeple rahatsızlığın bir ölçüsü yoktur. Ses ile ilgili rahatsızlık hükümleri çoğu yönetim planı ve yargıtay kararlarında akşam 22.00’den sonra gürültü ve ses yapmamak gibi klişe bir cümle içinde takılı kalmış durumda. Bununla beraber çocukların oyun özgürlüklerine karışılamıyor” diye konuştu.
|