OKUMAZSANIZ, ileride başınız ağrıyabilir.
Hem de öyle ağrıyabilir ki hiçbir ilaç fayda etmez.
Ağrılar içinde kıvranırken “Ben nerede yanlış yaptım” diye
düşünebilirsiniz. Sözü uzatmadan olayı iki basit örnekle anlatalım.
OYA TEYZE’NİN EVİ
Oya Teyze, Ocak 2007’de 150 bin liraya aldığı evi Nisan 2010’da, 200 bin
liraya satmak için Nuri Bey ile anlaşıyor. Alıcı ile tapuya gidiyorlar. Tapu
memuru evin “Emlak vergisi asgari değerini” araştırıyor ve 350 bin lira olduğunu
öğreniyor. Oya Teyze ile Nuri Bey’e; “Bu evin, tapu harcına esas
alım-satım değeri 350 bin liradan aşağı olamaz” diyor ve her iki taraf da 350
bin lira üzerinden, ayrı ayrı binde 16.5 tapu harcı ödüyorlar. Tapu işlemleri
bitiyor, Nuri Bey, Oya Teyze’ye 200 bin lirayı ödüyor ve “Hayırlı olsun” diye el
sıkışıp ayrılıyorlar.
HAYRİ BEY’İN ARSASI
Hayri Bey, 2009 yılında İstanbul’da 1 milyon liraya aldığı 800 m2 arsayı,
Nisan 2010’da 1 milyon 200 bin liraya satmak için Ekrem Bey ile anlaşıyor. Alıcı
ile tapu işlemleri için gittiklerinde, tapudaki görevli memur; “Bu arsanın
2010 yılı emlak vergisi m2 birim değeri 4 bin lira olarak belirlenmiş. O
nedenle, tapu harcına esas satış bedelini 3 milyon 200 bin liradan aşağı
gösteremezsiniz” diyor. Alıcı ve satıcı, başka bir çözüm yolu olmadığını
öğrenince, “Ne yapalım, tapu harcını 33’er bin lira fazla ödeyeceğiz demek ki”
diyerek, tapu işlemlerini arsanın satış bedelini 3 milyon 200 bin lira
göstererek yapıyor, harcı da bu değer üzerinden ödüyorlar.
BEKLENMEDİK SÜRPRİZ
Buraya kadar tamam. Oya Teyze ve Hayri Bey, bir miktar fazla tapu harcı
ödeyip, gayrimenkullerini sattılar. Ancak, olay bitmedi asıl film bundan
sonra başlıyor! Hasan Pulur’un ünlü fıkrasında olduğu gibi, asma kabakçı
arkadan geliyor. Oya Teyze, 150 bin liraya aldığı evi 350 bin
liraya, Hayri Bey, 1 milyon liraya aldığı arsayı, 3.2 milyon liraya,
satmış gözüküyor. Yürürlükteki Gelir Vergisi Kanunu’na göre;
gayrimenkullerin, iktisap (edinme) tarihinden itibaren 5 yıl içinde elden
çıkartılmasından doğan kazanç, “değer artışı kazancı” olarak gelir vergisine
tabi (Bkz. GVK Mükerrer Madde 80/6). Böyle olunca Oya Teyze’ye yaklaşık 200
bin, Hayri Bey’e de 2.2 milyon liraya yakın kazanç çıkıyor. Bu kazancın yüzde
35’i civarında gelir vergisi ödemesi gerekiyor. Bu olayda kazanç
hesaplanırken, alış bedeli aylar itibariyle ÜFE’ye göre yükseltiliyor ve 7.700
TL’de istisna uygulanıyor.
ÇÖZÜM YOLU
Tapuda satış işlemi yapılırken, gerçek satış bedelinin tapu senedine
yazdırılması yani Oya Teyze’nin 200 bin lirayı, Hayri Bey’in 1.2 milyon lira
gerçek satış bedelini tapu senedine yazdırmaları mümkün. “Bu da nereden çıktı?”
diyenler için açıklayalım; Maliye Bakanlığı, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’ne
bir yazı gönderdi ve gerçek satış bedelinin tapu harcına esas değerin altında
olması durumunda, satıcının talebi halinde gerçek satış bedelinin tapu senedinde
ayrıca gösterilmesinin mümkün olduğunu belirtti (MB Özelgesi 24 Şubat 1999 Tarih
ve 6604 sayılı). Bu kadar önemli bir konu, kanunda yazmıyor, hiç değilse bir
genel tebliğ ile de açıklansa daha iyi olurdu.
|