Financial Times gazetesi, Türkiye
ekonomisini konu alan bir analizinde, "Türkiye, hızlı büyüme oranı ve
yükselen hayat standartlarıyla komşuları ve yatırımcılara umut verirken, bu
performansının sürdürülebilirliği konusundaki şüpheler artıyor" diyor.
BBC'nin Türkçe edisyonunda yer alan habere
göre, yazıda, Türkiye ekonomisinin yılın ilk altı ayında 10,2 oranında büyüdüğü,
otomobil ve beyaz eşya satışlarının arttığı, İstanbul'un silüetini vinçlerin
kapladığı belirtiliyor ve bu tablonun, Amerika Birleşik Devletleri ve euro
bölgesindeki vasat büyüme karşısında alternatifler arayan yatırımcılar, AKP ve
Ankara'nın dünya siyaset sahnesindeki ağırlığı açısından önemli sonuçları olduğu
kaydediliyor.
'Cari açık tehlikesi'
Ancak yazıda, cari açığın büyüdüğü ve Türk lirasının zayıfladığı belirtilerek
enflasyon artarken faizlerin düşürülmesinin ekonominin bazı alanlarının çok
hızlı büyüdüğüne ilişkin kaygıları yansıttığına dikkat çekiliyor. Analizde,
"Avrupa Birliği'nin yaşadığı ekonomik ve mali sancıların iktidardaki bazı
çevreleri sevindirdiği" öne sürülerek euro bölgesindeki keskin bir düşüşün Türk
ekonomini ağır bir şekilde etkileyeceği vurgulanıyor.
Yazıda şöyle deniyor:
"Ama buna rağmen şimdi yabancı siyasetçiler ve işadamları, dünya
ekonomisindeki kasvet havasına rağmen parlak bir başarı öyküsü olan Ankara'yla
ilişkilerini güçlendirme çabası içinde. Bununla birlikte, geçen ay IMF'nin
yayımladığı bir raporda gelecek yıl büyüme oranının sadece yüzde 2,5 olacağı
belirtiliyor. Bu tahmini gerçekçi bulmayan Merkez Bankası bile büyümenin
yavaşlamaya başladığına dair işaretlerden söz ediyor. IMF'yi alarma geçiren şey,
Türk ekonomisindeki en büyük leke olan ve giderek büyüyen cari açık. Yıllık 75
milyar dolar olan cari açık, şimdi gayri safi yurt içi hasılanın neredeyse yüzde
10'una ulaştı".
"Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de cari açığın artan iç talep ve düşük tasarruf
oranının istenmeyen bir yan ürünü olduğunu kabul ediyor ve 'Türkiye'nin tasarruf
oranı göreceli olarak bu kadar düşük olmasaydı, Çin'in büyüme oranını kolaylıkla
geçebilirdik' diyor. Ancak bu tasarruf olmadan ekonomik büyüme daha fazla
ithalata kapı açar ve ülke artan bir şekilde dış fonlara bağımlı hale gelir.
Türkiye'nin gelecek yıl içinde 200 milyar dolar dış finansmana ihtiyacı olacak.
Ama bunu sağlamak kolay değil."
"Bir yıl içinde Türk lirası dolar ve euro karşısında yüzde 20 değer kaybetti.
Başlangıçta, Türk lirasının düşüşünü iyi karşılayan Merkez Bankası düşüşü
durdurmak için bazı günler yüz milyonlarca dolar harcıyor. Enflasyonun yanında
bir diğer sorun da kredi artışı. IMF kredi patlamasının mali istikrara tehdit
oluşturabileceğine dikkat çekiyor. IMF'nin raporundaki bir grafikte lider 20
ekonomi arasında Türkiye mali kriz riski en yüksek ülke olarak
görülüyor."
|