b>İstanbul Modern’de fotoğraf tarihinden önemli bir kesit sunuluyor: Sessiz Direniş - Rus Fotoğrafında Resimsellik.
Disiplinlerin, türlerin çeşitlenmesi beni her zaman ilgilendirmiştir. Üstelik bir sanat diğerinin olanaklarını kullanır ve günün başat siyasal anlayışıyla hesaplaşırsa başka açıdan da önem kazanır. Sessiz Direniş, bu iki özelliği içeriyor.
Engin Özendes, sergi kataloğunun başındaki Fotoğraftaki Resimsellik yazısında; bu fotoğrafçıların fotoğrafa getirdikleri özelliklerin altını çiziyor:
"Resimselciler, bilinen ve izlenen geleneksel kuralları bir kenara bırakarak, kişisel yeteneklerini kendi ifade biçimleri ile başkaldırıcı bir biçimde ortaya koyarlar. Onların gerçeklikten anladıkları da kendi ifade biçimleri ile üretilen doğanın göründüğünden farklı olarak yeniden yorumlanmasıdır."
Sergideki doğa resimlerinde, bu anlayışın uygulamadaki örneklerini göreceksiniz.
* * *
Sessiz Direniş başlıklı yazısında Olga Sviblova, siyasi tercihle sanatsal özgürlük arasındaki çatışmayı yansıtıyor:
"1930’ların sonlarında Sosyalist Gerçekçilik, fotoğraf da dahil olmak üzere tüm sanatsal ortama tümüyle hákimdi. Fotoğraf, demir perde ile dünyanın geri kalanından ayrılmıştı ve ’en önemli sanat’ olmaktan, ideolojik makinenin bir aksesuarı olmaya doğru bir evrimleşme yaşadı."
Fotoğraflar, sanatın yasak tanımadığını, kendi evrimini kendi kuralları içinde gerçekleştirdiğini kanıtlıyor. Sergiden belleğimde kalanlara, bir kez de katalogdan baktım. Düş’ü, Çıplak’ı, Mujikler’i, Kış Günü’nü belleğimde saklayacağım. Özellikle büyük bir opera sanatçısının, Rus bası Fedor Chaliapin’in (Şalyapin) fotoğrafları hiç kuşkusuz opera tutkunları için ayrı bir değer ve önem taşımaktadır.
Sanatçı fotoğrafları, fotoğrafta resimsellik konusunda beni kuramın ötesindeki uygulamada bilgilendirdi. Bir ülkenin fotoğrafları üzerine, akımı göz önüne almadan yazmanın yaratıcı özgürlüğünü burada tadabildim. Bazı fotoğraflar, doğallıkla kurgu arasında öylesine değişik bir noktada idi ki, çok beğendim.
* * *
İYİ, değişik bir fotoğraf sergisi.
|