Fethiye Körfezi’nde Bilirkişi İncelemesi

Fethiye Körfezi’nin son yıllarda sayısı hızla artan liman ve marina projeleriyle başı belada. Adı sık sık ihalesiz sahil işletmelerinde geçen, Ege sahillerinin ardından Akdeniz ve Marmara sahillerinde de faaliyetlerini artıran Türkiye Çevre Koruma Vakfı ve Muğla Valiliği’nin ortak şirketi olan MUÇEV Ltd. Fethiye sahil bandında yapılmak istenen 300 yat kapasiteli marina inşaatıyla tekrar gündeme geldi.

BirGün’den Aycan Karadağ’ın haberine göre; Karayolları Genel Müdürlüğüne ait arazinin hemen önünde yapılması planlanan 300 adet yat kapasiteli marina projesi için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Gerekli Değildir kararı verildi. Karara bölge halkı itiraz etmiş, konu yargıya taşınmıştı. Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği ile TMMOB’un, Muğla 3. İdare mahkemesine açtığı davayla ilgili sahil bandında keşif yapıldı. Biyolog, hidrolog, inşaat ve çevre mühendislerinin yanı sıra üniversitelerin ilgili bölümlerinden gelen öğretim üyesi bilirkişilerin hazır bulunduğu keşifte; CHP Muğla Milletvekilleri Mürsel Alban ve Süleyman Girgin de yer aldı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hiçbir şekilde doğru bir planlama yapmadan projeyi uygulamak istediğini belirten Alban, bölge halkının ve yerel yönetimin de görüşünün alınmadığını kaydetti. MUÇEV’in işletmesine verilecek yat limanını yeni yağma adresi olarak gösteren Alban, “Burası için yapılması planlanan marinaya ‘ÇED gerekli değildir’ kararı vermek, Fethiye’ye ve Muğla’ya yapılan ihanetin açık delilidir. Yaptıkları her işlem yasalara aykırıdır.” dedi.

CHP Muğla Milletvekilli Süleyman Girgin de, doğayı korumanın kamu görevi olduğunu belirterek, “Dolayısıyla izni verilen projeler için ÇED de Sağlık Etki Değerlendirme de gereklidir. Fethiyeliler, ülkemizin aydınlık yarınları için, kıyılarımız gibi kamusal değerlerimizi gözümüz gibi korumalıyız.” diye konuştu.

Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği ise şunları kaydetti: “Fethiye ve Göcek sahillerinde yıllardır süren planlı kıyı yağmasının bir parçası olarak gördüğümüz bu girişimleri yürütenlerin iddiaları hiçbir gerçekle uyuşmuyor. Bu yağmacı işgaller ne turizmi, ne doğayı, ne de halkı önemsiyor. Kıyılarımızda yapımı planlanan her işletme sadece kar ve rant peşinde.”

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.