30 Milyonluk Rapor Var ama Önlem Yok
Bartın’da Sel Nedeniyle 46...
Selde Yıkılan Bir Binanın...
“Doğanın İsyanına Kulak Verelim”
Doğu Karadeniz için Çok Kuvvetli...
“Bozkurt'taki Afet, Dereli'deki...
Bahçesi Çöken Okul, Eğitime Açılacak
Hiçbir Afetten Ders Çıkarılmıyor
Şiddetli Yağış Karadeniz'de...
Kastamonu'da 8 İlçe Sular Altında
Felaketin Nedeni Alınmayan Önlem
Ülkenin güneyi yangınla, kuzeyi ise selle boğuşuyor. Felaket geliyorum dediği halde önlem alınmaması can kaybını artırıyor.
Türkiye, henüz orman yangınlarının şokunu atlatamadan sel felaketleriyle karşı karşıya kaldı. İktidarın hatalı ve bilime kulak tıkayan politikaları, alınmayan önlemler son olarak Doğu Karadeniz’de yaşanan sel felaketinde karşımıza çıktı. Yapılaşmaya açılan dere yatakları, vadi yataklarının akışını ve doğal yapısını bozan hidroelektrik santraller felaketi kaçınılmaz kıldı. BirGün’den Yaren Çolak’ın haberine göre; felaketin sorumlusunun iklim krizi değil iktidar olduğunu vurgulayan Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Erdoğan Atmış, yaşananlara tepki gösterdi: “Yanlış planlar, imar affı, dere yatağına yapılaşmaya izin veren iktidar, sorumlusu sizsiniz. Sel de olur deprem de ama bunu felakete dönüştüren, iktidar. O HES’ler için yapılan kanallar, yollar, tüneller, döşenen borular oradaki doğal yaşamı suyun akışının yönünü bozdu. Yaban hayatın suyla ilişkisini kestiler. Irmağın yatağını daraltarak rant sağladılar. Müteahhitti zengin etmeye çalıştılar. Yaşanan sel, yangın ve depremin ardından yaşanan bu büyük yıkımın asıl sebebini sorgulamamız lazım. İkilim krizi diyerek bu konu geçiştirilemez. Dere yataklarına kurulan kentler, yanlış arazi kullanım politikaları, HES’ler, JES’ler felakete hizmet ediyor.” Arazi kullanım politikasının önemine de dikkat çeken Atmış sözlerini şöyle sürdürdü: “Ormanlardan aşırı odun üretimine orman kaybına son vermemiz gerekiyor. Arazi kullanım politikamızı belirlememiz ona göre yönetim anlayışına gitmemiz gerekiyor. Arazi kullanım politikası toplumcu olmalı. Toplumcu ve doğa yararına yönelik olmalı. Ranta dayalı olmamalı. Ranta değil halka hizmet edilmeli. Bilim ne diyorsa o yapılmalı. Doğayı sömürerek kalkınma olmaz.” Haberin tamamına linkten ulaşılabilir. |