anakkale'nin Gülpınar Köyü'ndeki tapınak, tanrı Apollon'un fareler üzerindeki gücüne adanmış. Apollon Smintheus, kabartmalarında Homeros'un İlyadası'ndaki Troia Savaşları anlatılan dünyadaki tek tapınak...
Türkiye'nin en batı ucunda bir yerde, Assos'tan bir saat uzakta, Gülpınar Köyü'nün eteklerinde dünyada bir benzeri daha olmayan bir Apollon tapınağı var. Öyle gelen geçeni pek fazla olmayan bir yer Gülpınar; ama sahip olduğu arkeolojik mirasıyla bölgenin en önemli noktalarından biri. Apollon tapınağı hakkındaki bu bilgileri, 18. yüzyıldan itibaren oralardan gelip geçen Batılı seyyah ve maceracılara ama en çok Ankara Üniversitesi'nden Prof. Coşkun Özgüner'e borçluyuz.
Arkeoloji çevrelerinin iyi tanıdığı bir isim Özgüner. Klasik Arkeoloji Bölümü'nün başkanı, bir dönem başkanlığını da üstlendiği Arkeologlar Derneği'nin kurucusu, Kıbrıs'taki Semiramis antik kenti kazılarını da o yürütüyor. Ama Coşkun Özgüner'in hayatının projesi, 1980'den bu yana kazıp restore ettiği Apollon Smintheus Tapınağı.
Bu tapınak, Troia antik kentini de içine alan Troias bölgesinin ruhani merkezi olmuş. Yapım tarihi milattan önce 150 yılı civarı. Bu dönem Homeros'un anlattığı Troia Savaşları'nın (MÖ 1200) bugünkü gibi bir efsane halini aldığı bir dönem. Kendi bölgelerine ait bu evrensel hikâyeyi benimseyen o dönemin Çanakkalelileri, bütün antik dünyadan farklı bir şey yapıp tapınaklarının çevresini İlyada'yı anlatan frizlerle çevrelemişler. Troia Savaşları hikâyesinin tümünü anlattığı tahmin edilen 120 metre uzunluğundaki bu frizlerden bugün sadece 27 metresi var. Tapınağı 'eşsiz' kılan bu etkileyici taş kabartmaları ait olduğu yerde, yani hemen tapınağın yanı başında kurulan küçük müzede görmek mümkün.
Sütun parçalarından değirmen taşı
Tapınağın önemli bir kısmı, yani yüzde 75'i günümüze ulaşamamış. Pek çok parçası başka binaların yapımında kullanılmış, mermerleri kireç kuyularında eritilmiş. Sütunların üzerinde yer alan işlemeli tanburlar yüzlerce yıl değirmen taşı olarak kullanılmış. Etrafı boğa figürleri, mitolojik kahramanları, İlyada'yı anlatan kabartmalarla süslü bu taşlar eriyip işe yaramaz oluncaya kadar zeytin veya üzüm sıkmışlar. Yine de bir kısmı çevreden toplanıp müzede biraraya gelmiş. Bunlardan en son bulunanı bir cami avlusundaki kuyunun yüzük taşı olarak kullanılıyormuş, kim bilir kaç senedir! Üstelik bu süslemeli sütun parçaları Anadolu'da pek nadir kullanıldığı için tapınağın en önemli özelliklerinden birini oluşturuyor.
Birçok yeteneği ve işlevi olan Apollon, antikçağın gözde tanrılarından biri. İlyada'da hep Troialıları tutan Apollon'u daha çok Anadolulu sayan bir yaklaşım da var. Apollon özellikle bilicilik işleviyle gözde. Apollon rahipleri suya bakarak kehanette bulundukları için tapınaklarda su önemli. Nitekim bizim Apollon Smintheus da bir pınarın üzerinde kurulu. Etrafında pek çok sarnıç ve havuz son kazılarda ortaya çıkarılmış. Apollon gibi çok işlevli bir tanrının hayli ilginç bir yeteneği burada ona sıfat olarak konulmuş: Farelere hükmetmesi.
Bir tarım toplumu olan Troias ahalisi, hastalık yaydığı, ürünleri mahvettiği için tanrısal bir korkuyla andıkları farelere hükmeden Apollon Smintheus adına yapmışlar bu tapınağı. 'Smintheus', fare demek. İlyada'da da Apollon'un okuyla farelere veba bulaştırıp Yunanlılar'ı cezalandırdığı anlatılıyor. Belki de Apollon'un tapınağın kutsal odasındaki beş metrelik kült heykelinin ayağının altında da bir fare figürü vardı. Tabii bu sadece bir varsayım, çünkü bu heykelin sadece bacağından ve elinden iki küçük parça ulaşabilmiş günümüze.
Genişliği 23, uzunluğu 41 metre olan tapınağın üç sütunu ayağa kaldırılmış. Suya ve depreme dayanıklı olabilsin diye mermerin altında iki farklı türde taş kullanılarak yapılan tapınağın bu özelliği restorasyon aracığılığıyla görünür kılınmış. Coşkun Özgüner ve ekibi, ziyaretçilerin hayal gücünü besleyecek ama kalıntılara asla zarar vermeyecek bir restorasyon üslubu benimsemişler. Devletin bu yıl kazılara ayırdığı bütçe 50 bin YTL. Bu paranın tümü işçilere gidecek. Yıllardır olduğu gibi restorasyon giderleri, kazı evindeki 20 kişilik genç kadronun ihtiyaçları ise sponsorlar sayesinde karşılanacak. 1998 yılından bu yana kazının sponsoru Efes Pilsen. Bu sayede içinde jeologların ve mimarların da olduğu disiplinlerarası bir ekip çalışabiliyor.
Apollon Smintheus bu yıl da Eylül ayına kadar harıl harıl kazılacak. Sarnıçlar iyice ortaya çıkarılacak, belki tapınağa doğru gelen geniş yol biraz daha ortaya çıkartılacak, belki tesadüfen bir heykel parçası bulunacak. Belli ki zamanla Apollon Smintheus çok daha ünlü bir yer olacak.
|