Konut kredisi faiz oranlarının 10 yıllık
vadede yüzde 1'in altına düşmesiyle tüketicilere gün doğdu, talepler ve
arayışlar olumlu yönde artmaya başladı. Hâl böyle olunca, nüfusun yalnızca yüzde
20’sinin ev alacak durumda olduğu ve her yıl 600 bin konut açığının doğduğu
ülkemizde inşaat sektörü de değer kazandı. Yeni projeler, yeni bölgeleri de
beraberinde getirdi. Uygun fiyatlı sunulan konutlar rağbet görmeye başlayınca,
altyapı yatırımları ve çevre faktörleri ile desteklenen sağlıklı bir
kentleşmenin kapıları da aralanmış oldu.
Uzmanlar öneriyor; eğer yatırım yapma niyetindeyseniz doğru
zamandasınız, bu şansı değerlendirin...
Peki önümüzdeki yıl konut sektörünü ve yatırımcıları ne gibi
sürprizler bekliyor? Arsa mı yoksa konut mu alan kazanıyor? Hangi bölgelerin
değeri artıyor?
Birçok projeye imza atmış ünlü inşaat şirketlerinin önemli
isimleri emlak piyasasının bugününü ve yarınını değerlendirdi. İşte size,
sağlıklı karar vermenizi sağlayacak konut rehberi...
Emlak piyasasının şu anki durumu
nasıl?
Aydınlı İnşaat Genel Müdür Yardımcısı Alpay
Çepni
Güçlü gayrimenkul firmalarının projelerine talep giderek
artıyor. İnsanlar tercihlerini daha rasyonel, iyi planlanmış ve lokasyonu ile
daha etkin, çevresel donatıları eksiksiz projelerden yana kullanıyor. Düşen
faizler, global durum ile ilgili iyimserleşen hava ve Türkiye'nin bu süreci en
iyi aşacak ülkelerden biri olacağı görüşünün dünyada da yaygınlaşması,
insanlarımızın beklemeye aldığı alım taleplerini, gerçekleştirme doğrultusunda
etkiledi.
Bu alım sürecinin hareketlenmesini hızlandıran bir diğer unsur
da İstanbul'un sahip olduğu kuvvetli iç dinamikler. İstanbul gayrimenkulde
dünyadakinden çok daha hızlı bir iyileşme yaşayacak. Nüfusu ve potansiyeli ile
dünyanın en cazip merkezlerinden biri olma özelliğini kuvvetlendirerek gelişmeye
devam ediyor. Bütün bunların toplamında, özellikle İstanbul'da gayrimenkul
piyasası doğru yerde doğru yapılandırılmış marka projeler ile hem
hareketliliğini hem de güçlülüğünü koruyacak. Ancak artık müşteriler çok daha
seçici olacak ve hesabını çok daha sağlam yapacak. Kendisini müşterisinin yerine
koyup projesini ona göre planlamayan, bunun gereği projesine etkili destekleri
(çevresel donatılar, otopark sosyal tesis, ticari üniteler, daha kaliteli
malzeme ve işçilik) koymayan, müşterilerin konutlarına taşındıktan sonraki
hayatlarını sorunsuzlaştırıcı ve ucuzlaştırıcı farklılıklar yaratmayan, hatta
bunları gereksiz gider ya da masraf gören firmaların satış başarısı olmayacağını
düşünüyoruz.
Kazanç yönünden değerlendirdiğimizde ise global süreçteki bu
olumlu süreç devam ederse, şu anki projelerin tamamlanma süreleri yaklaştıkça
bugünkü vadeli kampanyalar veya nakit indirim oranları artık olmayacak.
Dolayısıyla bu süreçte daire alanların en büyük kazancı da konutların kampanyalı
fiyatlarının nakit fiyatlarına dönmesi olacak. Günümüzde kâr marjlarının çok
daha reel ve düşük noktalarda olması, böylesi bir kazancı da hem yerli hem
yabancı yatırımcı açısından cazip kılıyor.
Varlıbaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman
Varlıbaş
Ev alırken karar verme sürecini etkileyen 4 unsur var; projenin
lokasyonu, tasarım ve fonksiyonelliği, firmanın geçmişi ve fiyat ve ödeme
koşulları. Bu unsurların biri eksik olursa insanlar o projeye daha temkinli
yaklaşırlar. Ama proje bu özelliklere sahipse öne geçer.
Soyak Holding CEO vekili Emre
Çamlıbel
Projelerde modern yaşamı kolaylaştıran, fonksiyonel, doğa dostu
bir yaşam anlayışı öne çıkarken, tüketici beklentilerini karşılamaya yönelik
farklı tipte ve büyüklükte konutlar da uygun ödeme koşullarıyla sunuluyor. Bu
dönemde projeleri rakiplerinden ayıran unsurlar da önem kazanıyor. Bölgedeki
altyapı yatırımları, ulaşım durumu, imar özellikleri ve önemli merkezlere
yakınlığı, gayrimenkulün getirisini arttıran nitelikler. Tüketiciler, artık
çevre konusunda da daha bilinçli. Konutun mimari özellikleri ve sunduğu konforun
yanı sıra enerji verimliliği konusundaki uygulamalar da seçimleri
etkiliyor.
Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali
Dumankaya
Faizlerin düşmesini kriz psikolojisinden sıyrılmaya
başladığımızın en önemli göstergelerinden birisi olarak görüyoruz. Özellikle
konut kredilerindeki düşüş ve yaz döneminden çıkmamız ile
birlikte satışlara olumlu yönde katkısı oldu. Düşük faizli krediler ve
firmaların uyguladıkları kampanyalarla birlikte satışlarda artış öngörüyoruz. Bu
artışın daha uzun süreli olması için bu faiz oranlarının
uzun dönemde uygulanması yerinde olur. Bunun yanı sıra faiz indirimleri harici
geçtiğimiz dönemde kısa vadeli olarak uygulanan KDV indirimlerinin iyileştirilerek tekrar gündeme alınması konut sektörünü dolayısıyla da
tüm ekonomiye katkı sağlayacaktır.
Keleşoğlu İnşaat
Malum sonbahar; emlak piyasasının en hareketli olması gereken
zamanlar... Projeler bayram öncesi ve yaza nispeten daha hareketli ancak eski
günleri hala aratır durumda.
2010 yılında konut fiyatlarını nasıl bir değişim
bekliyor?
Konut piyasası bir yılı aşkın süredir durağan bir dönemde
seyrediyor. Uzun vadede faizlerin düşmesi ve krizin etkileri ile birlikte sektör
içerisinde yeni projeler gündeme geldi. Birçok firma, elindeki konutları kolayca
satmak için tüketicilere cazip fiyat ve ödeme planı sunuyor.
Faizlerin ve girdi maliyetlerinin düşük olduğu bu dönem, yatırım
yapmak için en uygun zaman. Arsaların azalması, girdi fiyatlarının ve faizlerin
yükselmesi konut fiyatlarına da paralel etki sağlıyor. Aslında bu bir etki -
tepki meselesi: Talep artıkça, fiyat da yükselir!
2009 yılında, krizi ve azalan arsa maliyetini fırsat bilen
gayrimenkul yatırım şirketleri, özellikle şehir merkezinden uzak yerlere arsa
yatırımı yaptılar. Doğru proje, doğru maliyet analizi, çevre etkenleri ve doğru
fiyatlandırma ile hareket eden şirketler, 2010 yılının ortalarına doğru yeni
projelerle tüketicilerin karşısına çıkacak.
Uzmanların görüşü ise 2010 yılında hareketlenen piyasa ile
fiyatların böyle cazip kalmayacağı yönünde. Kampanyası biten projelerde nakit
indirimleri ortadan kalkacak, vadeli seçeneklerde rakamlar geriye çekilecek. Bu
da kısaca net fiyatların yükselmesi anlamına geliyor. Bu nedenle ev sahibi olmak
isteyenlerin elini çabuk tutması gerek.
Faizler sektörü nasıl etkiledi?
Bankaların düşük faiz uygulamaları inşaat şirketlerine yaradı.
Sektörde faaliyet gösteren şirketler kampanyalarıyla alım gücünü destekledi.
Rafta bekleilen birçok proje hayata geçirildi. Tüketicilere farklı bölgelerde,
çeşitli özellikler sunan bir konut yelpazesi sunuldu. Bu da satışlarda büyük bir
patlama yarattı.
Daha düşük maliyetlerle kredi imkanı
Bu dönemde satışlarının önemli ölçüde artığını dile getiren
Varlıbaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş, "Bankalarla özel
anlaşma içerisindeyiz. Müşterilerimize piyasa oranlarının daha altında ve daha
düşük maliyetle kredi kullandırıyoruz.Ayrıca, sağladığımız alternatif ödeme
şartlarıyla da müşterilerimizin konut sahibi olmasını kolaylaştırıcı tedbirler
alıyoruz. Bu da satışlarımızı olumlu yönde etkiliyor" diyor.
"Güven" kelimesinin sektör içerisindeki önemine değinen
varlıbaş, projelerini TOKİ iştiraki Emlak Konut GYO ile hasılat paylaşımı
esasına göre yaptıklarını ve "devlet güvencisi"ne sahip olduğunu
söylüyor.
Yurt içi ve yurt dışında önemli artış
gözlendi
Faizlerin olumlu etkilediği diğer bir grup ise Aydınlı İnşaat.
Genel Müdür Yardımcısı Alpay Çepni, hem yurt içinde hem de yurt dışında
kendilerine gelen taleplerin arttığını, buna paralel olarak satışların da
beklediklerinin üzerinde gerçekleştiğini söylüyor.
Yüzde 30 arttı
Soyak Holding CEO Vekili Emre Çamlıbel, yatırım için
bekleyenlerin harekete geçtiğinin altını çiziyor. Satışlarda yüzde 30 oranında
artış sağladıklarını belirten Çamlıbel şöyle konuşuyor:
"Müşterilerimize uygun ödeme koşulları sunmayı
hedefliyoruz.Ekonomik durgunluk döneminde de bu anlayışımızı sürdürdük. Buna
paralel olarak satışlarımızda son aylarda yüzde yüzde 30 artış var. İzmir’deki
Soyak Siesta projemizin 2008 Ekim ayında satışa sunulan 376 konutluk ilk etap
konutlarının yüzde 80'ini, Ekim ayı itibariyle de 2. etapta da ilk hafta,
dairelerin yüzde 20'sini sattık."
Doğru zamanda doğru proje
Piyasaların nabzını tutabilen, doğru zamanda doğru projeler
yapan firmaların her zaman kazandığını ifade eden Dumankaya İnşaat Yönetim
Kurulu Üyesi Ali Dumankaya, kazandıran projeler yaptıklarını söylüyor ve
ekliyor: "Örneğin geçtiğimiz Aralık ayında konut alımlarının nerdeyse durma
noktasına geldiği bir ortamda Adres projesini geliştirdik. Adres, piyasa
şartlarına göre şekillendirilmiş, gerçekten uygun fiyatlı, ödeme kolaylığı sunan
ve insanlara bu dönemde de yatırım yapma şansı sağlayan bir projeydi ve bir
aydan kısa bir sürede 280 konutluk projedeki bütün konutların satışını
gerçekleştirdik."
Talep nitelik olarak doyurucu değil
Satışlardan memnun olduğunu dile getiren bir başka grup da
Keleşoğlu İnşaat... "Faizlerdeki düşüş olumlu, ancak
bankaların verdikleri kredi miktarlarına bakmak lazım. Hacim önceki dönemlerle
yarışacak gibi değil sanki" diyen grup, taleplerin 'beklentileri karşılaşaması'
gerektiği düşüncesinde:
"Gayrimenkul piyasasında talep şükür ki şu ana kadar hiç
azalmadı. Ancak önemli olan salt talep değil, taleplerin beklentileri
karşılaması ya da hesapları doğrulaması. Canlı, dinamik, yarışan ve ibreyi
yukarı çıkartan bir talep önemli olan. Yatırımcı müşterinin gayrimenkul yatırımı
yapacak durumu yoksa veya evini yenileyecek kullanıcının, evini ikinci elde
beklentisinin çok altında satma durumunda kalıyorsa bu hareket beklendiği gibi
oluşmuyor. Nihayet talep nicelik olarak dolgun ancak nitelik olarak doyurucu
değil."
|