|
İzmir Çiğli’de bir yıl boyunca karayolu altgeçitleri inşaatları
nedeniyle maddi sıkıntı yaşayan esnaf, “Bitti, kurtulduk” derken, bu kez de
üstgeçit inşaatları başladı. İki işin bir arada yapılmamasına büyük tepki
gösterildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, Çiğli Anadolu Caddesi’nde
inşaatına başladığı ve ekim ayında tamamlamayı planladığı asansörlü-yürüyen
merdivenli yaya üstgeçitleri, bölge esnafının tepkisine yol açtı. Bir yılı aşkın
süre boyunca altgeçit çalışmaları nedeniyle trafiğe kapatılan ve pek çok esnafın
kepenk indirmek zorunda kaldığı caddede, bu kez de üstgeçit çalışmalarına
başlanması esnafı isyan noktasına getirdi.
Geçtiğimiz sene altgeçit çalışması nedeniyle uzun süre iş
yapamadıklarını hatırlatan Küçük Çiğli esnafı, bu sefer de haziran ayında
başlanan üstgeçit çalışmaları nedeniyle yeniden mağdur edildiklerini söyledi.
Büyükşehir Belediyesi’nin bu çalışmayı Anadolu Caddesi’ni trafiğe kapattıkları
dönemde yapabilecekken, bunu şimdiye bırakmanın mantık dışı olduğunu ifade eden
esnaf, hem belediyenin hem de esnaf odasının kendilerini yalnız bıraktığını
savundu.
Çiğli (Eski İtfaiye Kavşağı), Maltepe Caddesi çıkışı, 8752 Sokak
(Büyük Çiğli Geçidi’nin Harmandalı istikametine çıkış noktası), 8703 Sokak
çıkışı ve Balatçık Sağlık Ocağı (8708 Sokak çıkışı) noktalarındaki geçitler,
toplam 5 milyon 238 bin TL’ye mal olacak.
İşte farklı sektörlerden işletmecilerin
görüşleri
Perihan Yüksekkaya (55- Kırtasiye): Krize
rağmen kendi yağımızda kavruluyorduk. İzmir’den Foça’ya, Aliağa’ya giden araçlar
durur, alışveriş olurdu. Üstgeçit inşaatından bu yana kimsecikler dükkanlarımıza
yanaşmaz oldu. Bu iş, altgeçit yüzünden caddenin aylarca kapandığı dönemde
yapılmalıydı.
Hıdır Şirin (38-Bakkal): 13 yıllık esnafım. İki
yılda 13 yıllık emeğimi silip süpürdüler. Müşterinin ayağı kesildi. Vergi
borçlarını, faturaları, kirayı ödeyemez hale geldik. Kapatıp gitmekten başka
çare kalmadı. Sürekli aidat ödediğimiz esnaf odasının da bize sahip çıktığını
göremiyoruz.
Mehmet Küçük (48-Eczacı): Derdimizi dile
getiremiyoruz. Her yer toz, toprak ve moloz yığını dolu. Müşteriler bu sıkıntıyı
çekmemek için başka yerlere yöneliyor. İşler durdu. Bir eczanenin hijyenik bir
ortamda hizmet vermesi gerekirken, bütün gün burada toz yutuyoruz. Bir de ilaç
kutularını düşünün...
İbrahim Tuna (40-Mobilyacı): Kapımızın önünü
şantiyeye dönüştürüp, güvenlik şeridi çektiler. Ne bir müşteri gelebiliyor ne de
kendi mallarımızı indirip çıkarabiliyoruz. Artık kar beklemiyor, zararımızı
kurtarmaya çalışıyoruz. Hizmet vereceğiz derken, eziyet çektiriyorlar. Yasal
yollara başvuracağız.
Hasan Yıldırım (42-Mobilyacı): Allah’tan reva
mı bu? Hiç mi esnafın, vatandaşın halini düşünmezler? Madem hizmet
getirecektiniz, altgeçit yapıldığında neden yapmadınız? Sabrımızı mı sınıyorlar
bilmiyorum. Ama artık sabır taşı çatladı. Kriz bir taraftan, belediye bir
taraftan... Dayanacak gücümüz kalmadı.
Hacı Bekir Duran (34-Bakkal): Müşteri
potansiyeli yüzde 70 düştü. Bir belediye yetkilisi bile durumumuzu sormuyor.
Gelen tek yetkili tabela vergisi için uğruyor. Mağduriyetimizi Çiğli Esnaf
Odası’na da bildirdik, imzalar topladık. Ama ne gelen oldu, ne giden. Meteliğe
kurşun atıyor, sinek avlıyoruz.
|
