achacamac’ta sürdürülen kazılar, Kolomb öncesi dönemde eski Peru’da inşa edilen gizemli piramitlerin sırlarını açığa çıkarıyor.
Arkeologlar 1890’lı yıllarda bu bölgeyi araştırmaya başladıklarında, anıtsal yapılardan meydana gelen çok geniş bir kompleks ve yağmalanmış gömüler buldular. Tüm bu sayılanların tam kalbinde ise bir bulmaca yatıyordu: Kerpiç tuğladan yapılmış, basamaklar halinde yükselen 18 piramit.
Lima (Peru) yakınlarında, arkeolojik kalıntılar ve mezarların geniş bir alana yayıldığı Pachacamac’ta, ölüler, geçmişe dair öyküler anlatıyor.
İlk yerleşimlerin İS 200 yılı dolaylarında kurulduğu Pachacamac, yaklaşık 1300 yıl boyunca çeşitli kültürlerin egemenliği altında varlığını koruyarak Andlar’da hiç kesintiye uğramaksızın en uzun süre varlık gösteren kentsel merkezlerden biri oldu. Adını yaratıcı tanrı Pachacamac’tan alan yerleşim, tapınma ve ölülerini gömmek için gelen hacıları kendine çekti. 1470 dolaylarında İnkalar tarafından ele geçirilen Pachacamac, 1530’lardaki İspanyol fethine kadar imparatorluğun en kutsal merkezlerinden biri olarak varlık gösterdi.
Arkeologlar 1890’lı yıllarda bu bölgeyi araştırmaya başladıklarında, anıtsal yapılardan meydana gelen çok geniş bir kompleks ve yağmalanmış gömüler buldular. Tüm bu sayılanların tam kalbinde ise bir bulmaca yatıyordu: Kerpiç tuğladan yapılmış, basamaklar halinde yükselen 18 piramit. 1300’lerin sonları ile 1400’lerin ortalarına tarihlenen bu piramitlerden birinde ilk kapsamlı kazıya 1993’te başladım. On yıldan uzun süren bir kazı döneminden sonra piramitlerin anlamına ilişkin yeni açılımlar getiren -ve eski varsayımları tersyüz eden- kanıtlar buldum.
Onyıllar boyunca, piramitlerin, Pachacamac’a tapınmak, hediyeler bırakmak ve sunular yapmak için uzak diyarlardan gelen heyetlerin ağırlandığı dinsel “elçilikler” olduğu görüşü hakimdi. Bu kuramı destekleyecek kanıtlar bulmayı bekliyordum.
Bunların yerine, ekibimin -ve daha önce iki ayrı piramitte kazı yapan diğerlerinin- ortaya çıkardığı yapılar, tasarımları ve bezemesiz görünümleriyle dinsel merkezlerden çok Andlar’a özgü dünyevi sarayları andırıyordu. Odalarda yöreye özgü olmayan çok az eser bulduk. Ve bulduğumuz sunuların (aralarında bir bebek de vardı) piramitlere ya inşa edilirken ya da ritüel gereği boşaltılırken konulduğu açıktı. Bu ritüelde zemin ince bir kum tabakasıyla kaplanır ve seçilen odalar mumya ve değerli eşyalarla doldurulduktan sonra sıkı sıkıya kapatılırdı. En önemlisi ise uygulanan radyokarbon tarihleme yönteminin, insanların piramitlerde aynı anda değil -ki “elçilik” olarak kullanılmış olmaları halinde bu olasılık geçerli olurdu- birbirini izleyen yaklaşık 30 yıllık dönemler -bir hükümdarın hüküm sürdüğü ortalama süre- boyunca kaldıklarını akla getirmesiydi.
BUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?
İnkalar’ın Pachacamac’ı ele geçirişinin henüz yüzüncü yılı dolmadan, bu büyük anıtsal merkez ortadan kalktı. İspanyol fatih Francisco Pizarro 1532’de Peru’ya ulaştı ve İnka hükümdarı Atahualpa’yı tutsak aldı. Pachacamac’taki zenginlikleri duyunca, 1533’te burayı ve çevresindeki yöreyi yağmalamak üzere kardeşi Hernando komutasındaki bir birliği yola çıkardı. İspanyol fatihler büyük miktarda altın ve gümüşe el koydu; hac merkezi için kâhin işlevini gören putu yıktı. Pachacamac bir daha eski önemine kavuşamadı ve çok geçmeden sönmeye yüz tuttu.
Günümüzde bu arkeolojik alan kentsel gelişmenin yarattığı yeni bir tehditle karşı karşıya. Peru başkenti Lima’nın 1950’de 650.000’in altında olan nüfusu günümüzde sekiz milyonu aşıyor. Peru’nun toplam nüfusunun yaklaşık üçte biri, çoğunlukla gecekondu mahallelerinde olmak üzere kent içinde ve çevresinde yaşıyor. Yakındaki Pachacamac da bu baskıdan payını alıyor. Perulu yetkililer gecekondu yapmaya çalışanları alandan uzak tutmak ve çevredeki sakinlerin burayı kum ocağı ve çöplük olarak kullanmasını önlemek için savaş veriyor. Brüksel’deki Özgür Üniversite arkeologlarından Peter Eeckhout bu durumu, “gerçekten de çok üzücü” diye tanımlıyor. Pachacamac’ın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmasını sağlama girişimleri, alanın resmî sınırları konusundaki uyuşmazlıklar nedeniyle çıkmaza girmiş. Eeckhout bu sorunun çözüldüğünü görmeyi umuyor. Böylece Pachacamac’ın “uzun vadede korunması güvece altına alınmış olacak” ve gelecekteki kuşaklara burada yaşamış halkların zengin mirasını daha iyi anlama olanağı verilecek.
Kathy B. Maher
|