Ernst&Young’ın düzenlediği
Dünya Yılın Girişimcisi yarışmasını İsviçreli kardiyolog
Dr. Jean - Paul Clozel kazandı. Actelion adlı
ilaç firmasının kurucusu olan Clozel, 42 ülkenin girişimcisini geride bırakarak
birinci oldu. 1997’de ilaç şirketi Roche’taki görevinden
ayrılarak pediatr eşi Martine Clozel ve iki arkadaşıyla birlikte Actelion’u
kuran Clozel, 10 yılda firmasını ilaç devlerine kafa tutar hale getirdi. 4
kişiyle yola çıkan firma, 2007’de 1.500 çalışana ve 802 milyon euro’luk satış
rakamına ulaştı. Piyasa değeri 3.7 milyar doları geçti. Actelion’un ürettiği
Tracleer adlı ilaç da akciğer hipertansiyonuna çare oldu.
Mektup ödülden önemli...
Dr. Clozel, Milliyet’e yarışma sonrası yaptığı açıklamada, “Bir şirketi hangi
amaçla kurduğunuz çok önemli. Biz Actelion’u çok para kazanmak için değil, yeni
ilaçlar bulup insanları tedavi edebilmek için kurduk. İnsan iyileştirmek gibi
güzel şey yok. Bu ödüle çok sevindim ama ‘Sayenizde artık yaşıyorum’ şeklinde
mektuplar almak benim için daha büyük ödül” dedi.
Türkiye’deki satış etkiledi
Türkiye’de Actelion İlaç bünyesinde 30 çalışanlarının olduğunu belirten
Clozel, Türkiye’nin en hızlı gelişen pazarlarından biri olduğunu anlattı. Clozel
şöyle devam etti:
“İstanbul’daki ekibimiz çok aktif. Türkiye akciğer hipertansiyonu için
bulduğumuz Tracleer ilacına izin çıkaran ve kaynak ayıran ilk ülkeler arasında
yer aldı. Bundan çok etkilendim, yatırımı sürdüreceğiz.” 1997’de Actelion’u
kan damarlarının içini çevreleyen ince hücre tabakası olan endothelium’a yönelik
çalışmalar yapmak için kurduklarını, 4 yıl sonra da akciğer hipertansiyonuna
çare olan ilacı piyasaya sürdüklerini belirten Clozel şunları anlattı:
“Kendi yolumuzu çizmek istedik ve Roche’tan ayrıldık. Kısa sürede Fransa’dan
ABD’ye kadar yatırımcıların ilgisini çektik. İlk yatırımla birlikte şirketteki
çoğunluk hissemizi kaybettik. Kurulduktan 3 yıl sonra halka açıldık, 6’ncı
yılımızda kâra geçtik. Başladığımızda, ‘Akciğer hipertansiyonu nadir bir
hastalık. Ona ilaç bularak ayakta kalamazsınız’ dediler. Ancak bu hastalıktan
mustarip 50 bin kişiyi iyileştirdik. Çok büyük bir rakam değil ama ilacı olmayan
50 bin kişiye çare olduk.”
Turan: Sorumluluğumuz arttı
Yarışmaya Türkiye adına katılan ODE Yalıtım’ın Başkanı Orhan
Turan ise, “Burada Türkiye’yi en iyi şekide temsil etmeye çalıştık.
Artık sorumluluğumuz arttı. Bundan sonra uluslararası vizyonla yatırımlarımıza
devam edeceğiz” dedi.
‘Girişimci bilimadamı oldum’
Eşinin keşfettiği Tracleer’in ardından başka ilaçlar da ürettiklerini
belirten Dr. Jean - Paul Clozel, şimdi ise alzheimer, MS ve uykusuzluk için
ilaçlar üzerinde çalıştıklarını anlattı. 600’ün üzerinde araştırmacı
çalıştırdıklarını belirten Clozel, kazandıklarının yüzde 30’unu araştırmaya
harcadıklarını ve bu rakamın geçen yıl 400 milyon İsviçre frangını geçtiğini
söyledi. Clozel, “Bu yarışmaya gelirken bilim adamı kimliğim daha öndeydi.
Ülkeme şimdi girişimci bilim adamı olarak dönüyorum” dedi.
‘Dünyanın sorunlarını girişimciler çözecek’
Doğan Gazetecilik İcra Kurulu Başkanı Faik Açıkalın, Milliyet olarak
Ernst&Young ile birlikte Türkiye’de ‘Yılın Girişimcisi’ni seçmek için
Anadolu’daki şehirleri dolaştıklarını belirterek, “Bu organizasyon bir anlamda
Türkiye’nin tanıtım projesi, ama diğer yandan da başvuruda bulunan girişimciler
için de önemli bir deneyim oluyor. Kendi eksiklerini ve neler yapmaları
gerektiğini öğreniyorlar. Yılın Girişimcisi ise Türkiye’deki diğer girişimcilere
örnek oluyor. Monaco’da yarışarak ise uluslararası bağlantılar kurma şansını
yakalıyor” dedi.
Açıkalın, şöyle devam etti: “Girişimcilere bakarsak, hepsinin belirli ortak
noktaları var. Öncelikle hepsi doğru iş modelini oluşturarak kısa sürede belirli
bir gelişme ve büyüme göstermiş. Yenilenebilir enerji, gıda ve ilaç gibi topluma
doğrudan faydaları olan sektörlere yönelmişler. Amaç sadece para kazanmak değil.
Kazanırken, topluma karşı sorumluluklarını da unutmamışlar. Şirketler artık
sadece başarılarıyla ifade edilmeyecek, hissettikleri sosyal sorumluluk kadar
saygı görecek. Dünyanın sorunlarına çözüm, geleceğin girişimcileri tarafından
bulunacak.”
Yarışmada öne çıkan iki girişimci
3.5 euro’luk maaştan 2.6 milyar euro gelire
Bu yılki yarışmanın en büyük favorileri arasında Çinli işadamı Liu
Yonghao da vardı. Yonghao, Çin’in en büyük tarım şirketlerinden biri
olan New Hope Group’un sahibi. Çin’in en popüler girişimcilerinden olan Yonghao,
1980’lerde aylık 3.5 euro’ya denk bir aylıkla öğretmenlik yapıyormuş.
Çin’in piyasa ekonomisine geçişi sürecinde işini bırakıp kuluçkacılığa
başlamış. 1995’te kurduğu şirketi tarımda büyüyerek geçen yıl 41 bin çalışana ve
2.6 milyar euro gelire ulaşmış. Henüz Türkiye’ye yatırımı düşünmeyen Yonghao,
dünyanın en büyük tarım üreticisi olmak istediğini belirtiyor. Çin’in ilk sosyal
sorumluluk raporu hazırlayan şirketi olan New Hope, son Çin depremi sonrası
yardım kampanyalarına önemli katkılarda bulunmuş.
Organik devi ‘tegut...’ Türkiye’nin müşterisi
Bu yılki yarışmanın finalistleri arasında Alman Wolfgang
Gutberlet de dikkat çekti. Gutberlet, babasından devraldığı ‘tegut...’
adlı firmayla organik gıdanın ilk takipçilerinden olmuş. 1980’lerde organik gıda
işine giren ve organik gıdanın ilk temsicileri arasında yer alan tegut... bugün
2.600 değişik organik ürün satıyor. Organik ürünler, satışlarının yüzde
18’ini oluşturuyor. Gutberlet, organik tarım ürünlerinin bir kısmını Türkiye’den
aldıklarını ve alım miktarını yakın zaman içinde artırmayı düşündüklerini
söyledi. Babasından devraldığında tegut...’un 65 dükkânı, 1056 çalışanı ve
105 milyon euro’luk satışının olduğunu belirten Gutberlet, bugün 300 mağaza,
5600 çalışan ve 1.1 milyar euro satış gelirine ulaştıklarını söyledi.
Turley: Türkler sabırlı olsun, başarı gelir
Ernst & Young Başkanı Jim Turley, yarışmaya 5 yıldır katılan Türkiye’nin
her seferinde dikkat çeken adaylar gönderdiğini kaydetti. Turley şunları
söyledi:
“Bu yılki çok çekişmeli bir yarışma oldu. Jüri çok zorlandı. Her firma çok
güzel fikirleri hayata geçirmiş. Ama sosyal sorumluluklarını da unutmamışlar.
Türkiye 5’inci kez katıldı. Bugüne kadar Türk firmaların vizyon sahibi olduğu
dikkat çekti. Bir de Türk firmaları tökezlediğinde hemen ayağa kalkabiliyor.
Yarışmaya 45’e yakın ülke katılıyor. Şimdiye dek yalnız 7 ülke kazandı. Türkler
biraz sabırlı olsun, başarı gelir.”
|