Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü
(OECD), Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 5.9
daralacağını, gelecek yıl ise kısmi toparlama içine girerek yüzde 2.6 büyüyeceği
öngörüsünde bulundu. OECD’nin raporu, hafta içinde Dünya Bankası tarafından
yayımlanan ve Türkiye ekonomisinin yüzde 5.5 küçüleceği tahminin yer aldığı
rapordan daha kötümser bir tablo çizdi.
OECD’nin çalışması, aynı zamanda, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 5.1
küçüleceğini öngören IMF’nin tahminine göre de daha karamsar bir öngörüde
bulunuyor. OECD’nin, Haziran 2009 “Ekonominin Görünümü Raporu”nda, Türkiye
ekonomisinde küresel daralmanın etkisiyle ortaya çıkan iç talep düşüşüne bağlı
olarak geçen yıl başlayan ekonomik küçülmenin, bu yıl da devam edeceği tahminine
yer verildi. Raporda, Türkiye’de işsizliğin artmaya devam edeceği tahminide
iletildi. İşsizlik oranının bu yıl yüzde 15.4 olacağı ve gelecek yıl ise bu
oranın yüzde 16.4’e çıkacağı ifade edilen raporda, tüketici fiyat endeksinin
2009’da yüzde 6.3, 2010 yılında ise 5.9 olmasının beklendiği bildirildi.
‘IMF ile anlaşma şart’
OECD raporunda, Türkiye ile IMF arasındaki ilişkilere dair görüşlere de yer
verildi. Küresel ve iç belirsizlikler göz önüne alındığında, ekonomi
politikasının güvenilirliğinin, düzelme ve güvenin sağlanmasında önemli olduğu
vurgulandı. Raporda, sağlam orta vadeli harcama sisteminin, otomatik
stabilizörlerin operasyonuna olanak sağlayacağı ve “IMF ile yeni bir anlaşmanın,
yerli ve yabancı yatırımcıların güvenini sağlayamaya yardımcı olacağına” işaret
edildi.
Önceki yıl iç talebin hızla gerilemesinin gayrisafi yurt içi hasılanın
büyümesini düşürdüğü, özel tüketimin 2007’in ortalarından bu yana zayıflamayı
sürdürdüğü belirtildi. Bu durumun OECD’deki diğer ülkelerden daha fazla olduğu
belirtilen raporda, ihracatın güçlü biçimde düştüğü ve ticaret yönlü üretimin,
özellikle araç ve makine ekipmanı sektöründe olmak üzere gerilediği
kaydedildi.
İşsizliğin 2008’in sonunda artmaya başladığı, bu yılın başında tarım dışı
işsizliğin yüzde 20’ye yaklaştığı bildirilen raporda, cari açığın, petrol
fiyatlarındakie gerilemeye ve iç talepteki yavaşlamaya yılın ilk çeyreğinden
itibaren hızla daraldığına dikkat çekildi. Liranın Ağustos 2008 ve Nisan 2009
arasında değer kaybının Türkiye’nin rekabet edebilirliğini artırdığı, ancak zor
durumdaki uluslararası piyasaların olumsuz etkisini dengelemede yeterli
olmadığına işaret edilen raporda, sermaye girişindeki düşüşe rağmen, şimdiye
kadar dış kaynakta bir sıkıntı olmadığı vurgulandı.
Ticari kredi faizlerinin şimdiye kadar faizlerdeki düşüşe orantılı olarak
düşmediği ve kredi standartlarındaki uygulamanın sıkı kalmaya devam ettiği ifade
edilen raporda, Türkiye’de, kayıt dışılık oranının yüksek olması nedeniyle 3
milyon işsizin sadece 300 bin kadarının işsizlik sigortası kapsamına alındığı
belirtildi.
Orta vadeli mali yapıyı, hükümet hesaplarının tam zamanında sunulmasıyla ve
güvenilir harcama tavanlarıyla güçlendirmenin güveni destekleyeceği vurgulanan
raporda, IMF ile bir stand-by anlaşmasını sonlandırmanın güvenilir fon kaynağı
ve güvenilir izleme sağlamasına yardımcı olacağına dikkati çekildi.
Türkiye ekonomisinin, uluslararası ekonominin düzelmesine bağlı olarak
2010’da tekrar büyümeye başlayacağı bildirilen raporda, kısa ve orta vadeli
risklerin göreli olarak dengeye kavuştuğunun gözüktüğü kaydedildi. Raporda,
uluslararası ekonomideki düzelmenin tahmin edilenden hızlı olması ve Türkiye’nin
ihracatının rekabet edebilirliğinin sürmesinin büyümeyi destekleyeceği, buna
karşın uluslararası koşulların kötüleşmesi ve Türkiye’nin makroekonomik
yapısının sürdürülebilirliğine güvenin zayıflaması durumunda düzelmenin
gecikebileceği ifade edildi.
Dünya için iyimser
Türkiye için Dünya Bankası ve IMF’ye göre hayli karamsar görüş belirten OECD,
global anlamda ekonomik faaliyetlere ilişkinse geçmiş tahminlerine göre daha
olumlu bir tablo çizdi. Haziran 2009 ‘Ekonominin Görünümü Raporu’nda , OECD’ye
bağlı 30 ülkenin büyüme tahminleri iki yıl sonra ilk kez artırıldı. OECD’ye göre
dünyanın en çok sanayileşmiş ülkelerinin ekonomisi bu yıl yüzde 4.1 oranında
daralacak ve 2010 yılında ise hafif bir canlanmayla yüzde 0.7 oranında
büyüyecek. OECD’nin mart ayındaki tahminleri ise sırasıyla yüzde 4.3 daralma ve
yüzde 0.1 büyüme yönündeydi.
|