İsmet Paşa'nın yaveri Fikret Yüzatlı'nın 500 dönüm arazide
kurduğu Bahçelievler'de yükselen plazaları ve mülkleri yöneten
torun Feyyaz Yüzatlı "Toplam değeri bilmiyorum. Hesaplamadık
hiç. Çünkü amacımız satış değil" diyor.
İmparatorluklar zamanında saraylara, yalılara ev sahipliği yaparken, bugün
rezidans kulelerinin ve alışveriş merkezlerinin yükseldiği
İstanbul’un kentsel yaşamalanı da durmadan genişliyor. Batı’da
Silivri’yi aşan, Doğu’da ise Gebze’ye kadar uzanan bu büyüme aslında tarihin
tekerrüründen ibaret. Osmanlı devrinde “Tarihi Yarımada”ya sıkışan kentmerkezi
giderek artan nüfus ve ticaret hacmi yüzünden genişlemesini hep
devam ettirmiş. Geçmişte üzerinde tarım yapılan, hayvan beslenen ya da
omboş bırakılan araziler zaman içinde bütüne katıla katıla İstanbul’un bugünkü
hatları oluşmuş.
Binlerce dönüm büyüklüğündeki bu arazilere sahip olan aileler, zamanla
topraklarının istimlak edilmesine engel olamamış; ya da parça parça
satışlar yapmış. Şimdi üzerlerinde büyük işmerkezleri, toplu konutlar ya da
oteller bulunan bu yerler eskiden “çok uzakmış”. İşte biz de, kentin
gelişim serüveninde sonradan büyük atılım gösteren, ancak başlangıçta “kuş
uçmaz kervan geçmez” diye nitelenen bazı bölgelerin hikâyelerini, bilinen
en eski sahiplerinin ağzından sizlere anlatmak istedik.
Bugün İstanbul’un en kalabalık ilçelerinden biri olan Bahçelievler’in
kurucusu Yüzatlı ailesi ilk konuğumuz. Dedesi Fikret
Yüzatlı’nın bıraktığı mirasın yönetimini üstlenen Feyyaz
Yüzatlı, her şeyin, asker olan dedesi ticarete atılmaya karar
verince başladığını söylüyor. “Emekli Süvari Yüzbaşı olan Fikret Bey, İsmet
İnönü’nün yaverliğini yapıyordu. Askerliği bırakınca 3 dönem milletvekilliği
yaptı; sonra da siyaseti bırakıp özel yaşamına vakit ayırdı ve ticarete
atılmayı seçti” diyen Yüzatlı, öyküyü şöyle anlatıyor:
Orta direğe Bahçelievler
“1930’ların sonunda, o yıllarda araziler satın alıp değerlendiren biri olan
Hüseyin Avni Başargan Fikret Bey’i buluyor. ‘Burada bir İncirli Çiftliği var.
Tek bir aileye ait. Biz bunu alalım. Ama benim hem mali yapım hem vizyonum
tek başıma yetmez, beraber geliştirelim, belli ki burada yeni bir ilçe
yaratılacak’ diyor. Fikret Bey’in aklı buna yatıyor ve satın alıyorlar. Aslında,
Ankara’daki Bahçelievler gibi birer dönümlük araziler içinde tek katlı
bahçeli evler yapmak üzere kurulan bir proje burası. Orta direk tabir edilen
gruba yönelik. Adı buradan geliyor. İlçenin adı İncirli olacakmış böyle olmasa.
Bir ilçenin doğuşuna, ilk kurulan bu nüve sebep oluyor.
Tayyare mi indireceksiniz?
Fikret Bey bu vizyonu sistematiğe koyuyor. O tarihte Atatürk’ün Türkiye’ye
davet ettiği meşhur Fransız Şehir Plancısı Henri Prost’u da
projeye davet ediyor Fikret Bey. Toplam 600-700 dönüm olan, ancak terklerden
sonra 500 dönüm civarına inen bu arazide kendisine parselasyon yaptırıyor ve
yolların geçmesini bu modern kafaya emanet ediyor. O da tıpkı Vatan Caddesi gibi
Talatpaşa Bulvarı’nı yapıyor burada mesela. İlk açıldığında ‘Tayyare mi
indireceksiniz?’ diye Fikret Bey ile alay ediyorlar. Fakat bugün, özellikle
merkez ilçede ara sokaklar bile tıkanmaz. Karşılıklı araçlar park edilir. İyi
bir plan geliyor yani Bahçelievler’e.”
90’larda aile kararı alarak gayrimenkul yönetim şirketi kurduklarını ve
Ömür Endüstri ve Turizm Yatırımları adlı şirketin başında kendisinin
bulunduğunu ifade eden Feyyaz Yüzatlı’ya bugün ne kadar gayrimenkulleri
kaldığını soruyorum. Yüzatlı, “Toplamına dair bilgim yok. Ancak 80 kadar
kiracımız olduğunu söyleyebilirim. Eskisi kadar büyük olmasa da çeşitli
arazilerimiz var” diyor.
‘Bizim için paha biçilmez’
“Peki ya bu arazilerin değeri ve toplam kira geliriniz?” diye soruyorum,
yanıt şöyle oluyor: “İlk değerle büyük bir uçurum var tabii. Ama her yerde böyle
olur. Geniş satış sonrası elimizde kalanları en iyi şekilde değerlendirdik.
Fikret Bey rahmetli olduğunda Hayat Dergisi’nde ‘Arkasında şu kadar servet
bıraktı’ diye bir haber çıkmıştı. Elimizden geldiğince değerini koruduğumuz
inancındayım. Ama toplam değeri bilmiyorum. Hesaplamadık hiç. Çünkü amacımız
satış değil. Amacımız bunları en iyi şekilde idare etmek. Zaten değerini
bilmesek de anılardan ve gelişim şeklinden ötürü bizim için paha biçilmez.”
Arsaları değerlendirmeye açığız
Bakırköy, Bahçelievler ve Zeytinburnu bölgelerinde çeşitli büyüklüklerde
arazileri olduğunu belirten Feyyaz Yüzatlı, E-5’e cepheli Yeni Londra
Asfaltı’nda yer alan Ömür Plaza’nın en son yaptıkları yatırım olduğunu
söylüyor. 50 yıl hizmet veren Ömür Restoran’ın yerinde açılan ve “mahalle
alışveriş merkezi” diye adlandırdığı, günlük alışverişe yönelik Ömür Plaza ile
bölgeye Carrefoursa, Teknosa, Burger King ve Starbucks gibi markaları
getirdiklerini kaydeden Yüzatlı, “Şimdi bu bölge yapılan yeni yatırımlarla
Maslak-Levent aksı gibi doldu. O nedenle biraz kuşkuyla yaklaşıyoruz” diyor.
Arazilerini değerlendirmek konusunda farklı şirketlerden ortaklık teklifleri
aldıklarını da ileten Yüzatlı, şöyle konuşuyor: “Tabii ki daha büyük projeler
de, ortaklıklar da olabilir. Fakat, biz tüm bu sahibi olduğumuz
gayrimenkullerin yönetim ve kiralamasını fiili olarak yapıyoruz bu aile
şirketinde ve ben tek başıma yönetiyorum. Geniş bir kadromuz yok bununla ilgili.
Eğer bu bölgede hakikaten daha uzun vadeli ve sağlıklı bir şekilde olursa bu
yaptığımız işler, biraz daha ileride konjonktürün de düzelmesiyle başka bir
yerde buna benzer bir proje yapmak aklımızda var. Bu dönemde biraz
temkinliyiz.”
|