Elektriğini Güneşten Üreten Ev
Kendi enerjisini üreten, ısıtma ve soğutmada tamamen doğal yollar kullanılan Diyarbakır'daki Güneş Evi'nin 72 sponsorundan biri olan Vaillant, güneş enerjisini elektriğe dönüştüren güneş pilleriyle projeye 15 bin Euro'luk katkı sağladı. 120 metrekarelik kullanım alanı olan ve toplam 130 bin YTL'ye malolan Diyarbakır Güneş Evi, ürettiği enerjiyi
Kendi enerjisini üreten, ısıtma ve soğutmada tamamen doğal yollar kullanılan Diyarbakır’daki Güneş Evi’nin 72 sponsorundan biri olan Vaillant, güneş enerjisini elektriğe dönüştüren güneş pilleriyle projeye 15 bin Euro’luk katkı sağladı. 120 metrekarelik kullanım alanı olan ve toplam 130 bin YTL’ye malolan Diyarbakır Güneş Evi, ürettiği enerjiyi elektrik şirketine satacak geleceğin evlerinin de ilk örneği oldu. Geleceğin evlerinde; ısıtma, soğutma, aydınlatma gibi tüm enerji ihtiyacı güneşten karşılanacak, yerin 3 metre altında (yaklaşık 15 derecede) yüzlerce metre dolaştırılan su borularından alınan enerji klima gibi kullanılabilecek ve hatta güneşten elde edilen elektrik enerjisinin fazlası da enerji şirketlerine satılabilecek. "Güneş evi" olarak da anılan bu tip evlerin, dünyada örnekleri var. Türkiye’nin ilk güneş evi ise geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da tamamlanıp hayata geçirildi. Güneş Evi, başta güneş enerjisi olmak üzere, rüzgardan, toprağın ısısından ve başka doğal kaynaklardan yararlanarak kendine yeten ev olarak tanımlanıyor. Maksimum enerji Diyarbakır’daki güneş evinde Vaillant’ın güneş pilleri de kullanıldı. Diyarbakır Güneş Evi projesi; Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Dicle Üniversitesi ve Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD) ortaklığında, mali açıdan Avrupa Birliği tarafından, teknik açıdan ise Birleşmiş Milletler Kalkınma Örgütü (UNDP) tarafından desteklendi. Vaillant Türkiye’nin binanın çatısına yerleştirdiği 24 adet 162 wh kapasiteli güneş pilleriyle saatte 3.88 kw elektrik üretilebiliyor. Bu elektrik 100 wattlık bir ampulün 38 saate kadar yanmasını sağlıyor. Bu enerji; aynı anda kullanılan çamaşır makinesi, buzdolabı, bulaşık makinesi, TV ve aydınlatma ihtiyaçlarına da cevap verebiliyor. AB destek verdi Proje ile; Vaillant ilk kez, halka açık bir "güneş evi"nin elektriğini sağlayacak. Türkiye’de güneş enerjisinden yararlanmak amacıyla daha önce yapılan binalar, üniversitelerde deneysel ve bilimsel araştırma amaçlıydı. Toplam maliyeti 91.6 bin Euro olan bu projenin 78 bin 700 Euro’su Avrupa Birliği’ne katılım öncesi Mali Yardım Programı çerçevesinde yer alan "Sürdürülebilir Kalkınmanın Sektörel Politikalara Entegrasyonu Projesi" kapsamında destekleniyor. Geriye kalan maliyeti ise yerel sponsorlar karşılıyor. Vaillant’ın karşıladığı güneş pillerinin yaklaşık bedeli 15 bin Euro ve toplam mailyete dahil değil. Güneş ve kuyu suyu Vaillant Türkiye yetkilileri, enerjisini tamamen doğal kaynaklardan sağlayan, kendi kendine yeten bir yapı olan Diyarbakır Güneş Evi’ne katkıları için "Yörenin enlemine uygun, 40 derece eğimli, güney cephede kurulu güneş pilleri kurduk, bu piller elektrik üretiyor. Ayrıca, önümüzdeki günlerde artezyen kuyudan su çıkarılması için de Vaillant güneş pilleri kullanılacak. Evin su ve elektrik ihtiyacı tamamen doğal yollardan karşılanacak" dediler. Gelecekte herkes elektrik satabilecek Güneş evlerinin bir özelliği de, "çift saat uygulamasına" geçilmesi halinde üretim fazlası enerjiyi devlete satabilecek olmaları. Almanya’da bu sistemle çalışan sertifikalı 3 binden fazla ev bulunuyor. Bu konutlar kendi enerjisini üretiyor, artanı ikinci saat uygulaması üzerinden devlete satıyor. Ülkemizde de gelecekte "artı enerji konutları" olacak. Diyarbakır Güneş Evi’nin danışmanı Çelik Erengezgin, "çift saat uygulaması" milli politika olana kadar, TEDAŞ’tan enerji almayan yeni yapılanmalarda bu tür elektrik üretiminin hiçbir hukuki engeli olmadığını belirtiyor. Oto-prodüktör olma koşuluyla, hem ürettiğini hem de TEDAŞ’ın elektriğini kullanma olanağı var. Isıtma ve soğutma amaçlı kullanım için ise izin gerekmiyor. Öğrenciler için eğitim parkı Diyarbakır Güneş Evi, aynı zamanda bir eğitim ve uygulama parkı. Okulların kapanmasına rağmen her gün öğrenciler grup grup güneş evinde yenilenebilir enerji, güneş enerjisi, enerji tasarrufu gibi konularda bilgilendiriliyor. Güneş evine çevre iller ile yurt dışından da ziyaretçiler eksik olmuyor. Aslında birçok üniversitede adı "güneş evi" olan yapılar var. Fakat bunlar laboratuvar ev olma özelliğinden öte geçemiyor. Çelik Erengezgin, "Çatıya panel ve kolektör doldurarak güneş evi yapmış olmazsınız. Öncülüğü Diyarbakır kaptı" diyor. Proje inşaat firmalarının da dikkatini çekti, bu evlerden oluşan siteler kurulması için teklifler gelmeye başladı. En çok güneş alan şehirde kuruldu Diyarbakır’daki güneş evi projesinin mimarı ve danışmanı; uzun
yıllardır enerji, ekoloji ve çevre konusunda çalışan Yüksek Mimar Çelik
Erengezgin, Güneydoğu Anadolu’nun, yılda 3 bin 16 saatlik güneşlenme süresiyle
Türkiye’nin en çok güneş alan bölgesi olduğunu ve projenin Diyarbakır ve
Güneydoğu Anadolu’da güneş enerjisinin kullanımına yönelik örnek yapı olacağını
söyledi. Türkiye yılda ortalama 2 bin 600 saat güneş alıyor. Diyarbakır’da ise
bu süre 3 bin 300 saat. Bu doğal ve sonsuz enerji kaynağını kullanan güneş evi
projesinin temel amacı, güneş enerjisi kullanımına yönelik toplumsal bilinç
oluşturmak. Yer altında yüzlerce metre dolaştırılan su boruları güneş evi için
yazın serin, kışın sıcak hava sağlıyor. Bahçedeki gece aydınlatma lambaları
güneş enerjisiyle çalışıyor. Çatıdaki "Venturi bacası", rüzgar sayesinde ev
içindeki kirli havanın tahliye edilmesini sağlıyor. Evsel atıklar, çok düşük
enerjiyle yüzde 95 oranında arıtılıyor. |
-
Evlerine bu sistemleri kurmak isteyenler, her zaman ürettiklerini tüketemedikleri takdirde, fazla enerjilerini devlete veya komşularına satma, teknik ve yasal altyapısına kavuşurlarsa, işin matematiğini ona göre yaparlar ve yatırımlarında daha cesur davranırlar. Yasal altyapıyı devlet hazırlarsa, teknik kısmı zaten piyasa halleder.Hat kayıpları azalır, altyapıya binen yük azalır, çevre daha temiz kalır, herkes için olumlu olur diye düşünüyorum. YANITLA
-
Bu gibi yeniliklere daha altyapi ve bürokrasi acisindan hazir degiliz. Ama cok iyi. Cok pahali olmayan bir sistem. Evin degerini sadece 20-30- bin YTL artiriyor. Bundan asiri kar yapmayi hedefleyen sirketlerin hevesleri kursaginda kalir. Avusturya da oturdugumuz yerde bircok ev var bu sekilde.Devlet bu gibi ev almak isteyenlere 20 yil süreli, yillik yüzde 1 faizle kredi veriyor. Türk devletinin de bu gibi tesviklerle konut edinmek isteyenleri akilli ev sahibi almalari konusunda yardimci olmasi gerekmektedir. YANITLA
-
önce güneydoğudan elektrik ve su parasını tahsil etsinlerki insanlar kendi enerjilerini karşılamak için yatırım yapmayı düşünsünler YANITLA
-
Bence bu tipteki yenilenebilir enerji kaynakları en azından evlerde zorunlu olmalı böylece devletin üzerindeki enerji yükü hafiflemiş olur. Yakın gelecekte enerji açısında sıkıntılar yaşayacağımız kesin gibi gözüküyor. YANITLA
-
Bir zamanlar İngiltere'de hava kirliliği üzerine master yapan ve bu konuda sayılı kişilerden olan bir tanıdığım bakanlıklara hava kirliliği konusunda yardım edebileceği hususunda başvurduğu zaman böyle bir sorunumuz yok denilerek refüze edilmişti ki o zamanlar Ankara'da hava kirliliği had safhada idi. Aynı şekilde bu konuda da enerji sorunumuz yok denilebilir. Rüzgar enerjisi ile elektrik üretimine bürokrasi engeli olduğu gibi. YANITLA