"Ekoloji Sanatı Olarak Mimarlık" veya "Gelenekten Ödünç Almak"
EKODesign Konferansı’nın 2012 ayağının son sunumu, Hollanda merkezli mimarlık pratiği 24H Architecture kurucuları Boris Zeisser ve Maartje Lammers tarafından gerçekleştirildi.
!["Ekoloji Sanatı Olarak Mimarlık" veya "Gelenekten Ödünç Almak"](http://www.yapi.com.tr/Uploads/HaberMedya/96904/109779787ecb462ab3c3459fa9e56365-480x268.jpg)
Zeisser ve Lammers, ülkeleri Hollanda’da gerçekleştirdikleri Rijkswaterstaat ofis yapısının tasarım kararları üzerinden, “ilahi güzellikte olmayan” yerler için de ekoloji ile estetiği bir arada yorumlama gayretlerini örnekledi. Paralel konumlandığı işlek otoyolun gürültüsünü, ağır ve masif bir cephe ile yalıtan, bu endüstriyel görünümlü cephenin ise kontrollü bir yeşil doku ile sarılmasını sağlayarak doğayla bütünleştiren mimarlar, “Art d’eco” temasının bu prensipler ile vücuda geldiğini ifade ettiler. Yapının, tamamen ahşap strüktürlü bir yönetim binası olarak Hollanda’da bir ilk olduğunu da sözlerine eklediler. 24H Architecture’ın Hollanda’nın Assen kentinde konumlanan “çevresel eğitim merkezi” projesi ise, bir kez daha doğal örtüyü kesintiye uğratmadan yeşil doku içine ‘sızan’ bir tasarım yaklaşımını ortaya koydu. Yenilenebilir enerji odaklı eğitimlerin verileceği bu merkezi, nirengi noktasında yalnızca toprak içinden yükselen bir kule ile tanımlayan mimarlar, ahşap strüktürlü yapının, yalnızca bitki değil coğrafyadaki yaban hayvan hayatının da sürekliliğini sağlayacak şekilde planlandığını aktardılar. Boris Zeisser ve Maartje Lammers, EKODesign 2013 kapsamındaki sunumlarını, Fas’ta inşa edilecek “Cite des deux Mers” isimli turizm projesi ile kapattılar. Fas’ın antik barınak tipolojilerinden ilham alan ve bölgeye özgü taş kullanımını ön plana çıkaran proje ile “gelenekten ödünç almak” fikrini vurgulayan mimarlar, vernaküler gelenekleri yeni çevreler yaratmak için yorumladıklarını eklediler.
|