Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.

Dünyanın Kuruyan Gölleri için Bölgesel İşbirliği

Doğa Derneği’nin Vaillant’ın desteğiyle Burdur’da düzenlediği 'Kuruyan Göller İçin Uluslararası Buluşma' toplantısı, Orta Asya, Afrika, Ortadoğu ve Balkanlar’dan 10 ülkeden aktivist, akademisyen ve kamu kurumu temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

yapi.com.tr
Dünyanın Kuruyan Gölleri için Bölgesel İşbirliği

Burdur Gölü, Aral Gölü, Lut Gölü, Turkana Gölü, Amik Gölü, Hula Gölü, Urumiye Gölü gibi Türkiye’den Kenya’ya, İran’dan İsrail’e, Kazakistan’dan Yunanistan’a, dünyanın birçok bölgesinde, bir zamanlar balıklara ev sahipliği yapan, çevresinde kuşlara, bitkilere ve insanlara hayat veren sayısız göl hızla kuruyor. Bu çerçevede Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde 17 – 18 Eylül tarihlerinde yapılan toplantıda, Türkiye’de ve dünyada göllerin kurumasının ardında yatan ortak sebepler ve çözüm önerileri tartışıldı ve gölleri yaşatmak için bölgesel işbirliğinin ilk adımları atıldı.

Avrupa’da sulak alan kaybının en çok yaşandığı ülke: Türkiye

Anadolu’da son 60 yılda yaklaşık 2 milyon hektarlık sulak alan kurudu ya da kurumaya terk edildi. Bu alanların toplamı Marmara Denizi’nden daha büyük.


Bir zamanlar dünyanın dördüncü büyük gölü olan Kazakistan-Özbekistan sınırındaki Aral Gölü, bugün devasa bir çölden ibaret. Ortadoğu’nun en büyük gölü olan İran'daki Urumiye Gölü'nün yüzde 60’ı, dünyanın en alçak noktası olan Lut Gölü’nün ise üçte biri kurudu.  NASA’ya göre, 2003-2010 yılları arasında Türkiye, Suriye, Irak ve İran’ın birçok bölgesinde toplam 144 kilometreküp tatlı su rezervi kayboldu. Bu miktar, neredeyse Lut Gölü’nün toplam su hacmine eşit. Ortadoğu, Hindistan’dan sonra dünyada yer altı su rezervlerini en hızlı kaybeden ikinci bölge.

Sorun hep aynı: Barajlar ve tarımda aşırı su tüketimi

Toplantının açılış sunumunu yapan Akdeniz Sulak Alanları’nın Korunması Araştırma Merkezi’nden Dr. Christian Perennou, Akdeniz Bölgesi’nin 1900 yılında sahip olduğu sulak alanların yaklaşık yüzde 50’sini kaybettiğini açıkladı. Perennou, tarımsal sulama amaçlı sondaj kuyularının yer altı suyunu tükettiğini; barajların ise dere ve akarsuların göllere taşıdığı yüzeysel suyu azalttığını, bunun sonucunda başta göller olmak üzere sulak alanların kuruduğunu, dünyanın pek çok bölgesinde kuruma sebeplerinin aynı olduğunu belirtti.

Geri dönüş mümkün

Uluslararası buluşmada kuruma tehlikesiyle karşı karşıya iken, kurtarılan göllerin hikayeleri de paylaşıldı. 1950li yıllarda kurutulan İsrail’deki Hula Gölü, Ermenistan’ın en büyük gölü olan Sevan, İran’daki Seyran Gölü ve 20.yüzyılın en kapsamlı doğa katliamlarından birine maruz kalan Irak’taki Mezopotamya Sazlıkları, uzun mücadeleler sonucu yeniden hayata döndürülen sulak alanların bazıları. Yerel halkın, doğa korumacıların ve kamu kurumlarının işbirliğiyle yürütülen çalışmalarla Sevan Gölü’nün su seviyesi 3,78 metre yükseltildi. Seyran Gölü’ne akmakta iken kuruyan akarsu yolları kazma-kürek ve iş makineleriyle açıldı. 1990’lı yıllarda Mezopotamya Sazlıkları kurutulduğunda bölgeyi terk eden on binlerce insan, sazlıkların su basmasıyla memleketlerine geri döndü. Restore edilen Hula Gölü’nde bugün 30 binden fazla turna kışlıyor.

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2
http://www.yapi.com.tr/haberler/dunyanin-kuruyan-golleri-icin-bolgesel-isbirligi_112641.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!