Kyoto Sözleşmesi, Lizbon
Stratejisi, Washington Konsensüsü...
İnsan hakları ve özgürlükler için Kopenhag Kriterleri, mali
disiplinde Maastricht Kriterleri... Ve şimdi de sıra
İstanbul Mutabakatı’nda. İstanbul Su
Mutabakatı, henüz taslak halinde. Mümkün mertebe çok sayıda belediye
başkanı tarafından imzalanması için 3 aydır dünyayı dolaşıyor. Taslak, bu ayın
sonunda Roma’da yapılacak toplantıda son halini alacak ve 16-22 martta
İstanbul’da toplanacak olan 5. Dünya Su Forumu’nda imzaya
açılacak. Dünyanın dört bir yanından foruma katılacak olan belediye
başkanları, altına imza koyacakları bu mutabakatla, belediye hizmetleri arasında
suyun önceliği olduğu ve her insana yeterli miktarda, kaliteli su verilmesi için
çaba harcayacağı taahhüdünde bulunacaklar.
İstanbul Milat olacak
İlk Dünya Su Forumu, Fas’ta toplanmış. Sonra sırasıyla Hollanda, Japonya ve
Meksika, üç yılda bir toplanan Dünya Su Forumu’na ev sahipliği
yapmışlar.İstanbul Forumu, küresel ısınma ve kuraklıkta tehlike çanlarının
çaldığı ve dünya çapında önlem alınması için çaba harcandığı döneme denk geldiği
için, öncekilere oranla daha büyük önem arzediyor. Bu nedenle daha önceki
forumlarda çevre bakanları düzeyinde bir konferans yapılırken, bu kez bakanlar
konferansına ek olarak ilk defa Devlet Başkanları ve başbakanlar düzeyinde bir
zirve de toplanacak. Su Mutabakatı da bir ilk. Çevre ve Orman Bakanı
Veysel Eroğlu, “5. Dünya Su Forumu, su dünyasında Milat olsun
istiyoruz. Çevre deyince Kyoto, nasıl herkesin ağzındaysa, bundan böyle su
deyince de dünyada herkesin ilk aklına gelen, İstanbul olsun. Türkiye, konumu
itiarıyla da dünyada suyun patronu olabilir” diyor. İddiali bir hedef; umarız
gerçekleşir.
Alternatif Su Forumu
Bakan Eroğlu, bu hedefe ulaşmak için akademik hayatını Almanya’da sürdürmüş
olan, çevre konusunda dünya çapında ünlü Ordinaryüs Prof. Dr. Oktay
Tabasaran’la birlikte çalışıyor. 5. Dünya Su Forumu Genel Sekreterliği
görevini üstenen Tabasaran, bu iş için Almanya’dan geldi ve 1.5 yıldır
İstanbul’da yaşıyor. Dünya Su Forumu, su ile ilgili küresel ortak aklı ortaya
çıkartmak için oluşturulmuş bir girişim. Formatı forum olan diğer tüm
toplantılarda olduğu gibi herkesin fikrini söyleyebileceği bir pazar yeri;
hiçbir kriteri yok. Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda da zaman zaman
karşılaştığımız gibi İstanbul’da aynı günlerde bir başka su forumu daha
düzenlenecek. Başta Türkiye Komünist Partisi olmak üzere sol eğilimli parti
ve meslek örgütlerinin desteğindeki Alternatif Su Forumu’nun temel itirazı,
suyun özelleştirilmesine... Bu forumun esas amacının da, suyun özelleştirilmesi
olduğu görüşünden hareket ediyorlar. Oysa Prof. Tabasaran, büyük şehirlerde
suyun özelleştirilmesinin, dünyada başarılı olduğu tek bir örneğinin
bulunmadığına dikkat çekiyor. Kendisi de suyun özelleştirilmesine karşı
zaten. Ve forumun kesinlikle böyle bir amacı olmadığının özellikle vurguladıktan
sonra Alternatif Su Forumu katılımcılarını, ana forumun bir parçası olmaya
çağırıyor: “Forum, adı üzerinde pazar yeri. Biz herkes konuşsun istiyoruz.
Onları davet ediyoruz. Salon verelim, forumun içine gelip
anlatsınlar.”
|