Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Domuz Bağırsağından ve Gübreden Enerji Üreten İsveç Şehri

Toplam 80 bin nüfuslu Kristianstad ve çevresindeki kasabalar konut ve işyerlerini ısıtmak için petrol, doğal gaz veya kömür kullanmayı şimdiden bıraktı. Absolut votkanın anavatanı olan İsveç'in güneyindeki bu bölge, alternatif olarak güneş veya rüzgâr enerjisine geçmiş değil. Bunun yerine çiftçiliğin ve gıda sektörünün ön planda olduğu bölge,

Sabah Gazetesi, New York Times
1 Domuz Bağırsağından ve Gübreden Enerji Üreten İsveç Şehri

Bu şehir on yıl önce fosil yakıtlardan kurtulmaya karar verdiğinde, pek çok kişi bu kararı fazlasıyla iddialı bulmuştu. Ancak toplam 80 bin nüfuslu Kristianstad ve çevresindeki kasabalar konut ve işyerlerini ısıtmak için petrol, doğal gaz veya kömür kullanmayı şimdiden bıraktı. Absolut votkanın anavatanı olan İsveç'in güneyindeki bu bölge, alternatif olarak güneş veya rüzgâr enerjisine geçmiş değil. Bunun yerine çiftçiliğin ve gıda sektörünün ön planda olduğu bölge, enerjisini patates kabuğu, gübre, kullanılmış yemeklik yağ ve domuz bağırsağı gibi malzemelerden üretiyor. Şehrin dışında bulunan 10 yıllık bir tesis, atıkları bir tür metan gazı olan biyogaza dönüştürmek için biyolojik bir süreçten yararlanıyor. Bu gaz ısı ve elektrik üretmesi için yakılıyor ya da araba yakıtı olarak kullanmak için rafine ediliyor. Kasaba, eski bir çöp sahası ve atık su havuzlarından yayılan gazları ve fabrikalardan gelen odun atıklarını da yakıyor.

Son beş yılda Avrupa ülkelerinin çoğu rüzgâr çiftliklerinden hidroelektrik barajlarına, yenilenebilir enerji kullanımını arttırdı. Fosil yakıt hem pahalı hem de Avrupa Birliği tarafından yüksek oranda vergilendiriliyor. Almanya'da, yaklaşık 5 bin tane biyogaz üretim tesisi var. Çoğu, kişilerin çiftliklerinde kurduğu özel tesisler. Kristianstad, fosil yakıt kullanımlarını yarıya indiren ve karbondioksit emisyonunu dörtte bir oranında düşüren bölge çapında bir dönüşüm projesi kapsamında biyogaz kullanıyor. Bu projenin başında olan mühendis Lennart Erfors, "Artık Ortadoğu ya da Norveç'ten petrol almak istemiyorduk. Bu, çok daha güvenilir bir enerji kaynağı. Ayrıca enerji sektöründe istihdam da yarattı" diyor. Biyogaz yandığında emisyon üretiyor ama kömür veya petrolden çok daha az. Ve doğalgazın aksine, biyogaz yenilenebilir. Ayrıca atıklar biyogaz üretiminde kullanılmadığında çöp olarak çürümeye bırakılıp ısıyı hapseden metan gazı üretiyor. Havayı ve su kaynaklarını da kirletiyorlar.

Bu değişim için yapılacak sabit maliyet oldukça yüksek. Maliyet yerel belediye ödenekleri ve devlet fonlarından karşılandı. Merkezi biyoatık ısıtma sisteminin inşası 144 milyon dolara mal oldu. Bu masrafa çöp yakma tesisinin inşası, boru ağlarının döşenmesi, kazanların yenilenmesi ve jeneratörlerin takılması dâhil. Ancak yetkililer, projenin yıllık enerji masraflarını azalttığını söylüyor. Eskiden belediye binalarını ısıtmak için petrol ve elektriğe yılda 7 milyon dolar harcayan Kristianstad, artık yılda 3,2 milyon dolar harcıyor. Belediyeye ait araçlar, otobüsler ve kamyonlar, biyogaz yakıtlarla çalışıyor. Tesis de para getiriyor. Çiftlikler ve fabrikalar atıkları teslim etmek için ücret ödüyor. Ayrıca elektrik ve araba yakıtı da satılıyor.

Kristianstad yeraltı merkezi ısıtma sistemi de denilen bir ısıtma şebekesi kurmak için 1980'lerde ısıtma boruları döşemeye başladı. Bu sistemler ağa dağıtılacak suyu ısıtmak ya da buhar yaratmak için bir veya daha fazla merkezi kalorifer kazanı kullanıyor. Bu yöntem apartmanların tek tek ısıtılmasından çok daha ekonomik. Sistem başlangıçta fosil yakıtlarla çalışıyordu. Ancak İsveç 1991'de fosil yakıtların yarattığı karbondioksit emisyonlarından vergi alan ilk ülke olunca, şehir alternatif arayışına girdi. 1993'te civar bölgelerden gelen odun atıklarını yakmaya başladı. 1999'da ise yeni biyogaz tesisinde üretilen ısıyı kullanmaya başladı. Merkezden uzakta bulunan bazı binalara, yine odun atıklarından yapılan talaşları kullanan kazanlar yerleştirildi. Odunu bu şekilde yakmak daha verimli ve ağaç kütüğü yakmaya kıyasla daha az karbondioksit üretiyor. Bu ısınma sistemi, kuzey Avrupa'da talaş sektörünün doğmasına ön ayak oldu. Erfors, talaş fırınlarının devlet yardımlarıyla ucuza geldiğini ve ısınma masrafının petrole kıyasla yüzde 50 daha az olduğunu belirtiyor.

Ulaşım şehrin fosil yakıt kullanımının yüzde 60'ını oluşturuyor. Bu yüzden yetkililer sürücülerin yerel üretim biyogaz kullanmasını istiyor. Hedef, biyogaz üretiminin artmasını gerektiriyor. Biyogazın fiyatı benzinden yüzde 20 daha az olsa da, tüketiciler biyogaz ağının genişleyeceğinden ve dolum istasyonlarının artacağından emin olmadan biyogazla çalışan bir arabaya 32 bin dolar (ortalama bir arabadan 4 bin dolar daha fazla) harcamaya istekli değil. Belediyede çalışan mühendis Martin Risberg, biyogaz ağının genişlemesini savunuyor. Biyogazla çalışan Volvo marka arabasının deposunu doldururken, "Bir depo biyogaz tüm bölgeyi bir gün boyunca dolaşmanızı sağlıyor. Ama yola çıkmadan ne kadar biyogaz gerektiğini hesaplamanız lazım" diyor.

http://www.yapi.com.tr/haberler/domuz-bagirsagindan-ve-gubreden-enerji-ureten-isvec-sehri_84698.html

Read Comment Section
1 Yorum Yorum Yaz
  • Kriatianstadt'da hayvan barsağından ve patates kabuklarından istifade edilerek imal edilen enerji sisteminin bir ana önce Türkiye'de de tatbik edilmesini temenni ediyorum YANITLA
1 yorumdan 1 tanesi gösteriliyor. 
Yorumunuzu ekleyin
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!