Sanayi kuruluşlarının konut alanlarıyla iç içe girdiği, kanser vakalarının
ise dünya ortalamasının 30 kat üzerinde olduğu belirtilen Kocaeli’nin
Dilovası İlçesi’nde yapılan bir araştırmada, doğum yapan
annelerin sütünde yüksek dozda ağır metale rastlandı. Arıştırmayı yapan Kocaeli
Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Onur Hamzaoğlu, annelerin sütünün yanı sıra bebeklerin kakasında da
vücutta doğal olarak bulunmaması gereken ağır metaller tespit ettiklerini
söyledi.
Türk sanayinin kalbi olarak adlandırılan ve bünyesinde demir çelik, kimya,
petrol, otomotiv ve lastik sektörü olmak üzere 400’ün üzerinde büyük ölçekli
sanayi kuruluşu, kimya, petrol ve LPG depolama tanklarını da barındıran
Kocaeli’nde, yeni sanayi kuruluşlarının da anlaşmaları yapılıp temelleri
atılıyor. Yerli ve yabancı yatırımcının, deniz, kara ve demiryolunun yanı sıra
hava ulaşımı açısından da en uygun konumda olması nedeniyle tercih ettiği
Kocaeli’de, 13 organize sanayi bölgesi bulunuyor ve yenilerinin de kurulması
için çalışmalar sürdürülüyor.
Aralarında dev demirçelik tesislerinin de bulunduğu, kimya ve boya sanayii
başta olmak üzere birçok fabrikanın konut alanları ile iç içe girdiği Dilovası
İlçesi’nde ise alınan önlemlere rağmen bacalardan çıkan gazlar nedeniyle hava
zehirleniyor ve buna bağlı olarak da kanser vakalarındaki artış dikkat çekiyor.
Daha önce yapılan araştırmalarda kanser vakaları dünya ortalamasının 30 kat
üzerinde olduğu belirlenen, TBMM’de özel olarak ’Dilovası Araştırma
Komisyonu’ kurulan ilçede, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk
Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu 2004 yılında başlattığı
araştırma sonuçları da ürkütücü. Kocaeli ve Dilovası bölgesinde ağır metal
yoğunluğu ve hamile kadınlar ile bebekler üzerindeki ağır metal düzeyinin
saptanmasına yönelik çalışma sonuçlarına göre doğum yapan annelerin sütünde bile
ağır metal var.
Her ay hava ölçümü yaptık
Her ay bölgede hava ölçümleri yaparak metal oranlarını tespit ettiklerini
söyleyen Prof.Dr. Onur Hamzaoğlu, "Dilovası bölgesindeki kanserden ölümlerin hem
Türkiye’de, hem de dünyaya oranla daha fazla sıklıkta olduğunu tespit ettik.
Hava kirliliği ile ilgisini araştırdık. Kandıra ve Dilovası’nda her ay hava
ölçümleri yaparak ağır metal analizlerini yaptık. Kandıra ve Dilovası’nda
araştırmaya katılmayı kabul eden hamile kadınların hamileliklerini araştırdık.
Doğumdan sonra da annenin sütünden ve bebeğin kakasından ilk örnekleri aldık.
Araştırmalarımız şu anda devam ediyor. Sonuç beklentilerimizi doğrular şekilde
çıktı" dedi.
Hamile kadınların sütlerinde ağır metal var
Dilovası bölgesinde havadaki partüküllerde ağır metallerin çok fazla olduğunu
söyleyen Prof. Dr. Hamzaoğlu, "Dilovası bölgesinde doğan bebeklerin kakalarında
ağır metal çok yüksek. Annelerin de sütlerinde ağır metalin yüksek olduğunu
izlemeye başladık. Çalışmamızı sonlandırdığımızda bu verileri ayrıntılı olarak
tespit edeceğiz" diye konuştu.
Onlar cehennemin kurbanları
Dilovası ile sanayi kuruluşlarının bulunmadığı Kandıra ilçesini
karşılaştırdıklarında cennet ile cehenneme benzeten Prof. Dr. Hamzaoğlu ,
"Dilovalılar cehennemde yaşıyorlar. Kandıra ile Dilovasında arasında inanılmaz
bir fark var. Dilovası’ndaki anne ve bebekler cehennemin kurbanları.
Vucutlarında kadmiyum, alüminyum gibi metaller var. Bunlar insan vücudunda doğal
olarak bulunan metaller değildir" dedi.
Daha da arttı
TBBM Dilovası Araştırma Komisyonunun önemli bir noktayı tespit ettiğini
söyleyen Hamzaoğlu, "Komisyon raporu yayınladığında en önemli konu sanayi
kuruluşlarının kapasite arttırışını durdurulmasıydı. O günden bugüne kadar
kapasite oranlarının arttırıldığını tespit ettik. Örneğin demir çelik üretimi
yapan fabrikaları ziyaret ettiğimizde 50 tonluk metal eritme potalarını 250 tona
çıkarttıklarını gördük" dedi. (dha)
|