b>Anakent Belediyesi'nin, "Çok amaçlı bir kentsel yenileme ve geliştirme projesi" olarak tanımladığı "Dikmen Vadisi 4. ve 5. Etap Kentsel Dönüşüm Projesi", Dikmenli yurttaşlara sıkıntı yaratmaya devam ediyor. Dikmen Vadisi'nde yaşayan yurttaşlar, yıkıma ilişkin ilk korkuyu 1 Şubat 2007'de yaşadı. O dönem belediyeye tepkilerini yola barikat kurup, ateş yakarak gösteren Dikmenliler, yıkıma izin vermediler.
Ancak daha sonra yurttaşların bir bölümü evlerini terk etti. Dikmenliler ikinci yıkım korkusunu da şimdilerde yaşıyor. Binlerce yurttaşı evsiz bırakacak bu proje kapsamında belediye tarafından ikinci yıkım emri 22 Temmuz Şeçimi'nin ardından verildi. Proje kapsamında yaklaşık 800 ev yıkılacak.
'Barınma hakkı istiyoruz'
Kentsel dönüşüm projelerinin, yurttaşların ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak hazırlanması gerektiğini söyleyen Dikmenliler, yıkım ile birlikte sokakta kalacaklarına dikkat çektiler. "Proje, bizi sokağa atacak, çocuklarımızın geleceğini yok edecek, yörede yaşayan binlerce insanı ekonomik - sosyal anlamda bir yıkıma sürükleyecek" diyen yurttaşlar, kendilerinin belediyeden yalnızca "barınma hakkı" istediklerinin altını çizdiler. Tepkilerini pek çok kez belediye yetkililerine ilettiklerini ancak bir çözüm bulamadıklarını vurgulayan Dikmenliler, "Biz ne saray, ne villa istiyoruz. Barınma hakkı, yaşanabilir bir konut, insanca yaşam ve güvenli bir gelecek istiyoruz" dediler.
'Gökçek yok sayıyor'
Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek'in, Ankara'nın birçok bölgesinde kentsel dönüşüm projesini başlattığını anımsatan Dikmen Vadisi Halkı Hukuk Danışmanı Avukat Ender Büyükçulha, belediyenin bu çalışmasını, Gökçek'in "kentsel ranta el koyma, kenti sermayeye pazarlama amacı" olarak yorumladı. 22 Temmuz seçimlerinin ardından 200 Dikmenli'nin evine yıkım tebligatı geldiğini belirten Büyükçulha, "Tebligatın geldiği Dikmenli konut sahipleri, idari yargıya başvurdular ve yürütmeyi durdurma kararı aldılar. Bu yargı kararı ile birlikte konutların yıkımı bir süre ertelendi. Şimdi biz bölgede yaşayan yurttaşların taleplerinin göz önüne alınmasını istiyoruz. Belediye söz konusu yerde yaşayan yurttaşları yok sayıyor" dedi.
'Belediye inadından vazgeçsin'
Evlerin yıkılmasıyla birlikte boş arazilere alışveriş merkezi ve lüks konutların inşa edileceğini belirten Büyükçulha, böylece yoksul yurttaşın barınma hakkının gasp edileceğini vurguladı. Büyükçulha, "Vurgulamakta yarar görüyorum ki, bu proje bölge insanının barınma hakkını, ekonomik ve sosyal gerçeklerini yok sayıyor. Melih Gökçek, yurttaşlara yıkım karşılığında 'Doğukent'te size 16 bin YTL karşılığında arsa satarım' da diyor. Bu teklifle birlikte şunu görüyoruz ki bu davranış, onları çoluk çocuk sokağa koyacak bir proje. Belediye tarafından tek yanlı bir dayatma söz konusu. Bu proje kentin sorununu çözecek bir proje değil, bu durum yeni sorunları da beraberinde getirecek. Belediye bölge yurttaşı ile konuşup, dinlediği takdirde uzlaşma da sağlanacak. Belediye, halkı yok sayıp, tek yanlı bir şeyler yapmaya çalışıyor. Belediye inadından vazgeçsin" diye konuştu. "Halkı yok sayan bir yerel yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız" açıklamasını yapan Büyükçulha, Anakent Belediyesi yetkililerinden birçok kez görüşme talep ettiklerini ancak olumlu yanıt alamadıklarını da vurguladı.
|