az aylarında yoğunlaşan yol çalışmaları tehlike saçıyor. Özellikle tatil yörelerine giden binlerce kişinin kullandığı yollardaki bilinçsiz çalışmalar kazaya davetiye çıkarıyor. Uzmanlar: Denetim şart
Yaz aylarında yoğunlaşan yol çalışmaları, kazalara davetiye çıkarıyor. Çalışma alanına birkaç metre kala konulan uyarı levhaları, toz-duman içinde yapılan asfaltlama çalışmaları, eskimiş fosforlu ışıklara bağlı kazalar zaman zaman medyaya yansırken, Karayolları mühendisleri uyarıyor: Küçük kusurlar büyük can kayıplarına yol açabilir.
Karayolları uzmanı Yıldız Teknik Üniversitesi Ulaşım Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Dr. Halit Özen, yol çalışmalarının başladığı alandan en az 100 metre öncesinde sürücülerin uyarılması gerektiğini belirtti: "Bir devlet yolunda, en fazla 90 km hız yapabilirsiniz. Bu hızdayken 'Yol çalışması' levhası gördükten sonra sürücünün 1 saniye reaksiyon süresi vardır ve 90 km hızla 1 saniye sonra frene basıldığında, araç 25 metre yol gider. Bu yüzden en az 100 metre öncesinde yola levha konulmalı. Belirli aralıklardaki 70 km, 50 km, 40 km levhalarıyla sürücünün hızı çalışma alanına gelene kadar azaltılmalı. İşaretlemelerin yeterli olduğunu söylemek çok zor. Burada suç doğrudan müteahhit firmaya kalıyor. Ama Karayolları da denetim yapmalı. Eskiyen levhalardaki fosforların gece görüşü için yeteri kadar uyarıcı olmadığı görülüyor. Levhaların, tepe noktaları ve virajlara göre ayarlanması gerek. Sürücülerin yatay ve dikey işaretlerle uyarılması gerekir."
'Her türlü sürücü göz önüne alınmalı'
İTÜ İnşaat Fakültesi Ulaşım Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Nadir Yayla de sürücü hatalarına dikkat çekerek yol çalışmalarında her tür sürücü göz önüne alınarak işaretleme yapılması gerektiğini belirtti: "Beş metre öteden konan işaret, işaret sayılmaz. Kazalar hemzemin kavşaklar, görüş kapalı olduğu için tepe noktaları, virajlar, rampalar, akaryakıt istasyonu önleri, meskûn mahallerde yoğunlaşır. Gece çalışılıyorsa,
ışıklandırma çok önemli. Toz olan arazi, zaman zaman sulanmalı. Sürücüler, tozlanma bölgesinde aracı, sis var gibi kullanmalı. Kazaları sadece yol çalışmalarına, levhalara bağlayamayız, esas sürücü hatası vardır."
Hepsi küçük birer hataydı
Yol kusurları nedeniyle bugüne kadar birçok kişi yaşamını yitirdi. Bu kazalarda ölenler arasında kamuoyunun yakından tanıdığı isimler de vardı.
Eylül 1992: Gazeteci-yazar İlhami Soysal, yazlığına giderken Ayvalık yakınlarında geçirdiği kazada yaşamını yitirdi. Soysal'ın, otomobilini yol kenarındaki mıcırdan kurtarmaya çalışırken arkadan gelen otobüsün altında kaldığı belirlendi.
Şubat 1993: ANAP İstanbul Milletvekili Adnan Kahveci, eşi ve çocukları ile Ankara'dan İstanbul'a gelirken, TEM Otoyolu'nun Gerede mevkiinde, uyarı işaretlerine uyarak ters şeride girdi. Kullandığı otomobil, karşı yönden gelen bir otomobille çarpışınca çift olay yerinde, kızları Aslıhan ise 10 gün sonra yaşamını yitirdi.
Suçlu: Mıcır
Haziran 1998: Pop müzik sanatçısı Kerim Tekin, Afyon Sandıklı'da verdiği konserden İstanbul'a dönerken Afyon-Sandıklı karayolunda bir tanker, iki kamyon ve bir taksiyle çarpıştı. Olay sonrasında asfaltlama yapılan yolun, mıcır dökülmesi nedeniyle daralmasının kazaya neden olduğu belirlendi.
Temmuz 1999: Müzisyen Ajlan Büyükburç, Muğla-Antalya yolunda seyir halindeyken 'mıcırlı yol' yüzünden yaşamını yitirdi. Yüzde 20 kusurlu bulunan Karayolları Genel Müdürlüğü yasal faiziyle birlikte 11 milyar lira tazminata mahkûm edildi.
Aynı yolda yine kaza
1996 yılında Sarıyer'deki 'kazıklı yol'dan denize uçan Ömer Sak'ın ailesinin açtığı davada bilirkişi heyeti raporunda, 'kazıklı yol' olarak adlandırılan köprü konumundaki yolda, otomobilin çarptığı korkulukların, değil bir aracın denize uçmasını, kaldırımda dikkatsiz yürüyen yayanın denize düşmesini bile engelleyecek özelliklere sahip olmadığı vurgulanmıştı. Mahkeme de, 2000 yılında belediyenin 8 milyar 800 milyon lira tazminat ödemesine karar verdi. Aynı yıl, dört genç yine aynı yolda kaza yaptı. Dördü de öldü.
|