Dev Patlıcan Heykelleri Yerleştirmek Kent Estetiği Yaratmaz!
Mimarlar Odası 2’nci Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Kemal Reha Kavas, "Kentte portakal, patlıcan yetişiyor olabilir. Bu kentin göbeğine dev patlıcan heykelleri yerleştirmek kent estetiği yaratmaz" dedi.
Antalya Bugün Gazetesi'nin haberine göre, Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (ANSİAD) düzenlediği İnşaat Sektörü Toplantısı’na, İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı ve Mimarlar Odası 2’nci Başkanı, Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Kemal Reha Kavas konuşmacı olarak katıldı.
Antalya depremle yaşamayı bilmeli Antalya’yı deprem riski açısından değerlendiren Mustafa Balcı, “Plansız yapılaştığımızın farkındayız diye düşünüyorum ve Antalya’nın Kaleiçi şeklinde yapılaşmasını dilerdim” dedi. Akdeniz bölgesinde 3 önemli fay mevcut Balcı, “Genellikle baktığımızda Akdeniz bölgesinde 4 ila 6 arasında deprem söz konusu. Akdeniz Bölgesi’nde deprem odaklarına baktığımızda buradaki deprem yığılma noktalarını görebilirsiniz. Antalyada 3 büyük deprem hattı mevcut, ilki Fethiye- Burdur fay zonu, ikincisi Aksu Fay hattı ve son olarak Antalya fay zonu. Antalya 4. Derece deprem bölgesiyken 2. Derece deprem bölgesine düşürülmüştür” şeklinde konuştu. ‘Çılgın projeler’ yüzünde hayati projelere yer kalmıyor Topraklarımızın tamamına yakınının deprem tehlikesi altında olduğunu belirten Balcı, “1996 yılında revize edilen haritadan sonra Antalya 4. derecede deprem bölgesinden 2. derecede deprem bölgesine alınmıştır. Antalya Bölgesi’nde 1998 yılı deprem riskleri açısında bir milat olmuştu. Fakat 1998 yılından önce projelendirilen yapıların, 6 dan büyük depremlerde bu binaların durumu ne olacak nasıl davranış gösterecek bilemiyoruz. Ve bu nedenle Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin deprem master planı hazırlaması gerekmekte” şeklinde konuştu. Balcı; “Özellikle 2 bin yılı öncesi yapıların olası şiddetli bir depremde nasıl davranış göstereceğinin 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında, yapılacak bilimsel çalışmaların sonuçlarına göre bir “doğal afet senaryosu” ve nazım imar planları ile bütünleşik “kentsel dönüşüm ana planı” hazırlanmasına ihtiyaç vardır” dedi. Balcı, “Çılgın projelerle” uğraşmaktan hayati konulardaki projelere yer kalmadığını dile getirdi. Çağdaş kentleşme istiyoruz Balcı, “Yeni yapılar 3194 sayılı İmar Kanunu ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun kapsamında projelendirilmekte, inşa edilmekte ve denetlenmektedir. Ancak meslek odalarımız proje ve yapı denetim sürecinden dışlanmıştır. Bu nedenle endişeliyiz” dedi. İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi olarak, çağdaş kentleşmeyi dilediklerini kaydeden Balcı, “Tarım alanlarını yok etmeden, yeşili tüketmeden, denizi kirletmeden, tarihi kaybetmeden, geçmiş afetlerden, büyük depremlerden ders alarak, güvenli yapılarla, sağlıklı yaşam çevrelerinin oluşturulmasıyla çağdaş kentleşme gerçekleştirilebilir diyoruz” diye konuştu. ‘Patlıcan kent estetiği yaratmaz’ ‘Kent Estetiği’ sunumunu gerçekleştiren Mimarlar Odası 2’nci Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Kemal Reha Kavas, estetiği daha kolay anlamak adına, ‘ne olmadığına’ bakılması gerektiğini kaydederek, “Bütün duyularımızın açık bir şekilde olması ve algı düzeyimizin yüksek olması estetik demektir. Bütün bir çevreyi algılamaktır kent estetiği” dedi. Kent estetiği oluşturmak adına kötü planlanmış bir kentin kavşaklarına ışıklı fıskiyeli havuz koyulduğunu belirten Kavas, “Bu kent estetiği üretmez, aynı şekilde, bir kentimizde portakal, patlıcan yetişiyor olabilir. Bu kentimizin göbeğine dev patlıcan heykelleri yerleştirmek kent estetiği yaratmaz” dedi. Hedeflenmesi gereken kent estetiğinin algı oluşturmakla ilgili olduğunu kaydeden Kavas, “Antalya gibi kentlerimizde tarihin bütün katmanlara yayılması kent estetiği için önemli bir adım olabilir. Mesela ben bir Antalyalı olarak bazı mekanlarda fiziken bulunmaktan haz duyuyorum. Çünkü çok farklı tarihsel dönemlerde o mekanlar kullanılmış, önemli tarihsel olaylara şahit olmuş. Dolayısıyla orada bulunmak bende bir haz oluşturuyor” dedi. Konuklar, yapılan sunumların ardından iş insanlarının sorularını yanıtladı. |