Depremde kiracı konumunda oldukları için kalıcı
konutlardan hak sahibi olamayan ve ailelerinden birkaç kişiyi birden
kaybedenlerin yerleştirildiği ‘Irak Kızılayı Konutları’ndaki
dairelerden depremzedeler çıkartılıp, yerlerine Vali muavinleri ve diğer
bürokratlar yerleştiriliyor.
Çoğunluğu işsiz olan dul ve yetimler, hemen her gün Valilik
aracılığıyla gönderilen ‘Daireyi boşaltın’ yazıları nedeniyle
geceleri uyku uyuyamadıklarını belirtti. Yaklaşık 8 yıl önce yerleştirildikleri
daireleri boşalttıklarında işleri de olmadığı için gidecekleri yer olmadığını
söyleyen depremzedeler, mahkemelerden de sonuç alamadı.
Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı’nın yanı
sıra Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na yaptıkları başvurular da
dikkate alamayınca, konuyu bu kez avukatları aracılığıyla Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi’ne götürdü.
‘Nereye gidebilirim’
Depremde kiracı olarak oturdukları evin yıkılması sonucu eşi ve bazı
yakınları ölen, 3 çocuğuyla birlikte buraya yerleştirilen Felek
Menteşe, evlere temizliğe giderek karınlarını doyurduklarını, evi
boşaltması için her gün yazı geldiğini, geceleri uyku uyuyamadığını söyledi.
Menteşe, “Başbakan’a soruyorum. Yetim çocuklarımla ben nereye gidebilirim?
Hiçbir gelirim yok. Sigortam yok. Çocuklarımı zor şartlar altında okutmaya
çalışıyorum. Benim çocuklarım başarılı. Okul birincileri” diyerek soruna el
atılmasını istedi.
Anne-kızın gözyaşları
Aynı konutlarda oturan Gülizar Yamak da, 16 yaşındaki kızı
Kübra’nın lise birinci sınıftan ayrılıp apartmanlarda merdiven silmeye
başladığını belirterek şunları söyledi.
“17 Ağustos depreminde bir kızımı ve üç torunumu kaybettim. Evlerimiz
yıkıldı. Hiçbir gelirim yok. Şimdi bana ‘15 gün içerisinde evden çık’ diyorlar.
Nereye gideyim?. Bana bari bir kulübe versinler. Dayanacak gücüm yok. Kızım
liseye gidiyordu. Liseyi okutamadım. Elektriğim kesik. Suyum kesik. Doğal gaz
hiç kullanmıyorum.”
Kübra Yamak da, “Aileme destek olmak için çalışırım diye
okulu bıraktım. Ben lise birinci sınıftan ayrıldım. Aidat adı altında alınan
kirayı bile ödeyemiyoruz. Kriz nedeniyle iş bulamıyorum. Bu yaşımda merdiven
siliyorum. Çok çaresiziz. Evden çıkarılırsak nereye gideceğiz” diye sordu.
Bu evler kimin için yapıldı?
Depremde eşini, oğlunu, annesini ve erkek kardeşini kaybeden Ülkü
Karahan ise, o tarihte 5 yaşında olan kızıyla birlikte 2 gün enkaz
altında kaldıktan sonra kurtarıldıklarını belirtti. Bu konutları Irak
Kızılayı’nın 10 milyon dolarlık hibe göndererek inşa ettirildiğini hatırlatan
Karahan, “Sürekli kağıt göndererek bizleri buradan çıkartmak istiyorlar. Ama
bizler burada kiracı değiliz. Bu evler hibe edilmiştir. Bizleri çıkartıp vali
yardımcılarını, bürokratları, üst düzey yöneticileri buraya yerleştiriyorlar”
dedi. Recep Uğur ise, diğer sakinlerle birlikte hukuk
mücadelesini sürdürdüklerini, Türkiye ve Irak arasında yapılan anlaşmaya göre bu
konutlarda depremzedelerin oturması şartı olmasına rağmen, depremzedelerin kapı
dışarı edildiğini ileri sürdü. Birçok dava açtıklarını, sonuç alamayınca 16 Ocak
2009 tarihinde de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduklarını ve sonucu
beklediklerini anlattı.
Kocaeli Valiliği sessiz
Daha önce Özel İdare ile Türk Kızılay’ı
arasında anlaşmazlık konusu olan, ardından tamamen Özel İdare
Müdürlüğü’nün denetimine geçen Irak Kızılayı Deprem
Konutları’nın tamamında birkaç ay öncesine kadar sadece depremzedeler
oturuyordu. Ancak Özel İdare Müdürlüğü, depremzedelerin buraya şartlı
yerleştirildiğini belirterek, bunların mülkiyetini almak için açtıkları davaları
da kaybettiklerini belirtiyor.
Kocaeli Valiliği ise dairelerden depremzedelerin çıkarılmaya
başlanıp buraların lojman olarak Vali muavini ve bürokratlara verilmesiyle
ilgili açıklama yapmadı. Özel İdare Müdürlüğü yetkilileri de bu konuyla ilgili
açıklama yapmama kararı aldıklarını söyledi.
|