ürkiye büyük deprem gerçeğini İzmir ile bir kez daha hatırladı. İstanbul'da 6.5 büyüklüğündeki bir depremde en az 5 bin binanın yerle bir olması bekleniyor. Bankalar binasından şüphe duyana kredi sunuyor ama Bina Güçlendirme Yönetmeliği ve yeni Kat Mülkiyet Kanunu çıkmadığı için bina güçlendirmeye de kredilere de ilgi zayıf.
İzmir'deki depremler binaların ne kadar güvenli olduğunun bir kez daha sorgulanmasına yol açarken, dikkatleri de eski yapıların güçlendirilmesine yoğunlaştırdı. 1998 yılında deprem yönetmeliği ile tanışan Türkiye'de, Binaları Güçlendirme Yönetmeliği ve yeni Kat Mülkiyet Kanunu çıkmadığı için binaların deprem hazırlıklarında sorunlar yaşanıyor. Bina güçlendirme projesi yapan mühendisler apartmanlarda oylama sorunundan, denetimciler ise projeleri hangi yönetmeliğe göre denetleyeceklerini bilmemekten şikayetçi. Pazardaki konumunu ev geliştirme kredisiyle güçlendirmek isteyen bankalar ise kamuoyunda bilincin tam oluşmadığını söylüyor.
İnşaat Mühendisleri Odası'nın verilerine göre, topraklarının yüzde 93’ü aktif deprem kuşağı üzerinde bulunan Türkiye'de nüfusun yüzde 98’i deprem riski altında yaşıyor. Son olarak İzmir'de 5 büyüklüğünde ard arda depremlere sahne olan Türkiye'de, bina stoğunun daha sağlıklı hale gelmesi amacıyla 1999'da Deprem Yönetmeliği uygulamaya girdi. Bu yönetmelik nerelerde ve hangi malzeme ile hangi teknikle inşaat yapılabileceğini hükme bağlarken, Yapı Denetim Kanunu da inşaat ve projenin denetlenmesi işinin profesyonel denetimcilere yaptırılmasını şart koştu. Deprem Yönetmeliği kullanılan malzemenin kalitesinin yükselmesini sağlarken, örneğin kolon kirişinin boyutları büyüdü, betondaki demirin yerleştirilme ve bağlama şekli geliştirildi, binaların en yüksek su düzeyinden en az 0.30 m yüksekliğe kadar olan kısımları, 250 doz çimento harçlı taş duvar, ya da daha dayanıklı malzeme ile yapılması ve zemin etüdüne göre bazı binalarda radye temel yapılmasını hükme bağladı. 12 Ağustos 2001'den sonra ruhsat alan her bina yapı denetim firması kontrolörleri tarafından denetleniyor. Her ne kadar denetimi yapanların yetkinliği tartışılıyor olsa da Marmara Depremi'nin tecrübeleri sonrasında ortaya konulan bu düzenlemeler yeni yapılan binaların daha sağlıklı hale gelmesini sağladı.
Eski yönetmeliğe uygun üretilmiş olsalar da zaman içinde yıpranan binaların yanı sıra mühendis kontrolünden geçmemiş binaların çokluğu, eski binalara şüphe ile bakılmasına yol açıyor. Bu durumda binaların kontrol ettirilmesi, depreme karşı dayanıksız ise güçlendirme inşaatı yapılması gerekiyor. Ama uygulamada hem mevzuattan hem de toplumda yeterli bilincin oluşmamasından dolayı sıkıntılar yaşanıyor. Binaları Güçlendirme Yönetmeliği henüz çıkmadığı için denetimciler projeleri hangi kriterlere göre denetleyeceklerini bilmiyor. Çok daireli bir binayi güçlendirmek isteyenlerin de bütün komşularını buna ikna etmesi gerekiyor. Çünkü Kat Mülkiyet Kanunu değişmediği için halen bu tür kararların alınmasında oy birliği koşulu aranıyor.
Yeni yönetmelik bir yıl sonra
İstanbul İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe, İstanbul'da yaşanacak 6.5 büyüklüğündeki bir depremle en az beş bin binanın yerle bir olmasının beklendiğini hatırlatarak "Yaşadığımız depremlerde İstanbul'daki yapıların mevcut durumu o gün neyse bugün de çok farklı değil. Hatta yapılar daha da problemli hale geldi" dedi. 4708 sayılı Yapı Denetim Yasası'nın işlemediğini belirten Gökçe İstanbul'da denetim firmalarının çoğunun denetlemesi gereken binaya dahi gitmediğini öne sürdü. Taslağı üzerinde çalışılan bina güçlendirme yönetmeliğinin bir yıl sonra yürürlüğe gireceğini anlatan Gökçe "Yönetmeliğin olmaması demek, bu konudaki teknik ve ilkelerin bilinmediği anlamına gelmiyor. İyi bir mühendis projeyi doğru bir şekilde yapabilir" diyor.
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği İstanbul Şubesi Başkanı Sadri Eyüboğlu ise farklı düşünüyor. "Her meslektaşımız kendine göre bir güçlendirme sistemi geliştiriyor. Oysa yönetmelikle bu işin olmazsa olmazları belirlenmeli. Biz hangi kritere göre kontrol etmemiz gerektiğini bilmiyoruz" diyor. İşin uygulama tarafında bulunan firmalardan İnan İnşaat Mühendisi Fatih Zedeli, yönetmelik olmamasına rağmen, binalara bilgisayar ortamında uygulanan deprem testi ile doğru çözümü bulduklarını belirterek "Çıkan sonuca göre gerekirse deprem perdesi, mantolama, temel genişletme gibi yöntemlere başvuruyoruz" diyor.
Kat Mülkiyet Kanunu da Meclis gündeminde
Bina güçlendirme projeleri yapan firmalar, bu konuda kamuoyunda yeterli bilincin oluşmaması kadar Kat Mülkiyet Kanunu'nun çıkmamasının da sıkıntısını yaşıyor. İnşaat Mühendisi Fatih Zedeli, sırf bu yüzden inşaat aşamasından dönen pek çok projeleri olduğunu söyledi. Zedeli "Tek bir konutu değil, binanın tümünü ilgilendiren bir konu bu. Güçlendirmenin maliyeti yapılan işleme göre 5 ile 15 bin YTL arasında değişiyor. 15 bin YTL'lik işlem bir binayı neredeyse sıfır bina kadar dayanıklı hale getiriyor. Ama örneğin 10 daireli bir binada bu paraları tahsil etmek zor. İçinden iki dairenin sahibi, bizim dairemizde sorun yok deyip binanın güçlendirilmesini engelleyebiliyor" diye konuştu. Cemal Gökçe yeni Kat Mülkiyet Kanunu'nun da meclisin gündeminde olduğunu ifade ederken, Sadri Eyüboğlu da can ve mal güvenliğinin oya kurban edilemeyeceğini söyledi.
Her 100 konut kredisinden 5'i tadilat için kullanılıyor
Bankalar, ev geliştirme, konut geliştirme ve yenileme, güzel evim kredisi adları altında evinde tadilat yapmak isteyenler için tüketici kredisinden ayrı bir krediyi kullandırıyor. Balkonunu kapatıp odaya dahil ettirmek isteyenler ve banyosunu, mutfağını yenilemek isteyenler kadar evini depreme karşı dayanıklı hale getirmek isteyenler de bu krediden yararlanabiliyor. Bankacılar konutların tadilatı için kullanılan bu kredinin payının, toplam konut kredileri içinde yüzde 5'lik yer tuttuğunu ifade ediyor. Ancak krediyi sırf binasını güçlendirmek için talep edenlerin oranı çok daha alt seviyelerde.
Finansbank Bireysel Bankacılık Bölüm Başkanı Tunç Akyurt, Marmara Depremi'nden sonra toplumda bina dayanıklılık bilincinin arttığını ama tüketicinin bunu kredi aracılığıyla yapmayı fazla tercih etmediğini söyledi. Akyurt, "Tüketiciler ya bilmedikleri ya da kefil gerektiren zor bir süreç olduğunu zannettikleri için bu kredilere fazla ilgi göstermiyorlar ama ileride bu durumun değişeceğini düşünüyorum" dedi. Eve ipotek koyulması halinde kefile gerek olmadığını belirten Akyurt, önemli bir noktaya da işaret etti: Bina yönetimi, bina sakinleri adına toplu halde kredi başvurusunda bulunursa, bu konut geliştirme değil, ticari kredi kapsamında değerlendiriliyor. Konut geliştirme kredisinden yararlanmak için bireysel başvuru gerekiyor. Konut geliştirme kredilerinde en uzun vade 60 aya uzanıyor. Konutun ekspertiz değerinin yüzde 30'u ile 80'ine kadar kredi kullandırılabiliyor. Miktar 100 bin YTL'ye kadar çıkabiliyor. Halen yüzde 1.24 ile 1.95 arasında değişen faizler tüketici kredisinden daha avantajlı.
|