“Marmara’da Büyük Deprem Tekirdağ’da...
Serbest Mimarlardan Ortak Bildiri
İstanbul'un Asıl Fayı Araştırmada...
“Depremin 21. Yılında Değişen...
“Milyonlarca İnsanın Hayatı Tehlikede!”
Düzce ve Bolu’da Depremin İzleri Silindi
“Depremin Farkındayız ama...
Van için 'Zemin Sıvılaşması' Uyarısı
İzmir Depremi Türkiye’yi Uyardı
Binalar için Deprem Etiketi Önerisi
“Riski Deprem Değil Güvensiz...
İstanbul için Ürküten Deprem Raporu
Mühendislik Eğitimi Depremden...
Bayraklı'nın Zemini için 12...
Deprem Uzmanlarından Önemli Uyarı
Olası İstanbul depreminde en büyük risklerden birinin zemin sıvılaşması olduğunu belirten uzmanlar, dolgu alanlara ve sahil yollarına dikkat çekiyor. Uzmanlar, 'Dolgu alanlarını doğa tekrar geriye alır' uyarısında bulunuyor.
Zemin sıvılaşması suya doygun zeminlerde düzenli aralıklarla gerçekleşen sarsıntılar sırasında, zeminin taşıma kapasitesini kaybederek üzerindeki binaların toprağa gömülmesine ya da yan yatmasına ve zemindeki sıvının da yukarı çıkmasına deniliyor. Türkiye'de zemin sıvılaşmasının örneği, 1999'daki depremde Gölcük'te yaşanmıştı. Cumhuriyet’te yer alan habere göre; Jeofizik uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, dolgu alanları ve sahil yolları ile Avcılar'ın zemin sıvılaşması konusunda riskli olduğunu belirtiyor. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna ise, "Bu dolgu alanının üzerine yapılan yollarımız var, bunlarda da sıkıntılar olabilir, diye düşünüyoruz. Genelde dere ağızları, zamanında dere yataklarının döküldüğü yerler zamanla alüvyon tabakasını oluşturduğu için buralar kumlu tabakadır, kumlu zemindir. Yeraltı su seviyesi de yüksek olduğu için buralar bir miktar risklidir." dedi. "Su seviyesi yüksek olan yerlerde bilhassa kumlu zemin, alüvyon zemin olan yerlerde bir deprem anında zeminin taşıma kapasitesi sıfıra iner" diyen İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, "Bu hemen hemen her yerde, her yöre olabilir ama İstanbul'un bütünü için bunu söyleyemeyiz. Bilhassa alüvyon tabakaların olduğu yerlerde, kumlu zeminlerin olduğu yerlerde, yer altı su seviyesi yüksek olan yerlerde deprem anında sıvılaşma riski vardır." şeklinde konuştu. Nusret Suna, şöyle devam etti: "İstanbul'un Anadolu Yakası'nda bir tane büyük dolgu alanımız var, bir de Avrupa Yakası'nda büyük dolgu alanımız var. İşte deprem anında bu dolgu alanları taşıma kapasitelerinde zayıflığa uğrar yani buralar risklidir. Gölcük depreminde bir miktar tsunamiyle birlikte, tam anlamıyla tsunami olmasa da orada dalgaların gel git hareketi ile o dolgu alanını doğa geriye aldı. Değirmendere bölgesinde çay bahçelerini olduğu gibi aldı. Aynı şekilde İstanbul'daki yapay olarak yapılan dolgu alanları deprem anında hasar alacak, kesindir bu. Doğa bunu geriye alır. Bu dolgu alanının üzerine yapılan yollarımız var, bunlarda da sıkıntılar olabilir diye düşünüyoruz." Jeofizik uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu da İstanbul'daki binaların zemin sıvılaşması çalışmalarına dikkat çekerek, "Binaların büyük çoğunluğunun zemin çalışmaları bu anlamda yapılmış değildir. İstanbul için riski artırmıştır bu. Bu zemin sıvılaşması depremde bir risk oluşturuyor, deprem dalgalarını büyütüyor veya binaların ağırlık dengesini bozuyor, yana doğru, sağa sola doğru yıkılmasını sağlıyor." ifadelerini kullandı. Avcılar, Ataköy, Sahil Yolları |