Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Demir Çelik İhracatçısı Zorda

İki gün önce TİM, ağustos ayı ihracat verilerini açıkladı. Gördüğünüz, okuduğunuz gibi durum pek iç açıcı değil. İhracat verilerimize sektör sektör baktığımızda genelde bir rahatsızlık var ama özellikle son 6 aydır demir-çelik ihracatçılarının durumu hayli vahim. Geçen yıl yüksek fiyatları, miktarları ve oranlarıyla ihracat harikaları yaratan

Referans Gazetesi
Demir Çelik İhracatçısı Zorda

ki gün önce TİM, ağustos ayı ihracat verilerini açıkladı. Gördüğünüz, okuduğunuz gibi durum pek iç açıcı değil. İhracat verilerimize sektör sektör baktığımızda genelde bir rahatsızlık var ama özellikle son 6 aydır demir-çelik ihracatçılarının durumu hayli vahim. Geçen yıl yüksek fiyatları, miktarları ve oranlarıyla ihracat harikaları yaratan demir çelikçiler, özellikle mart ayından bu yana tersyüz olmuş ve ihracat potasında erimiş durumdalar.
 Nedenlerini benim gibi sizlerin de merak ettiğinizi bildiğimden, hem kendi adıma ve hem de sizler adına Demir-Çelik İhracatçıları Başkanı Sayın Serdar Koçtürk'ü ziyaret ettim ve sordum:

"Kriz tamam da Sayın Başkan, genelde olan nedir, neler oldu da bu kadar eridiniz?"

İşte cevabı:

"Eridiğimiz doğrudur. Ancak miktar bazında değil de fiyat bazında ciddi erimeler yaşadık. Geçen yıl ocak-temmuz döneminde 12.307 milyon kg ürünü 11.765 milyar dolara ihraç ederken bu yıl aynı dönemde 11.205 milyon kg ürünü 6.443 milyar dolara ihraç edebildik. Bu olumsuz gelişme geçen yıla göre miktarda yüzde 9, döviz anlamında da yüzde 45 azalmaya denk gelmektedir. Bir başka ifade ile geçen yıl kilosu 0.98 dolardan ihraç edilen ürün bu yıl 0.58 dolardan ihraç edilmiş, gördüğünüz gibi düşüşteki ana faktör fiyatlardır."

Yukarıdaki miktar ve fiyat mukayesesi demir çelik ihracatçılarının durumunu çok net bir şekilde açıklıyor. Ancak temmuz ihracatını yüzde 60, ağustos ihracatını ise rekor seviyede ve yüzde 68.2 kayıpla kapatan bu sektördeki kriz yansımasının derinlerine inmek istiyorum ve Sayın Başkan'a tekrar soruyorum:

"2009 Ocak ve şubat aylarını başa baş kapatan bu sektör mart ayında birden eksi 30,9'a, nisan ayında eksi 40,7'ye, sonraki aylar sırasıyla yüzde 58 ve 60, ağustosta 68.2 kadar hızla ve yüksek oranlarda kan kaybediyorsa bu nedenlerin detaylarına inmeliyiz, nedir bu detaylar Sayın Başkan?"

"Durumu 3 başlıkta özetleyebilirim. Birinci sorunumuz olarak hammadde fiyat hareketlerinin etkin olduğunu söyleyebilirim. Birim fiyatlar 2008 yılında tavan yaptı, 2009 yılında yerlerde süründü. 2008 yılı temmuz ayında 750 dolara kadar yükselen çelik hurdası aynı yılın ekim ayında sert bir düşüşle 100-150 dolarlara kadar indi. Yassı mamul ihraç fiyatları aynı dönemde 1100-1200 dolarlara ihraç edilirken bu yıl 450-500 dolarlara geriledi. Uzun mamul fiyatı yine aynı dönemde 1200-1300 dolardan 450-500 dolarlara indi. Öte yandan dünya çelik üretimi 2008 yılındaki artışlardan 2009 yılı ilk 6 aylık döneminde yüzde 21.3 oranında azalarak 549.3 milyon ton seviyesine gerilemiştir. 

İkinci neden, pazar daralması ve talep düşmesidir. Türkiye pazarında etkin ülke grubu olan komşu ülkeler krizden etkilendi. Küresel krizin doğduğu ülke kabul edilen ve inşaat demirinde en büyük pazarımız olan ABD çöktü. Ürünlerimizin büyük ölçüde kullanıldığı beyaz eşya, otomotiv ve inşaat sektörleri tüm dünyada krizden en çok etkilenen sektörler olunca mart ayından sonra sert düşüşler yaşadık. Fiyatların düşmesine rağmen gördüğünüz gibi miktarda pazarımızı koruduk ama döviz getirisi olarak düşen fiyatlara paralel ciddi oranda kayıplarımız oldu. Bu dönemde ihracatımızda ülke bazında bir değişiklik yaşadık. Geçmiş yıllarda en fazla ihracat yaptığımız AB ve Arap Körfezi ülkelerinin payları azalırken, Mısır, Libya ve Cezayir pazarlarında ciddi oranlı artışlar yakaladık.

Üçüncü neden, kur etkisi ve parite etkisidir. İhracat için ithalat da yapıyoruz tabii. Dolar, euro kullanıyoruz. Bu ilişkide pariteler önem kazanıyor. Euro/dolar paritesinin kriz sonrası 1.56'lardan 1.20'lere gerilemesi de AB üreticilerinin rekabet gücünü artırdı ve pazarlarda yerel üreticilerimize rakip olmalarını sağladı. Böylece biz AB'ye yönelik rekabet gücümüzü de kaybettik. Ayrıca kurlardaki sert iniş ve çıkışlar da bizleri hem ithalat ve hem de ihracat hareketlerinde hayli hırpaladı."

Küresel krizin derinliğinde demir çelik ihracatçısının yaşadıkları bunlar. Merak ediyorum biraz nefes alabilmek için acaba hükümetten yardım istediler mi, bir proje sundular mı? "Evet" diyor ve devam ediyor Sayın Koçtürk.

"Her sektör gibi biz de destek paketi bekledik tabii. Çin kamu yatırımlarını durdurarak 5.8 milyar dolarlık bir paketi özel sektöre aktardı. Bu kaynak Çin'deki çelik üretiminin kriz öncesi tonajların üzerine çıkmasını sağladı. İç talep o kadar güçlü oldu ki 5 milyon ton olan ihracat kapasitesinin büyük bir bölümü iç piyasaya yönlendirildi. Biz de bu düşünceden yola çıkarak iç piyasaya yönelelim dedik. 'Depremde hasar gören binaların yenilenmesi için bir imar rantı sağlayın, böylece hem inşaat demiri piyasası açılır hem inşaatla ilgili diğer sektörlere hareket gelir hem istihdam sağlanır hem hasarlı binalar depreme karşı güçlendirilir ve hem de krizden sert bir şekilde etkilenen sektörümüz nefes alır' dedik. Sadece bizim sektöre değil beraberinde birçok sektöre sinerji verecek projemiz buydu. Dinlediler, notlar aldılar ama bir ses çıkmadı." 

İhracatımızın lokomotif sektörlerinden biri olan demir çelik sektörünün küresel kriz içerisinde ihracat performansı ve sorunları bunlar. Demir çelik sektörü bu kez yüksek fırın denilen kızgın potada değil, ihracat potasında eriyor.

http://www.yapi.com.tr/haberler/demir-celik-ihracatcisi-zorda_71987.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!