İstanbul'un afetlere dayanıklı bir şehir olması amacıyla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından düzenlenen Deprem Çalıştayı, 2-3 Aralık tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Kentte yaşanacak olası bir depremin etkileri ve buna yönelik çözüm önerilerinin etraflıca masaya yatırıldığı çalıştaya, konunun tüm paydaşları ve meraklıları katıldı. Artyol Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Türkkan da Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı sıfatı ile çalıştayın ilk günü gerçekleşen Dayanıklı Yapılar oturumunda, Kentsel Dönüşümde Güçlendirmenin Yeri ve Önemi başlıklı sunumuyla, güçlendirme alanındaki önemli konuları ve sorunları açıkladı. Türkkan ayrıca, ikinci gün gerçekleşen yuvarlak masa oturumlarıyla sorun analizi, çözüm analizi, projelendirme, proje önceliklendirme ve skorlama süreçlerine dahil olarak, güçlendirme konusunun meseleye dahil edilmesine katkı sundu.
İlk gün katıldığı oturumda gerçekleştirdiği sunumla güçlendirmenin ne olduğunu, kentsel dönüşümdeki önemini, güçlendirme konusunda yaşanan zorlukları ve talepleri dile getiren Türkkan, mevzuattaki yükümlülüklerin azaltılması ve KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi gerektiğini söyledi. Vatandaşların kullandıkları binalarla ilgili gerçeği bilmesi gerektiğinin altını çizen Sinan Türkkan, yeni binanın da güçlendirilmiş binanın da can güvenliğini sağladığını anlattı. İstanbul’daki 2 milyon riskli binanın güçlendirmeyle kurtulabileceğini belirten Türkkan, "Esasen bizler, güçlendirmenin önemini yıllardır dile getiriyorduk. Daha önce de ifade ettik: Tüm binaları yıkıp yeniden yapmak hem 20 yıldan uzun sürecek, hem de maliyeti artıracaktır. Biz, DEGÜDER olarak kentsel dönüşümde üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Uygun binaları güçlendirerek zaman kazanılacağının anlaşılmasından memnunuz" dedi.
Sunumda riskli binanın sebeplerini sıralayan Sinan Türkkan, kalitesiz ve homojen olmayan beton, kalitesiz ve yetersiz donatı miktarı, statik sistem düzensizlikleri, denetim eksikliğinden bahsetti.
Vatandaş gerçeği bilmeli Vatandaşların kullandıkları binalarla yüzleşmesi ve gerçeği bilmesi gerektiğini söyleyen Türkkan, bunun için yetkin mühendislik büroları ve laboratuvarlarla, binanın testlerinin ve analizlerinin yapılarak risk analizlerinin hazırlanması gerektiğini ifade etti. Türkkan, şu uyarıda bulundu: ‘’Vatandaş şu soruyu sormalı: Bir deprem olsa, ben bu binadan çıkabilir miyim?’’
Yeni bina da güçlendirilmiş bina da can güvenliği sağlar Riskli binayı tespit ederken öncelikle laboratuvar çalışması ve zemin etütleri yapıldığını dile getiren Türkkan, ‘‘Ardından sırasıyla statik analiz, maliyet analizi ve uygunluk analizini çıkarıyoruz. Son olarak yapılması gerekenleri tespit ediyoruz ve karar veriliyor. Riskli bina tespit edildikten sonra sıra karar aşamasına geliyor. Yıkıp yeniden yapma veya güçlendirme kararının verilmesi gerekiyor. Kentsel dönüşümde güçlendirme seçeneğinin pek çok avantajı söz konusu. Yeniden yapımla gerçekleştirilen kentsel dönüşüm yaklaşık 18 ay, güçlendirme ile kentsel dönüşüm 6-8 ay kadardır. Güçlendirme yapılması düşünülen binanın maliyeti, yıkıp yapma maliyetinin yaklaşık 1/3’üne denk gelmektedir. Binanın yıkılıp yeniden yapılmasında müteahhit payı da araya girdiğinden, mevcut konutlarda ciddi alan kayıpları oluşmuş, yaşanamayacak küçüklükte pek çok yapı ortaya çıkmıştır. Yeni yapılmış bina da, güçlendirilmiş bina da tasarım depreminde can güvenliğini sağlamak üzere, Kontrollü Hasar Performans Düzeyine göre projelendirilir.’’ diye konuştu.
Güçlendirmede karşılaşılan zorluklar 6306 Sayılı mevzutta yıkım süreci için kat maliklerinin 3’te 2’si oranında çoğunluk arandığını belirten Türkkan, güçlendirme için erişilmesi daha zor olan Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre 4/5 oranı arandığını kaydetti. Bu oranın ruhsat aşamasında yüzde 100’e dönmesi gerektiğini vurgulayan Türkkan, ikna edilemeyen paydaşla mahkemede hak arandığını ve ruhsat süresinin çok uzadığını aktardı. Site içerisinde bir daire sahibini ise daha zorlu süreçler beklediğine değinen Sinan Türkkan, kanunun kat maliklerine 60 gün süre vererek, riskli yapının yıktırılmasının istendiğini anlattı. Bu durumda kat maliklerinin mahkemelerde yürütmeyi durdurma kararı almanın derdine düştüklerini söyleyen Türkkan, güçlendirmede yaşanan diğer sorunları şöyle paylaştı: ‘‘Kat malikleri dönüşüm için finansman desteği arıyorlar, bulmakta zorluk çekiyorlar.
Güçlendirilen yapı da, yeni yapılan yapı kadar sağlam olacaktır. Her ikisi de beklenen İstanbul depreminde can güvenliğini sağlayacak şekilde yapılıyor. Güçlendirme yapılırken binaya yenilik yapılmasına izin alabilmek çok zor. Asansör ilave etmek, cephede değişiklik yapmak gibi isteklere belediyeler direnç gösteriyorlar. Belediyeler mevcut binalardaki imara aykırı (kaçak durumdaki katlar, uygulama imar planında değişmiş kat yükseklikleri, yoldan çekme mesafeleri) durumlar olduğu için binaların önemli bir kısmına güçlendirme ruhsatı bile veremez haldedir. İmar barışından toplamda 10 milyon 250 bin kişi yararlanmış durumda; ancak belediyeler imar barışından yararlanan binalara güçlendirme izni vermemektedir. Yıkılıp yeniden yapılan binalarda KDV yüzde 1’ken, güçlendirme projelerinde yapılan işlerin KDV oranı yüzde 18’dir.’’
Mevzuattaki yükümlülükler azaltılsın, KDV yüzde 1’e indirilsin DEGÜDER’in güçlendirmenin önündeki engellerin aşılmasına yönelik öncelikli önerilerini sıralayan Sinan Türkkan, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Belediyeler ve resmi kurumlarda bürokratik işlemler daha kısa sürede bitirilebilir. Güçlendirme izinlerinde ve iş bitiminde, iskan alımında mevzuattaki yükümlülükler azaltılmalıdır. Zamanında yasal izinlerini almış, ruhsatlı ve iskanlı binanın güçlendirme yapmasına kolaylık sağlanmalıdır. Bankalar, binasını güçlendirmek isteyen maliklere kolay erişebileceği uygun faizli kredi imkanlarını sunmalıdır. İmar barışından faydalanan maliklerden yapılarıyla ilgili mevcut durum analiz raporu talep edilebilir. Yapı Kayıt Belgesi vermek için (iskan alabilmek için) binanın sağlamlık raporunun istenmesi kritik bir konudur. Yapısının mevcut durum analizini ve güçlendirme projesini yaptırmış yapı sahiplerine, uygulamaya geçmeleri için vergi ve DASK primi indirimleri sağlanabilir. Güçlendirme proje ve uygulamalarında KDV yüzde 1’e indirilerek, kat maliklerinin maliyeti düşürülmelidir.’’
Riskli binaların yarısı güçlendirmeyle kurtarılabilir Araştırmalara göre, İstanbul'da riskli konut sayısının 2 milyon civarında olduğunu söyleyen DEGÜDER Başkanı Sinan Türkkan, bunların yarısının güçlendirmeyle kolaylıkla kurtarılabileceğini ifade etti. Tüm binaların güçlendirmeyle kurtarılabileceğini belirten Türkkan, ancak bazı binaların deprem dayanımı açısından çok kötü durumda olduğunu ve güçlendirme maliyetinin yıkıp yeniden yapma maliyetinin çok üzerinde çıkabileceğini ifade etti. Güçlendirme maliyetinin yıkıp yeniden yapma maliyetinin yüzde 40’ından fazla olmaması gerektiğini hatırlatan Türkkan, 1 milyon konutun hem maliyet, hem de zaman açısından güçlendirmeyle rahatça kurtarılabileceğini sözlerine ekledi.
|