Yarım asırlık tecrübesi ile çelik sektörünün önde gelen firmalarından olan
Çolakoğlu Metalurji, yassı ürüne yönelik sac
haddehanesi yatırımını tamamlayarak Haziran ayından itibaren
sıcak rulo sac üretimine başladı. Bugüne kadar sektörde uzun
ürün olarak adlandırılan kütük, inşaat demiri, filmaşin ve nervürlü kangal
üretimini yaptıklarını belirten Çolakoğlu Metalurji Satış Planlama ve Pazarlama
Müdürü Dr. Koray Günay, sac yatırımlarına 2005 yılında
çelikhane yatırımlarıyla başladıklarını ve 2007 yılında yeni çelikhanelerinde
kütük ile slab üretimini gerçekleştirdiklerini söyledi.
Dilovası’ndaki tesislerinde üretimi durdurmadan yaptıkları yatırımlarında son
teknolojileri Türkiye’ye getirmeyi hedeflediklerini sözlerine ekleyen Günay, bu
doğrultuda ark ocağı olarak 320 mt döküm kapasitesi ile dünyanın en büyük ark
ocaklarından birini kurduklarını ve en büyük trafolardan birini kurdurduklarını
ifade etti. Yatırımlarıyla inovasyon anlamında kendilerini ve çalıştıkları
firmaları zorladıklarını belirten Günay, sıcak rulo sac hattı seçimi yaparken
güçlü haddelerden birine yatırım yaptıklarını ve tesislerindeki yedi standlı hat
ile soğuk şekillendirmeye uygun yumuşak malzemelerden petrol borusu yapımına
uygun en sert malzemelere kadar, geniş bir aralıkta üretim yapacaklarını
kaydetti.
Türkiye’deki uzun ve yassı mamullerdeki arz-talep dengesizliği göz önüne
alındığında, bu yatırımın hem Çolakoğlu hem de Türkiye için önemli olduğunu
vurgulayan Günay, ülkemizdeki yassı ve uzun mamul tüketiminin birbirine benzer
olmasıyla birlikte, üretim kısmında bu oranın üçte bir gibi bir seviyede
olduğunu hatırlattı. Bu yatırımlarıyla birlikte ürün gamlarının bir kısmını uzun
mamulden yassı mamule doğru kaydırdıklarını ve ağırlıklı olarak inşaat
sektöründe kullanılan uzun mamullerin yerine, boru, otomotiv, beyaz eşya, makina
ve konstrüksiyon gibi alanlarda kullanılan yassı ürünlerin üretimine yönelerek
ülkemizin ihtiyacını karşılamalarıyla birlikte katma değeri daha yüksek ürünlere
yöneldiklerini ifade eden Günay, 3 milyon ton sıvı çelik kapasiteli
çelikhanelerinde, yılda 2.5 milyon ton kütük ya da 3 milyon ton slab
üretebildiklerini söyledi. Günay, sıcak rulo sac haddehanelerinde üretim
kapasitesinin şu an için yıllık 3 milyon tonluk kısmını kullanacaklarını ancak
ilave yatırım ile sıcak rulo sac üretim kapasitelerini yıllık 4.5 milyon tona
çıkma kapasitesine sahip olduklarını vurguladı.
1.1 ila 25.4 mm arasında kalınlıklarda ve 800 ila 1.650 mm arasındaki
genişliklerde üretim yapabilen sıcak rulo sac hatları ile boru üreticilerine,
soğuk sac üreticilerine, servis merkezlerine ve stokçulara hizmet vermeyi
planladıklarını sözlerine ekleyen Günay, “Bu yatırımın devreye girdiği haziran
ayından itibaren bugüne kadar yurtiçindeki 100’den fazla ve dokuz ülkede çeşitli
segmentlerdeki müşterilerimizi bu ürünlerimizle buluşturma şansımız oldu. Bu
henüz bir başlangıç, sadece müşteri sayımızı değil, aynı zamanda ürün ve hizmet
kalitemizi de artıracağız” diye konuştu.
Yassı üretime yönelmek avantaj sağladı
Küresel finans krizi döneminde özellikle inşaat sektörüne yönelik ürünlerini
kapsayan uzun mamulde, inşaat sektöründe büyümenin yavaşlamasıyla iç talepte
ciddi oranda bir düşüşle karşılaştıklarını söyleyen Günay, bu dönemde ihracat
odaklı çalışmak zorunda kalan uzun mamul çelik üreticilerinin, oluşan talep
azalmasını yurtdışındaki pazarlara yansıtamadıklarını söyledi. 2010 yılında ise,
ekonomik alanda istikrarın artmasıyla, talep tarafında bir düzelme yaşadıklarını
ifade eden Günay, yassı üretime geçmelerinin kendileri için ciddi bir avantaj
yarattığını söyledi.
Bununla birlikte uzun ve yassı ürünler arasında geçiş yapabilmelerinin yanı
sıra yarı mamul ile nihai mamuller arasında geçiş yapabilmelerinin piyasa
koşullarına göre rekabet güçlerini artırdığını vurgulayan Günay şöyle devam
etti: “Önümüzdeki dönemde bizim için en önemli hedef, uzun mamullerde dünya
çapında yakaladığımız başarıyı yeni üretimine başladığımız yassı mamuller
tarafında da pekiştirebilmek. Yani sadece ülkemizde değil dünya piyasalarında da
önemli bir rol üstlenmeyi amaçlıyoruz. Bu hedefimizle paralellik arz eden bir
diğer hedefimiz ise, kalite standartlarımızı artırarak, mümkün olduğunca yüksek
katma değerli ürünler üretmek ve satmaktır. Seri üretimin verdiği avantajları
kullanırken bir yandan da katma değeri yüksek ürünlere yönelerek hem
uluslararası piyasalardaki rekabet gücümüzü hem de karlılığımızı arttırmayı
hedefliyoruz.”
|