BD'de Clinton Vakfı'nın dünyada enerjinin daha az tüketimine yönelik politikaları teşvik amacıyla kurduğu Green Building Counsil'in (Yeşil Binalar Konseyi) Türkiye ayağını oluşturmak için Tema Vakfı Başkanı Nihat Gökyiğit ve mühendis Duygu Erten girişim başlattı.
Eski ABD başkanlarından Bill Clinton'un kurduğu Clinton Vakfı ile işbirliği yapan ve dünyada enerjinin daha az tüketimine yönelik politikaları teşvik etmek üzere kurulan "Green Building Counsil-Yeşil Binalar Konseyi"nin Türkiye ayağını oluşturmak için sivil hareket başlatıldı. Konseyin Türkiye ayağı konusunda dernek başvurusu yapıldı.
Tema Vakfı Başkanı Nihat Gökyiğit ve Yüksek Mühendis Dr. Duygu Erten'in kuruculuğunu yaptığı hareket, iş dünyasının nabzını yoklamaya başladı. Enerji tasarrufu için binada kullanılan malzemelerin seçimi, yapım tekniği, atık malzemelerin yeniden kullanılması ilkelerine bağlı olarak hareket eden Green Building bugüne kadar Avustralya, Brezilya, Kanada, Hindistan, Japonya, Tavyan, Meksika, Birleşik Arap Emirliği gibi 10 ülkede örgütlendi. Türkiye, konseyin 11'inci ülkesi olacak. Bu arada Green Building Counsil dünyada geliştireceği çevre dostu projeler için 22 hedef şehir arasına İstanbul'u da aldı.
Isınma ve aydınlanma masrafları düşecek
Yeşil bir binanın maliyeti klasik binalara göre yüzde 5 daha fazla ama ısınma ve aydınlanma masrafları yıllar içinde en az yüzde 50 ile yüzde 70 arasında düşüyor. Bu nedenle ABD teşvik için yeşil bina konseptini destekleyen yasal önlemler almaya başladı. Kalorifer yerine çatısında jeotermal enerjiyi kullananlara destekleme kredisi de verilen ABD'de hükümet 2005'ten bu yana güneş enerjisi veya jeotermal teknikleri kullanan işletmelere yüzde 10 vergi muafiyeti sağlıyor. New York eyaleti de konuya 5 yıl için 25 milyon dolar ayırdı.
Türkiye'de de binaları çevre dostu olmaya özendiren yasalar hazırlanıyor. Enerji verimliliği yasasının yeniden düzenlenmesi ile birlikte binalara enerji kimlik belgesi verilmesi gündemde. Buna göre binalar en geç 10 yıl içinde ısı kimlik belgesi alacaklar ve binaların ne kadar enerji tükettiği anlaşılacak. Çıkan sonuçlar enerji politikalarının gözden geçirilmesini sağlayacak.
Dernek sertifika vermeyi düşünüyor
Türkiye'de Yeşil Binalar hareketinin sözcüsü Dr. Duygu Erten, Yeşil Binalar Derneği'nin sertifika vermeyi düşündüğünü, bunun da sektöre gönüllü yaptırım getirmeye yönelik olduğunu söyledi. Nihat Gökyiğit de bu sertifikanın proje satışlarında rekabet önceliği getirebileceğini söyledi. Dr. Erten'e göre, yeşil binalar projesi hayata geçtiğinde Türkiye'de de çeşitli teşvik ve destekler talep edilebilecek. Gökyiğit, bu tür binalarda kullanılacak malzemenin toptan alınması gibi fiyat avantajları doğabileceğini açıkladı.
Gökyiğit, Clinton Vakfı'nın 7-8 ay önce projenin geliştirilmesi konusundaki 22 hedef büyükşehir arasında İstanbul'u da koyduğunu belirtirken böyle yaygın bir projenin parçası olmanın bazı finans imkânları da getirebileceğini öne sürdü. Gökyiğit, "Mesela ABD'deki konsey ile Clinton Vakfı ortaklaşa bir proje geliştirdi. Bu proje dünyanın en büyük şehirlerinden başlayacak. Örneğin yapılardaki bütün aydınlatma sistemleri değiştirilecek, daha tasarruflu ampuller kullanılacak. Bunun siparişi tek elden yapıldığında alım maliyeti düşeceği gibi projeye dahil olmanın bazı avantajları olacak" dedi.
Yeşil binaların özellikleri
- Yeşil binalar, atıkları tekrar kullanacak şekilde planlanıyor.
- Tasarımda ışığı bol kullanmaya yönelik önlemler alınıyor.
- Binanın ses ve ısı yalıtımı şart koşuluyor.
- İklimlendirme sistemleri efektif kullanılıyor. Ofiste bir çalışan havalandırma istemezken diğeri isteyebiliyor. Bunun için kişisel havalandırma gündeme geliyor.
- Binalarda elektriğini kendi üreten sistemler kuruluyor.
- Ofislerde harekete duyarlı sensörler kullanılıyor. Böylece daha az insanın çalıştığı saatlerde aydınlatma için daha az elektrik tüketiliyor.
- Yazın gereksiz ısının içeri girmesini engellemek için, geçirgenliği kontrol edilebilen camlar kullanılıyor.
- Güneş kolektörleri ile sıcak su ihtiyacı karşılanıyor.
- Binanın güneyine yerleştirilen tromb duvarı ve sera uygulaması ile kışın ısı ihtiyacının yarısı güneşten sağlanıyor.
- Isı pompaları vasıtasıyla 75 metre derinlikteki toprak ısısı bina içine taşınıyor.
- Bahçedeki ağaç ve bitkilerde bile suyu az tercih eden bitkiler seçiliyor.
|