erbest piyasada ürünlerin satışı fiyat, kalite ve tasarım faktörlerine bağlı olarak değişiyor. Türk firmaları işçilik maliyetleri dolayısıyla fiyat konusunda rekabet edemedikleri Çin’e karşı son dönemde kaliteyi öne çıkardı.
Ancak Çin’de de çok iyi taklit mallar yapılmaya başlanması sektörü yeniden zor durumda bıraktı. Uzmanlar, gerek dış gerekse iç piyasada satışlarını artırmak isteyen şirketlerin tasarım farklılığına gitmelerinin mecburi hale geldiğini vurguluyor. Ancak üründe göze ilk çarpan unsur olan tasarımda Türk şirketlerinin karnesi pek de iyi değil.
Türk Patent Enstitüsü’nün geçtiğimiz 10 yıl içinde tescil ettiği tasarım sayısı 100 bini geçmiyor. Oysa gelişmiş ülkelerde bu rakama bir yıl içinde ulaşılıyor. Uzmanlar, tasarım konusundaki eksikliği Türk firmalarının hâlâ geleneksel yönetim anlayışını değiştirememelerine bağlıyor. Fiyat ve kalite yönünden rekabet çıtasını gittikçe artıran Çin karşısında, tasarım farklılığına gidilerek ayakta kalınabileceğini öne süren Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Alpay Er, Türk firmalarının tasarıma yaptıkları yatırımın çok düşük seviyede kaldığına dikkat çekiyor. Türkiye’de tasarıma elektrik-elektronik, takı, beyaz eşya, mobilya ve tekstil sektörlerinde önde gelen bazı firmalar dışında bütçe ayrılmıyor. Bununla birlikte ‘endüstriyel tasarım uzmanı’ sayısı da çok az. Araştırmalara göre tasarıma ihtiyaç duyan her 30 firmadan ancak biri tasarıma yatırım yapıyor. İhracat yapan yabancı firmaların önce pazarlama, ardından da tasarım bölümlerine milyonlarca dolar yatırım yaptığına vurgu yapan Tasarımcılar Meslek Kuruluşu İstanbul Şube Başkanı Er, “Uluslararası şirketler otomotiv ve beyaz eşyada dünya çapında kalite ve güven sağladı. Şimdi tasarıma yatırım yapıyorlar. Çin her pazara, her ülkeye giriyor. Geldiğimiz noktada birçok sektörde yenilik ve farklılık dışında tutunacak çok az şey kaldı. Şimdi zaman tasarıma yatırım zamanı. Yoksa çok geç kalacağız.” diye konuşuyor.
Kurum olarak firmalara tasarım alanında bilgilendirici seminerler düzenlemelerine rağmen, istenen seviyeye bir türlü ulaşamadıklarını dile getiren Türk Patent Enstitüsü Endüstriyel Tasarımlar Daire Başkanı Naim Uğur da, uluslararası piyasalarda marka olma ve kalıcılığın sağlanması için orijinal ve etkili ürün tasarımının şart olduğunun altını çiziyor. Uğur, “Belki ilk etapta birkaç yüz bin dolar masraf olabilir; ama bunun geri dönüşü milyonlarca dolar olacaktır.” diyor. Uğur, kendilerine ayda ortalama 500 tasarım başvurusu yapıldığını, bunların da ortalama yüzde 10’unun kopya olduğunun ortaya çıktığını anlatarak, firmaların bir an önce tasarımın önemini kavramaları gerektiğine vurgu yapıyor. Bu alanda eğitim verecek teknik okul sayısının çok az olması da sıkıntıların başında geliyor. Yeterli akademisyen kadrosu açılamadığı için bazı üniversitelerde bu bölümler kapatıldı. Dünyaca ünlü Türk tasarımcılarının yetiştiği İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstriyel Ürünler Tasarımı Bölümü’nün başkanı Prof. Dr. Nigan Bayazıt da, Türk sanayiinin eşya tasarımının önemini henüz kavrayamamasından dert yanıyor. Bayazıt, “Türkiye’de sadece üç ya da dört üniversitede bu bölüm var. Verilen mezun sayısı çok az. Kalifiye eleman sayısı az olunca firmalar kopya tasarıma yöneliyor. Yüzlerce şirket kopya tasarım yüzünden mahkemelik.” şeklinde konuştu.
|