br/>
Anadolu'nun en önemli ve en büyük yapılarından biri olan Çifte Minareli Medrese’nin doğa koşullarına yenik düşmesini önlemek amacıyla kurtarma çalışmaları başlatıldı.
Yapılacak kazıda, tarihi mekanın statik durumunun yanı sıra çevresindeki toprak altında kalan hamam, aşevleri, ahır ve buna benzer tarihi yapıların da ortaya çıkarılacağını ifade eden Erzurum Müze Müdürü Mustafa Erkmen, tarihi mekanı kurtarmak için kolları sıvadıklarını söyledi.
Sabahın ilk ışıkları ile birlikte akşam karanlığı çökene kadar ekiplerin çalıştığını hatırlatan Erkmen, “Bilindiği gibi Erzurum Çifte Minareli Medrese, Anadolu’nun en önemli yapılarından biri, aynı zamanda anıtsal bir nitelik kazanmış durumda. Bu alanda birçok yapı kalıntısı var. Aynı zamanda Çifte Minareli Medrese’nin mutlak onarılması gerek. Bunun için statik durumlarını değerlendireceğiz. Kazı ve onarım sonucu bu mekanlar daha temiz, düzenli ve bakımlı bir çevreye dönüştürülecek. Kazıda, tarihi bilgilere de ulaşırsak bizim için önemli bir kazanç olacak” dedi.
Çifte Minareli Medrese’nin Geçmişi
Çifte Minareli Medrese, 13’ncü yüzyılın sonunda İlhanlılar tarafından yaptırıldı. Anadolu Selçuklu mimari geleneğinde yapılan açık avlulu, iki katlı ve iki minareli bir eğitim kurumu olan medrese, Osmanlı öncesi medreselerin en büyüğü olma özelliğini taşıyor.
Medresenin, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın kızı Hüdavent Hatun veya İlhanlı Hanedanı’ndan Padişah Hatun tarafından yaptırıldığı tahmin ediliyor.
Sultan 4. Murad’ın emri ile tophane haline getirilen tarihi medrese, bir süre kışla olarak da kullanıldı.
|