Çevreyi Plastik Değil Yanlış Bilgiler Kirletiyor
İnsan sağlığına ve çevreye zararlı olduğu iddia edilen plastikler, gerçekten sağlığımızı ve çevreyi tehdit ediyor mu? Boğaziçi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Kurnaz, bu soruya, “Hayır” cevabı veriyor.
İnsan sağlığına ve çevreye zararlı olduğu iddia edilen plastikler, gerçekten sağlığımızı ve çevreyi tehdit ediyor mu? Boğaziçi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Kurnaz, bu soruya, “Hayır” cevabı veriyor ve şöyle devam ediyor; “Plastikler sundukları pek çok faydaya rağmen maalesef eleştirilerin odağı haline geliyorlar. Bu olumsuz eleştiri ve haberler, bilimsel araştırmalar olmaksızın, kulaktan dolma bilgilerle yapılan değerlendirmelerden kaynaklanıyor.” Prof. Dr. Levent Kurnaz, plastiğin anti çevreci bir ürün ilan edilmesine en büyük dayanak olarak, doğada yüzlerce yıl çözülmeden kalması savının gösterildiğini ancak bunun tamamen yanlış bir bilgi olduğunu söylüyor. Kurnaz, plastik ürünlerin doğadaki ömürleri ile ilgili spekülasyonları hayretle karşıladıklarını belirterek, en iyimser çevrecilerin plastiklerin 100 yılda çözüldüğünü söylediklerini, bazılarının bu rakamı bin yıla kadar artırdığını vurguladı. Prof. Dr. Levent Kurnaz, “Adeta plastik doğada ne kadar uzun süre bozulmadan kalırsa o kadar çevreci olunuyor.” diye konuştu. Plastiklerin doğada uzun süre bozulmadan kalmasının mümkün olmadığının altını çizen Kurnaz, “Plastikler organik maddelerdir. Bir süre sonra çevresel şartlar ve oksijenin etkisi ile yıpranırlar ve yapıtaşlarına ayrılmaya başlarlar. Bir market poşeti, doğada sadece 8 ile 10 yılda tamamen yok oluyor. Hatta yeni teknolojiler sayesinde bu süre artık 1 yıla indi” dedi. Prof. Dr. Kurnaz’a göre, seracılıkta kullanılan güneşe dayanıklı filmler bile en fazla 5 yılda çürüyüp parçalanmaya başlarken meşrubat kasaları 10 yıldan sonra kırılacak kadar zayıflıyor. Doğadaki bozunmanın süresinin üründe kullanılan malzemenin kalınlığı ile paralel olduğunu belirten Kurnaz, bu yüzden kullanıcıları tarafından doğaya bırakılan ince market poşetlerinin doğada en çabuk yok olan ürünler olduğunu söyledi. Otomotiv plastikleri ve pencere profilleri, uzun süre yok olmadan görevlerini sürdürebilmeleri için özel kimyasal katkılar ile korunurken, poşetlere bu katkılar da konmuyor. Plastik poşetler yerine kâğıt torbaların kullanılmasının bir çözüm olmadığına dikkat çeken Boğaziçi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Kurnaz, yapılan araştırmaların hem üretim hem de geri dönüşüm aşamasında en az fosil yakıt tüketen malzemenin plastik olduğunu gösterdiğini söyledi. Kurnaz, plastik torbalara alternatif olarak gösterilen kâğıt torbaların üretimi için harcanan enerjinin tek kullanımlık plastik torbalar için harcanan enerjinin 4,5 katı; yine kâğıt torbaların taşınmasında harcanan enerjinin ise plastik torbaların taşınmasında kullanılan enerjinin 3 katı olduğu bilgisini verdi. Geri dönüşümde plastikler kâğıda oranla daha az enerji tüketiyor. Kâğıttan yapılan bir torbanın geri dönüşümü için, plastiğe göre 40 kat fazla enerji gerekiyor. Ayrıca, sera gazları ve asit yağmuru gibi faktörler açısından çevreye yüzde 8 daha fazla olumsuz etki yapıyor. Plastikleri hem üretirken hem de daha sonra geri dönüştürürken, kâğıda göre daha az enerji harcandığı için küresel ısınmayı da yavaşlatmak mümkün. Kurnaz, plastiklerden tamamen vazgeçmek halinde daha çevreci olunmayacağını vurgulayarak, plastiklerle ilgili tüm dünyada yaygınlaşan modern anlayışın, 3R olarak kısaltılan, “Reduce, Reuse ve Recycle” olduğunu söyledi. Kurnaz’a göre, çevre için en iyisi, plastik poşetleri verimli bir şekilde kullandıktan sonra, geri dönüşüme kazandırmak. |