ÇMO Genel Başkanı Bozoğlu'ndan...
İmar Planı 11 Yıl Sonra İptal Edildi
Gemlik Körfezi için Kritik Uyarı
Tilkicik’e Yapılacak Yat Limanı...
Haliç için Hayati Projede Yeni Adım
Çevre Korumaya 5 Yılda 150...
Kilyos Plajı'na Atıksu Arıtma Tesisi
Bakan Kurum’dan İBB’nin İptal...
İBB’nin Yetkisini Azaltacak...
İmamoğlu’ndan Temel Atmama Töreni
İBB ile Esenler Belediyesi...
Seçime Günler Kala İBB’den...
Çevre Mühendisleri Odası’ndan, İptal Edilen Proje ile İlgili Açıklama
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, İBB tarafından iptal edilen Silahtarağa İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi projesine ilişkin bir açıklama yaptı. Açıklamada, “İstanbul’daki tüm yatırımlara bütüncül ve üst ölçekli bakılmalı, projelerin yer ve teknoloji seçimi dikkatlice ve ihtiyaç dahilinde yapılmalıdır.” denildi.
7 Kasım 2019 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından “Temel Atmama” töreni başlığı ile kamuoyuna duyurulan Silahtarağa İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi projesinin iptaline ilişkin yaşanan tartışmalara istinaden, konuya açıklık getirebilmek adına Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından hazırlanan görüş metninde şu ifadelere yer verildi: 1-Silahtarağa İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi Proje Bilgileri Silahtarağa İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin, Silahtarağa terfi istasyonun karşısında Alibeyköy Deresi batı tarafında, zemin altına gömülü olarak projelendirilmesiyle Sultangazi, Gaziosmanpaşa ve Eyüp ilçelerinin bir kısmından kaynaklanan atıksuların arıtımının sağlanması amaçlanmıştır. 2-Genel Değerlendirme Bölgesel olarak bakıldığında İstanbul ilçelerinden Kadıköy, Beşiktaş, Sarıyer, Şişli, Kağıthane, Beyoğlu, Maltepe, Üsküdar, Ümraniye, Küçükçekmece, Beykoz, Çekmeköy, Avcılar, Bakırköy, Şile, Güngören, Esenler, Fatih, Eminönü, Gaziosmanpaşa, Zeytinburnu gibi nüfusun yoğun olduğu bölgelerin atıksuları organik madde giderimi yapılmadan sadece ızgara ve kum tutucudan geçirilerek, denize deşarj edilmektedir. Söz konusu Silahtarağa İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi kentin atıksularının ancak %10’u mertebesinde bir kapasiteye sahiptir. Bu yüzden İstanbul için kurtarıcı olarak gösterilmesi yanıltıcıdır. 435.000 m3/gün kapasiteli olarak tasarlanan bu tesiste arıtılmış atıksuların ancak 50.000 m3/gün’lük kısmı peyzaj alanlarının sulanması için kullanılacak, geri kalan kısmı Alibeyköy Deresi vasıtasıyla Haliç’e deşarj edilecektir. Tesiste arıtma çamuru arıtımına yönelik herhangi bir önlem tanımlanmamış, arıtma çamurunun Yenikapı atıksu arıtma tesisine gönderilmesi öngörülmüştür. Tesis çıkış suyunda azotun en fazla 10 gr/m3, fosforun ise en fazla 1 gr/m3 istendiği görülmektedir. Sulama suyu olarak kullanılacak su dışında Alibeyköy Deresine yapılacak deşarj ile günde yaklaşık 4 ton azot, 400 kg fosfor ve en az 18 ton organik madde doğrudan Haliç’e boşaltılacaktır. Organik madde açısından bir değerlendirme yapılmak istenirse bu miktar yaklaşık 200.000 kişinin atıksularının hiç arıtılmadan Haliç’e verilmesi anlamını taşımaktadır. Bu durum mikrobiyolojik aktiviteyi hızlandıracak Haliç’in korunmuş olan ekolojik dengesini ve kirlilikten kısmen arınmış yapısını tehlikeye atacaktır. 3-Sonuç Tesisin teknolojisi ve çıkış suyunun "içilebilir" olduğuna ilişkin tartışmalara istinaden ise bilinmelidir ki; tesiste yüksek teknoloji ile diğer tesislere göre daha iyi kalitede arıtım öngörülmesi bu suyun içilebilir nitelikte olduğu anlamına gelmemektedir. Membran teknolojisi diye adlandırılan teknoloji temel olarak 4 farklı prosesten oluşmakta ve MBR membranları bu proseslerden mikrofiltrasyon ve/veya ultrafiltrasyona tekabül etmektedir. Biyolojik arıtma tesislerinde bu proseslerin (MF-UF) uygulanmasıyla içme suyu kalitesinin elde edilmesi imkansızdır. Atıksu arıtma tesisinde arıtma çamurunun arıtımı ve bertarafı ile ilgili herhangi bir tanımlama yapılmamıştır. Bölgedeki yer kısıtlaması nedeniyle oluşacak çamurun yerinde arıtılması mümkün değildir. Bu konuda öngörülen tasarım kabul edilebilir bir çözüm getirememiştir. Atıksuyun Silahtarağa bölgesinde arıtılıp, çamurunun Yenikapı tesisine gönderilmesi önerisine teknik ve bilimsel açıdan bir anlam yüklemek mümkün değildir. Çünkü yapımı devam eden Yenikapı İleri Biyolojik Arıtma Tesisi’nde de çamur arıtma sistemi bulunmamaktadır. Bir taraftan İstanbul’un çevre altyapısını oluşturmayı hedefleyen İstanbul Master Planı çalışması yürütülürken, bir taraftan henüz ihtiyaçlar ve yer seçimleri öngörülmeden böylesine büyük bir projenin yapılması zamanlama açısından da uygun değildir. İstanbul’daki tüm yatırımlara bütüncül ve üst ölçekli bakılmalı, projelerin yer ve teknoloji seçimi dikkatlice ve ihtiyaç dahilinde yapılmalıdır. İstanbul su havzalarının yapılaşmaya açılarak devreden çıkarıldığı, kentin büyük bir su havzası kaybına ve kirliliğine maruz kaldığı unutulmamalıdır. Var olan havzaları korumak yerine arıtılmış sudan içme suyu eldesi tartışması yapmak doğru bir tartışma değildir. Ayrıca, atıksuların sadece ön arıtmadan geçirilerek deşarj edilmesi, var olan tesislerin kapasitesinin genişletilip teknolojisinin geliştirilmemesi de söz konusu tesis için yapılan tartışmaları çelişkili duruma düşürmektedir. İstanbul’da planlı bir altyapı ile yaşam alanlarından uzakta, yüksek verimli biyolojik arıtma tesisleri inşa edilmelidir. |