Çeşme Yarımadası'ndaki yapılaşma
girişimlerine Danıştay geçit vermiyor. Bölge üzerine yapılan
çevre düzeni planının uygulanması halinde “telafisi imkansız” zararlara yol
açacağını savunan yüksek mahkeme, söz konusu planın yürütmesinin durdurulmasına
karar verdi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından iki yıl önce onaylanan
İzmir Çeşme Alaçatı Paşalimanı Kültür Turizm Koruma ve Gelişim
Bölgesi üzerine hazırlanan Çevre Düzeni Planı'nın,
yasalara uygun biçimde yeniden düzenlenmesi gündemde. Planın mevcut haliyle
uygulanmasının doğayı tahrip edeceğini savunan Mimarlar Odası Genel Başkanlığı,
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi ve Peyzaj Mimarlar Odası İzmir Şubesi'nin,
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın çevre düzeni planına onay veren işlemi hakkında
Danıştay'da açtıkları davadan yürütmeyi durdurma kararı çıktı. İzmir Barosu'na
kayıtlı avukat Güney Dinç'in, savunmanlığını yaptığı dava
dosyası, Danıştay 6. Dairesi'nde görüşüldü. Mahkeme heyeti oy
birliğiyle, dava konusu çevre düzeni planının uygulamasının hukuka aykırı
olduğunu vurguladı. Kararda, “Uygulanması halinde telafisi imkansız zararlar
doğuracağından, yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir” denildi.
Davacılar, Danıştay 6. Dairesi'ne sundukları dilekçelerinde söz konusu,
1/25 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı'nda, nokta ölçeğinde
planlama yapılmasının, planlama amaç ve ilkeleriyle çelişeceğini vurgulayarak şu
görüşlere yer verdiler:
“Planlama alanı sınırının hangi kriterlere göre belirlendiğinin
anlaşılamadığı, Port-Alaçatı Özel Proje Alanı dışında kazanılmış hakların
korunmadığı, planlama amacı yönünden, kaynakların koruma-kullanma dengesini
gözeten bir yönü bulunmadığı gözükmektedir. Plan mevcut haliyle tarım
alanlarını, doğal SİT alanlarını ve el değmemiş kıyıları imara açacaktır. Plan,
yarımadada mülk edinen girişimcilerin rant beklentisini karşılamaya yönelik
yapılmıştır.”
Danıştay 6. Dairesi üyeleri, İzmir Çeşme Alaçatı Paşalimanı Kültür ve Turizm
Gelişim Bölgesi Çevre Düzeni Planı'nın, savunulan gerekçelerle iptal edilmesini
isteyen Mimarlar Odası Genel Başkanlığı, Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi ve
Peyzaj Mimarları Odası İzmir Şubesi'nin istemini yerinde bularak, öncelikle
yürütmenin durdurulması yönünde görüş belirtti.
Danıştay üyeleri, İzmir Çeşme Alaçatı Paşalimanı Kültür Turizm Koruma ve
Gelişim Bölgesi'nin, Bakanlar Kurulu'nun 20 Eylül 2005 tarihli kararıyla
belirlenmesinin ayrı bir dava konusu olduğu ve bu davada Bakanlar Kurulu işlemi
hakkında da yürütmenin durdurulduğunu vurgulayarak, “Söz konusu plan hukuki
dayanağını yitirmiştir” görüşüne hükmettiler.
Adı geçen alandaki planlamanın hiçbir şehircilik ilkesiyle uyuşmadığı
kaydedilen Danıştay kararında şu görüşlere yeverildi:
“Ne Çeşme, ne Alaçatı, ne de diğer kırsal yerleşmelerde neler olacağının
düşünülmediği, kapsamlı planlamanın temel yaklaşımının dikkate alınmadığı, bir
merkezi olmayan, aralarındaki ilişki kurulmayan çok büyük alanların kültür ve
turizm koruma ve gelişme alt bölgesi olarak tanımlandığı, bu alanların tek
yatırımcıya ayrılacağının anlaşıldığı, bu durumda yörede kamusal yaşam
yaratılmadığı görülmüştür. Dava konusu plan, konuya salt sektörel temelde
yaklaşmaktadır. Planda turizm ve gelişim, kültür ve korumanın önüne geçmiş
durumdadır. Bu bağlamda 1. derece doğal SİT alanlarının dahi kullanıma
açılabileceği, çok büyük arazilerin özel girişimcilere tahsis edilerek kapalı
toplumlar yaratılmasının kamu yararıyla çelişeceği yönünde görüş bildiren
bilirkişi raporu yerindedir.”
Kararın sonunda, “Koruma ve kullanma açısından denge sağlayamayan,
bölgelendirme oluşturmayan, yapılaşması mümkün olmayan alanları yapılaşmaya
açması, hukuki dayanaktan yoksun şekilde büyük alanların tek yatırımcıya
tahsisine olanak sağlaması şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu
yararına uygunluk taşımamaktadır. Açıklanan nedenlerle dava konusu çevre düzeni
planının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir” denildi.
|