B>Avrupa Yapısal Çelik Birliği (ECCS) ve Türk Yapısal Çelik
Derneği (TUCSA) tarafından düzenlenen “Çelik Yapılar Haftası 2010 İstanbul”
etkinliğine, geçtiğimiz akşam (20 Eylül 2010) Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent
Şubesi’nde açılışı gerçekleştirilen ve İtalyan mimar Alessandro
Zoppini’nin güncel işlerini kapsayan sergi ile start verildi.
Mimarın Dubai Daka
Rezidance, Euro 2012 Futbol Stadı, 2014 Kış Olimpiyatları Oval Paten Salonu gibi
proje örneklerini kapsayan ve yoğun bir ilgi ile karşılanan serginin açılışında
konuşan Türk Yapısal Çelik Derneği Başkanı ve Avrupa Yapısal Çelik Birliği Dönem
Başkanı Prof. Dr. Nesrin Yardımcı, 23 Eylül tarihine kadar sürecek “Çelik
Yapılar: Kültür ve Sürdürülebilirlik 2010” başlıklı uluslararası sempozyuma ve
“Çelik Yapılar Haftası” etkinliğine dair kısa bilgiler vererek, Mimarlar
Odası’na teşekkürlerini sundu.
Tüm
ilgilileri “Çelik Yapılar Haftası”na davet eden Yardımcı’nın ardından sözü alan
ve “mesleki literatürden olduğu kadar kuram alanındaki çalışmaları ile de
tanınan” Alessandro Zoppini ise, mimarlığın çizim ile ortaya koyulduğunu
ve kelimelerden meydana gelmediğini dile getirdiği kısa konuşmasında coğrafya,
kültür ve işleve bağlı malzeme seçiminin önemi ile ekonomik sürdürülebilirliğe
vurgu yaptı.
Taksim The Marmara Otel’de düzenlenen ve bu sabah (21 Eylül
2010) gerçekleştirilen açılış konuşmaları ile başlayan üç günlük “Çelik
Yapılar: Kültür ve Sürdürülebilirlik 2010” sempozyumu maratonuna da bir
anahtar konuşma ile katılan Zoppini, bu kez Mimarlar Odası’nda sergilediği
işlerine yönelik detayları paylaştı. Kariyerinin erken evrelerinde “tuğla ile
başlayan macera”sının bugün çelik ile devam ettiğini belirten İtalyan mimar,
tüm işlerinde “işlevin kendisini yapı üzerinde okunur kılması” için uğraştığını
dile getirdi. Malzeme kadar strüktürü de önemsediğini ifade eden Zoppini,
bu nedenle tüm projelerinde strüktürü açığa çıkardığını ve ona görünürlük
kazandırmak üzere yola çıktığını ekledi.
Marmara Otel’de iki farklı salonda süren yoğun bir sunum ve tartışma
programına sahip sempozyum kapsamında, Türk Yapısal Çelik Derneği Başkanı Nesrin
Yardımcı ile derneğin Başkan Yardımcısı Yener Gür’eş de, katılımcıları ile
verimli bir fikir alışverişine girdikleri bir basın toplantısı
gerçekleştirdiler. Eğitimden sürdürülebilirliğe, üretimden uygulamaya Türk
yapısal çelik sektörünün potansiyelleri ve eksikleri hakkında bilgi ve fikir
aktaran Yardımcı ile Gür’eş, yapı sektörünün çeliği “korkmadan” kullanması
gerektiği mesajını verdi.
“Çelik
Yapılar: Kültür ve Sürdürülebilirlik 2010” sempozyumu, çok sayıda teknik,
tasarımsal ve tarih odaklı sunum ile durum/örnek araştırmaları eşliğinde 23
Eylül 2010 Perşembe günü öğlene dek sürecek. Sempozyumun sonrasında ise Türk
Yapısal Çelik Derneği’nin geleneksel etkinliği “11. Yapısal Çelik Günü”
başlayacak. Türkiye’den seçkin çelik yapı projeleri sunumlarına sahne olacak
“Çelik Günü”, “Türkiye ve Komşu Ülkelerde Çelik Yapılar İçin Fırsatlar”
konulu forum ile sonlanacak.
|