Türk çelik sektörünün ilk beş aylık performansını değerlendiren Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Aslan, “Ülkemizin miktar bazındaki çelik ihracatı geçtiğimiz senenin aynı dönemi olan 1 Ocak – 31 Mayıs dönemine göre 5,1’lik bir azalışla 7,8 milyon tona gerilemiş olsa da değer bazında baktığımız zaman aynı dönemde yüzde 20’lik bir artış ile 5,9 milyar dolarlar seviyesine çıktığını görüyoruz. Çelik ihracatımız büyüme kaydederek yoluna devam ediyor ve ülkemiz ihracatına çok ciddi bir katkıda bulunuyor. Dünya çelik fiyatları artma eğilimi içerisindedir. 2018 yılı sonunda değer bazındaki çelik ihracatımızın 2017 yılına oranla yüzde 30 artarak 15 milyar dolara yükseleceğini ön görüyoruz” dedi. Gerçekleştirilecek faaliyetler ile bu artış oranını daha da yukarı çıkarmaya çalışacaklarına vurgu yapan Aslan “Sektörün mevcut pazarlarda payını koruması adına raporlar hazırlıyor, firmalarımıza bilgiler veriyor ve rehberlik ediyoruz. Ur-Ge projeleri kapsamında ticaret heyetleri düzenliyoruz. Tüm bunların yanı sıra Türk çelik sektörünü tanıtıcı faaliyetler yürütüyor ve sosyal sorumluluk projelerini hayata geçiriyoruz. Firmalarımız veya çelik sektörümüz aleyhine açılan çeşitli ticaret önlem soruşturmaları kapsamında da tüm dava süreçleriyle Ekonomi Bakanlığımız ile koordineli olarak bizzat çalışıyoruz. Ülkemizin gerçekleştirdiği global projelerde de yer alıyoruz. Bugün TANAP projesinin yüzde 80’i Türk çeliğinden oluşuyor” diye konuştu. Türk çeliği dünya 8’incisi Türk çeliğinin üretim bazında bakıldığında dünyada ilk 10 içerisinde yer aldığını vurgulayan Aslan şunları söyledi; “Türk çelik sektörü, kaliteli ve rekabetçi fiyatlı ürünlerini 200’e yakın ülkeye ihraç ediyor. Üretim bazında bakıldığında dünya da sekizinci sırada yer alıyoruz. Başlıca ülkeler Çin, Japonya, Hindistan, ABD, Rusya, Güney Kore ve Almanya olarak sıralanıyor. Sektörümüzün ihracatının yüksek olduğu bölgeler; Avrupa Birliği, Orta Doğu ve Kuzey Amerika olarak sıralanıyor. Bölgeler bazı ihracatımızda önemli bir konumda bulunan Avrupa Birliği ve Kuzey Amerika’nın çelik taleplerinin artış eğilimi içerisinde olmasına rağmen bu pazarlarda korumacılık önlemleri hakim. İthalatında payımızın nispeten az olduğu ancak ihracatımızı arttırmak istediğimiz bölgelerden biri Güneydoğu Asya’dır. 2017 yılında Çin’in ihracatında azalma olması sebebi ile Güneydoğu Asya bölgesinde özellikle Hong Kong, Singapur, Malezya ve Endonezya ülkelerinde ihracatımızda artışlar gerçekleştirebildik. Büyük pazar potansiyeline sahip AB ve Kuzey Amerika bölgelerine yönelik ihracatımızı daha da arttırmak için gerekli çalışmaları yürüteceğiz. Ur-Ge faaliyetlerimiz ile birlikte pazar payımız ve bilinirliliğimiz artacak.”
Koruyucu önlemlere karşı çalışmalar Dünya’da son dönemlerde sıkça gündeme gelen koruyucu önlemlere karşı Çelik İhracatçıları Birliği olarak çalışmalar yürüttüklerinin altını çizen Aslan “Bildiğiniz üzere ABD, Section 232 adı altında bir önlem başlattı ve bazı ülkelere geçici muafiyet sağlamıştı. Haziran itibariyle Avrupa Birliği, Kanada ve Meksika’nın muaf dışı bırakılması Türk çelik sektörünü bir nebze avantajlı konuma getirdi. Sektörümüzün 2018 yılının üçüncü ve dördüncü çeyreğinde ABD’deki kayıplarını kısmen de olsa telafi edeceğini ön görüyoruz. Öte yandan AB, Section 232 önlemi dolayısıyla ABD’ye giremeyen ithalatın kendisine yönelmesini engellemek amacıyla Mart ayının sonunda bir korunma önlemi başlatmıştı. Birlik olarak bu soruşturmada da gerekli girişimlerde bulunmaktayız. İlgili soruşturma kapsamında 12 Eylül 2018’de yapılacak dinleme toplantısına sektörümüzün önde gelen firmaları ile katılım sağlayıp savunmamızı gerçekleştireceğiz” diye söyledi.
|