Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı
Namık Ekinci, yeni teşvik paketinin çelik sektörüne
yansımalarını ve sektörün ilk çeyrek performansını değerledirdi. Geçen yıl çelik
sektörünün toplam 17 milyar 117 milyon dolar tutarında ihracat yaptığını ve
otomotivin ardından ikinci sırada yer aldığını anımsatan Ekinci, başka
sektörlerin ihracatlarına da katkı sağladıklarını anlattı.
İhraç edilen tüm çelik ürünleri dahil
edildiğinde Türkiye'de önceki seneye göre en çok ihracat artışı sağlayan sektör
olduklarını belirten Ekinci, Türkiye'nin çelik üreticisi olan ülkeler arasında
34,1 milyon ton ile 8. sırada olduğunu, 2012 yılı ocak - şubat döneminde
Türkiye'nin yüzde 13,4 ile dünyada üretimini en çok arttıran ülke olduğunu
bildirdi. Ekinci, Türk çelik üretimin yüzde 74'ünün hurdadan, yüzde 26'sının ise
cevherden gerçekleştirildiğini söyledi. Bu
yılın ilk üç ayında Türkiye'nin çelik ihracatının 3,9 milyar dolara ulaştığını
bildiren Ekinci, bu dönemde ihracatın miktar açısından yüzde 9,8, değer
açısından ise yüzde 8,9 oranında artış gösterdiğini söyledi. Bölgeler bazında
ilk sırayı 1,85 milyon ton ile Ortadoğu'nun aldığını belirten
Ekinci, bu bölgeyi 556 bin ton ile Kuzey Amerika'nın
izlediğini, geçen ilk çeyreğe göre en büyük ihracat artışın ise
Afrika ve Orta ve Güney Amerika'ya
gerçekleştiğini bildirdi. Ekinci, 2012 hedeflerine ilişkin olarak ise ham çelik
üretiminde yüzde 11,4 artışla 38,5 milyon tona, ihracatlarını ise yaklaşık 20
milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.
Yeni Teşvik Sistemi Namık
Ekinci, yeni teşvik sistemiyle ilgili olarak ise şu görüşleri paylaştı:
''Yeni teşvik sistemi gerek çok çeşitli alanlarda sunduğu geniş kapsamlı
destekler, gerekse bölgesel farklılıkları azaltmaya yönelik iller bazında
detaylandırılmış yeni yapısıyla, yatırımcılar açısından beklentilerin üzerinde
fırsatlar sunmaktadır. Açıklanan bu teşvik paketiyle ülkemiz açısından yeni
istihdam olanakları yaratacağı ve bu sayede oluşturulacak asayiş ile terörün
azalmasına ve toplumsal barışın sağlanmasına önemli katkılar sağlayacağını
düşünüyoruz. Bu etkinini yanı sıra söz konusu teşvik paketinin yabancı
yatırımları ülkeye çekecek olan cazip yapısı ve cari açığı azaltmaya yönelik
genişletilmiş kapsamı ile Türkiye ekonomisini daha da güçlendireceğine ve ülke
olarak rekabet gücümüzün artmasında itici rol oynayacağını görüyor ve
inanıyoruz. Paketin, ülke ekonomisine sağlayacağı faydalar ile çelik sektörü
açısından da birçok yatırım olanağı yaratacağı ve sektörümüze önemli katkılar
sağlayacağı inancındayız. Teşvik sisteminin odak noktası olan ithalat
bağımlılığı yüksek olan ara malı ve ürünlerin yatırım ve üretiminin artırılması
hedefi sektörümüz açısından kritik önem taşıyor.''
Ekinci, beklentilerine ilişkin olarak ise ''Sektörümüzün üretiminin yüzde
72'sinin hurdadan gerçekleştirildiği göz önünde bulundurularak yurt içi hurda
arzının artırılması için trafikte bulunan araç yaşının AB standartlarına uygun
şekilde düzenlenmesi ve İzmir dışındaki bölgelerde de yeni gemi söküm
tesislerinin kurulmasıdır'' dedi. Hurda
tedarikinde sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için yurt içi kaynakların miktarı
dikkate alınarak, bu alanda yurt dışında yapılacak olan yatırımların da teşvik
kapsamına alınması ve özendirilmesinin önemli olduğunu belirten Ekinci,
''Bunlara ek olarak, doğrudan yatırım alanına gitmemekle birlikte sektörümüzde
faaliyet gösteren mevcut tesislerimizin uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü
kısıtlayan çevre katkı payı, enerji üzerindeki TRT, BTV, ETV kesintileri ve
ithalattaki KKDF gibi suni yüklerin kaldırılması da sektörümüzün gelişimi ve
ihracatının artırılması yönünde önemli teşvikler olarak dikkate alınmalıdır''
görüşünü aktardı.
|