Bursa'da esnaf ve akademisyenleri karşı karşıya getiren "Büyük Sanayi
Sitesi"nin yapımıyla ilgili mücadele, hukuki zeminde devam ediyor. Akademik
odaların mahkemeden durdurma kararı alması karşısında harekete geçen esnaf
birliği, il genel meclisinin vereceği ikinci bir onayla raundu alma peşinde.
Bursa Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (BESOB) ve Toplu Konut İdaresi
(TOKİ) işbirliği ile gerçekleştirilecek ve 5 bin işyerini kapsayacak Bursa Büyük
Sanayi Sitesi'ne, yargı "dur" dedi. Ancak il genel meclisi, Bursa Büyükşehir
Belediyesi'nden ölçeği küçültülerek geçirilen projeyi yeniden görüşmek üzere
gündeme aldı. Siteye karşı çıkan akademik odalar ise yeni dava açmak için
harekete geçti. Kent merkezine 20 kilometre uzaklıkta, 623 hektar alan
üzerinde kurulacak ve bir milyar liraya mal olacak projeye, orman alanına inşa
edilecek olması ve su kaynaklarını tehdit ettiği gerekçesiyle karşı çıkılıyordu.
Sanayi sitesi projesini, Büyükşehir Belediyesi önce onaylamamış, ardındansa
çevre düzeni plan değişikliğini kabul ederek yapımına vize vermişti. Kararın
alındığı belediye binası önünde esnaf odaları üyeleri, meslek odası
temsilcilerine saldırmışlardı. Proje yüzde 30
küçültüldü
Referans'ın 11 Haziran tarihinde "Büyük Sanayi Kavgası" başlığıyla duyurduğu,
kenti ikiye bölen projeyle ilgili yargı, dava konusu işlemi "hukuka aykırı"
olarak tanımlayıp uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceği
gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı verdi. Akademik meslek odalarının açtığı
davada, Bursa 1. İdare Mahkemesi, uygulama halinde telafisi güç zararlar
doğabileceğinden, Bursa İl Genel Meclisi'nin 2020 Çevre Düzeni İmar Planı'nda
yaptığı değişikliğin yürütmesini durdurdu.
Ancak BESOB, mahkemenin bu kararına karşın geri adım atmayarak, projeyi yüzde
30 küçültülmüş halde yeniden il genel meclisi onayına götürdü. BESOB Başkanı
Arif Tak, idarenin bir-iki gün içinde projeyi onaylamasını beklediklerini
kaydederek, sanayi sitesini mutlaka hayata geçireceklerini söyledi. Projenin
meclisten geçmesiyle mahkemenin verdiği kararın ortadan kalkacağını savunan Tak,
TOKİ'nin kısa sürede kamulaştırma çalışmaları ile inşaata başlayacağını
bildirdi. Yeni onaydan sonra mahkeme kararının bağlayıcı olamayacağını
vurgulayan Tak, "Mahkemeye itiraz konusu olan hem arazinin büyüklüğü hem
belediyeden karar alınmaması, ikisi de ortada yok şu anda. O kararlar havada
kalmıştır. Projemiz hukuki yollara uygun olarak devam ediyor"
dedi. Baro yeni dava açacak
Bursa Barosu Başkanı Zeki Kahraman ise il genel meclisinden yeni bir karar
alınacak olmasını "hukuki bir hile" olarak nitelendirdi. İdarenin daha önce de
bunu yaptığını ve başka illerde de bu uygulamanın görüldüğünü ileri süren
Kahraman, "Hukuken doğru ama etik değildir. Projeyi küçülterek de olsa Bursa
Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nden geçirerek, hukuki bir eksikliği gidermiş
oldular. Ancak bu yeterli değil. Çünkü bizim itirazımız yerin büyüklüğü ile
ilgili değildi. Çevresel etkenler var" dedi. Kahraman, yeni dava süreciyle
ilgili çalışmalarını başlattıklarını ve il genel meclisinin yeni karar alması
durumunda yeniden dava açacaklarını vurguladı. Bakanlığın
isim değiştirme yetkisi yok
Bursa 1. İdare Mahkemesi, Bayındırlık Bakanlığı'nın planın ismini değiştirme
yetkisi bulunmadığını, gerek ölçeği ve gerekse isim değiştirme öncesindeki
prosedür bakımından il özel idaresinin de yetkisine girmediğini bildirdi.
Kararda şu ifadelere yer verildi: "Dolayısıyla yetkisiz makam tarafından
yapılmış bu isim değiştirme işlemi geçerli olmadığından konunun, planın önceki
ismi ve ölçeğine göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu hale göre uyuşmazlığın
çözümlenebilmesi için, idari istikrar prensibi gereği halen geçerli ve
yürürlükte olan 1998 onay tarihli 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planında il
genel meclisi tarafından yapılan değişikliğin 5302 sayılı kanuna uyarlık olup
olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Olayda, dava konusu olan Bursa
Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde kaldığı halde plan değişikliğinin, Bursa
Büyükşehir Belediyesi'nin katılımı olmaksızın il özel idaresi tarafından
hazırlanıp sadece il genel meclisince onaylandığı ve itirazların da aynı usulle
karara bağlandığı anlaşıldığından, dava konusu kararlardan bu yönüyle 5302
sayılı kanuna uyarlık bulunmamaktadır."
|