İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim
Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, Türkiye'nin küresel ısınma ile
mücadelede sorumluluk almak zorunda olduğunu belirterek, ''Bizim altını
çizdiğimiz husus, her iki süreçte de ülkemizin gerçekleri ile örtüşmeyen
taahhütlere girilmemesi konusunda dikkatli olunması ve mümkün olduğunca çok
finansal destek alınabilmesidir'' dedi.
Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin (EGD) 4.'sünü düzenlediği
Küresel Isınma Kurultayı'nın açılışında konuşan Küçük,
insanlığın, sanayi devrimi ile birlikte, son iki yüzyılda, teknoloji ve üretim
kapasitesinde büyük bir ilerleme kaydettiğini belirtti. Küçük, insan hayatına
pek çok kolaylığı getiren bu sürecin, ne yazık ki doğada bazı tahribatlara yol
açtığını dile getirerek, dünyanın ciddi ekolojik tehditlerle karşı karşıya
geldiğini kaydetti.
Bunların ilkinin, ozon tabakasının incelmesi olduğunu anımsatan Küçük, bu
konuda, dünyanın iyi bir sınav verdiğini, ülkelerin işbirliği yaptığını ve, ozon
tabakasını incelten materyallerin kullanım ve üretimlerine son verilmesinde
büyük mesafe kaydedildiğini söyledi. Küçük, burada Türkiye'nin de, kendi
sorumluluğunu başarıyla yerine getirdiğine işaret ederek. sözlerini şöyle
sürdürdü: ''Ancak, ekolojik tehdit ne yazık ki
ozonla sınırlı kalmadı. Çok geçmeden, insanlığı tehdit eden, yeni ve çok daha
büyük bir risk faktörü, küresel ısınma ve iklim değişikliği gündeme geldi. Öyle
ki, ünlü gelecekbilimci, James Martin, iklim değişikliğini, insanlık için
terörden çok daha büyük bir tehdit olarak nitelendiriyor. ülkemiz ise, maalesef,
iklim değişikliğinden en olumsuz etkilenme potansiyeli taşıyan ülkeler arasında
yer almakta.
Dolayısıyla, küresel ısınma, hem dünyamızın hem ülkemizin geleceği açısından
son derece önemli ve hepimizin üzerinde hassasiyetle durması gereken bir konu.
Bu noktada, EGD'nin gündelik siyasi ve ekonomik kaygılar arasında, geri plana
düşme riski taşıyan bu hayati konuyu, gündemde tutmak üzere gerçekleştirdiği
kurultayları çor önemli bulduğumuzu altını çizerek ifade ediyorum.''
''İnsanlık için en büyük
tehdit...'' Tanıl Küçük, küresel
ısınmanın, pek çok alt başlığı içeren geniş bir konu olduğunu ve tüm bunların
kurultay kapsamında ayrıntılarıyla konuşulacağını dile getirerek, şunları
kaydetti:
''İnsanlık, bu büyük tehdidi, küresel ısınma tehdidini bertaraf etmek üzere,
işbirliği yapmanın ve önlem almanın arayışı içinde. Eksikleri olsa, eleştirilse
de, bu anlamda, kazanılmış mevcut en önemli zemin Kyoto protokolü. ülkemiz de,
2009 yılında Kyoto Protokolü'ne imza attı. Diğer taraftan, çevre, Avrupa Birliği
ile müzakere sürecinde de en zorlayıcı başlıklardan biri. Her iki sürece uyumun
da, özellikle sanayimizi doğrudan ilgilendiren, büyük bir maliyet getirdiğini
biliyoruz. Bu maliyete ve sorunun ortaya çıkmasında gelişmiş ülkeler kadar payı
olmamasına rağmen, Türkiye elbette ki, küresel ısınma ile mücadelede sorumluluk
almak zorundadır. Bizim altını çizdiğimiz husus, her iki süreçte de ülkemizin
gerçekleri ile örtüşmeyen taahhütlere girilmemesi konusunda dikkatli olunması ve
mümkün olduğunca çok finansal destek alınabilmesidir.''
Küresel ısınma gerçeğinin, ekonomide büyük bir
dönüşüm sürecini de beraberinde getirdiğine işaret eden Küçük, dünyanın,
şimdiden, yeşil büyüme, yeşil kalkınma, eko?refah, eko-inovasyon, iklim
değişikliğine uyum teknolojileri, gibi kavramlarla konuşmaya başladığını
kaydetti. Küçük, ''Hükümetimiz ve firmalarımız, büyük bir ekonomik potansiyel
taşıyan çevre konusunu, hem yatırım hem de inovasyon alanı olarak mutlaka
gündemlerine almalıdırlar. Ayrıca, bu süreçlerden bağımsız olarak da, kendimiz
için, çocuklarımız için, ülkemizi çevre konusunda çağdaş standartlara taşımak
zorundayız'' dedi.
|