ursa’da, Cumhuriyet döneminin üç yönetim yapısından biri olan ve 1. Ulusal Mimarlık Dönemi’nin örnek yapılarından eski adliye binası, ‘Bursa Kent Müzesi’ olarak hizmet verecek.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nce, Cumhuriyet Alanı’ndaki binanın “Kent Müzesi”ne dönüştürülmesi amacıyla bir yıl önce başlatılan restorasyon çalışmalarında, sona yaklaşıldı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan Bilenser, tarihi binada düzenlediği basın toplantısında, dış güzelliği tüm ihtişamıyla ortaya çıkarılan, iç tefriş ve sergileme çalışmaları son aşamaya gelen müzenin, Ocak ayında açılacağını bildirdi.
Binanın görkemine uygun olarak açılmasını istediklerini, açılışa Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i davet ettiklerini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı da önümüzdeki günlerde davet edeceklerini anlatan Bilenser, göreve geldikleri günden beri Bursa’nın sadece sanayisi ve dinamik iş hayatıyla değil, geçmişiyle ön plana çıkarılmasına çalıştıklarına işaret etti.
Bilenser, Bursa’nın entelektüel bir insan gibi çok yönü olan, Bitinya’dan Cumhuriyet’e uzanan önemli tarihiyle “çok şeyi söyleyen” bir kent olduğunu belirterek, “Söyleyecek çok şeyi olan kentin, bunları söylemesini istedik. İşte bu tarihi mekanda, Bursa’nın M.Ö 2000 yılına kadar uzanan 4 bin yıllık tarihi konuşacak. Kentin hangi evrelerden geçtiğini burada görecek, yaşayacağız. Bu mekanın Türkiye ve dünyaya örnek olacağını düşünüyorum. Bursalılar olarak biz bile burayı gezdikten sonra ‘Bursa’nın bu kadar önemli bir kent olduğunu bilmiyorduk’ diyeceğiz” diye konuştu.
Bilenser, 1926 yılında Ekrem Hakkı Ayverdi tarafından yapılan, o tarihten 2000 yılına kadar adliye olarak kullanılan binanın, birimlerin yeni Adliye Sarayı’na taşınmasından sonra “Hakimevi”ne dönüştürülmesinin gündeme geldiğini hatırlattı.
Binanın bulunduğu bölgenin, imar planında kültür alanı olduğunu, bu nedenle yapının “Kent Müzesi” olarak restore edilmesi fikrinin doğduğunu, uzun uğraşları sonucu bu amaçlarına ulaştıklarını anlatan Bilenser, Türkiye’nin ilk kent tarihi müzesi olma özelliğini taşıyan müzenin, aynı zamanda başkanlığını yaptığı Tarihi Kentler Birliği’nin çalışmalarına da örnek olacağını söyledi.
Bilenser, müzenin yapımında bir köprülü kavşak, bir tüp geçide harcanan paranın dörtte biri kadar harcama yapıldığını anlattı. Bilenser, yaklaşık 3.5 trilyon liraya malolan müzenin yöneticiliğini, Bursa Araştırmaları Vakfı Genel Sekreteri Ahmet Erdönmez’in yapacağını bildirdi.
Erdoğan Bilenser, bölgenin kültür merkezi olması konusunda müzenin bir başlangıç olduğunu, uzun vadede müzeyle arkasındaki tarihi defterdarlık binasını bir galeriyle birleştirecek bir projeyi hayata geçirmek için görüşmelerin devam ettiğini söyledi.
Bursa’nın Osmanlı gelenğinin başladığı bir kent olmasına rağmen, 6 Osmanlı padişahının nerede yaşadıklarının bilinmediğini anlatan Bilenser, tarihi belgelerde padişah saraylarının Tophane’deki Subay Orduevi ve Tophane Endüstri Meslek Lisesi’nin bulunduğu alanın altında kaldığına dair bilgiler olduğuna işaret etti.
Bilenser, bu binaların kaldırılarak bölgede o dönemi anımsatacak “imitasyon” saray yapılması, ışıklandırılması ve gezinti alanlarının oluşturulmasına yönelik düşüncelerinin de bulunduğunu belirtti.
Bilenser’in “müzenin babası” olarak tanıttığı Proje Sorumlusu Nail Arnas’ın verdiği bilgiye göre, bodrumla birlikte 3 katlı olan müzede, Bursa’nın tarihi, coğrafi, kültürel, sosyal, ekonomik, ticari ve turistik yapısı, bilgi ve belgelerle, görsel sunum, obje ve animasyonlarla tanıtılacak. Müzenin bodrum katında arabacılık, semercilik, kebapçılık, ipekçilik gibi Bursa’nın geleneksel ticaret hayatının özgün dekor ve canlandırmalarla tanıtılacağı “Tarihi Esnaf Sokağı” bulunacak.
Tüm katlardaki koridorlar geçici sergi mekanı olarak kullanılırken, zemin katında ziyaretçilerin dinlenebileceği bir kafeterya, hediyelik eşya satış birimi, birinci katta da araştırmacıların yararlanabileceği “Bursa Belgeliği”, küçük bir kütüphane, okuma salonu, 40 kişilik çok amaçlı salon yer alacak. Bu arada, Bilenser, Bursalılardan ellerindeki eski eserleri sergilenmek üzere, geçici olarak müzeye vermelerini istedi.
|