Boya Fabrikasındaki Patlamaya İlişkin İddianame Hazırlandı

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 29 Nisan'da Orta Mahalle Atayolu Caddesi Vernikciler Sanayi Sitesi'ndeki kimyasal üretim yapılan bir iş yerinde yaşanan patlamanın etkisiyle çevredeki fabrika ve araçların zarar gördüğü, 3 işçinin de öldüğü hatırlatıldı.

Patlamada yaşamını yitiren işçiler Mustafa Öztürk, Tayfun Aydın ve Turgay Tüney'i "maktul", maktullerin ailesi ile olayda yaralanan 6 kişi de "müşteki" olarak yer aldığı iddianamede, şüphelilerin savunmalarına yer verildi.

Buna göre, patlamanın meydana geldiği iş yeri sahibi tutuklu şüpheli Mustafa Umut Bıçak savunmasında, olayın yaşandığı yere kısa süre önce taşındıklarını, gerekli başvuruları yapıp ruhsat işlemlerinin tamamlanmasını beklediklerini, patlama sırasında iş yerinde üretim yapılmadığını, stok olarak sadece bitmiş ve sevkiyata hazır metil etil, keton ve peroksit ürünlerinin olduğunu belirtti.

Tutuklu şüpheli Onur Dağdelen ise patlamanın yaşandığı iş yerinde 7 yıldır çalıştığını, 1,5 yıldır Ar-Ge bölümünde görev aldığını ifade ederek, firmada çıkan ürünlerin analizlerini yapıp formül geliştirmek için çalıştığını, ancak uzun zamandır deney ve analiz yapmadığını, olayın neden meydana geldiğini bilmediğini kaydetti.

Firmaya iş güvenliği konusunda hizmet veren danışmanlık şirketi yetkilisi şüpheli Songül Öztürk de patlamanın yaşandığı firmada iş güvenliği uzmanı olarak şüpheli İlkin Günçavdı'nın görevlendirildiğini, gerekli evrakları bu kişinin düzenlediğini anlattı.

Tutuklu şüpheli Günçavdı ise her ay 2 saat firmaya giderek saha denetimleri ve gözlem yaptığını, işverene tavsiyelerde bulunduğunu belirterek, firma üzerinde iş durdurma yetkisinin olmadığını, olaydan önce en son 5 Nisan'da iş yerine gittiğini, patlamayla ilgili herhangi bir kusurun ya da ihmalin söz konusu olmadığını savundu.

İş yeri sahibi asli kusurlu bulundu
İddianamede, bilirkişi raporuna göre, patlamanın meydana gelmesinde Mustafa Ufuk Bıçak'ın "asli", şüpheliler Onur Dağdelen ve İlkin Günçavdı'nın "tali" derecede kusurlu oldukları, şüpheli Songül Öztürk'ün herhangi bir ihmalinin olmadığı kaydedildi.

Ancak Öztürk'ün sahibi olduğu firmanın iş sağlığı ve güvenliği hizmeti vermesi, şüpheli Günçavdı'nın iş sağlığı ve güvenliği uzmanı olarak patlama yaşanan firmada görevlendirilmesi nedeniyle olayda sorumluluğu ve ihmalinin bulunduğu vurgulanan iddianamede, patlamada iki müştekinin basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde, bir müştekinin ise ağır şekilde yaralandığı, otopsi tutanaklarına göre de maktullerin patlama sonucu öldükleri bildirildi.

İddianamede, 4 şüphelinin "taksirle birden fazla kişinin ölümüne veya yaralanmasına neden olmak" suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması istenirken, "mala zarar vermek" suçundan takipsizlik kararı verildi.

Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, Anadolu Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.