mar operasyonlarıyla sarsılan Bodrum'da yasadışı yapılaşma sadece karada değil ''deniz''de de var.
Başta ilçe merkezi ile Gündoğan, Göltürkbükü gibi eğlence ve gece yaşamının ''paparazzi'' beldeleri haline gelen yerleşmelerde, sayıları 250'ye yaklaşan ''kaçak'' iskele bulunuyor. Ne var ki bu kaçak iskeleler, ''adları''na uygun olarak deniz taşıtlarının yanaşmaları için değil, kıyıdaki turistik tesisler tarafından ''kendi müşterileri''ne hizmet vermek üzere ''deniz üstünde yeme, içme ve eğlenmek'' için inşa ediliyorlar.
Yakın yıllara kadar yarımadanın en ''dingin'' köşelerinden olan Torba'da bile sadece bu yaz 20'ye yakın izinsiz iskelenin yapılması, dağlarına kadar ''betonlaşan'' Bodrum'un yakın gelecekte denizlerinin de ''odunlaşacağı''nı gösteriyor...
Kıyılarda yer kalmayınca, sabahları ''açık büfe kahvaltı'' , gündüzleri ''güneşlenme'' , akşamları ''restoran-bar'' ve geceleri de ''beach-kulüp'' işlevlerine dönük koca koca iskeleler ardı ardına sıralanıyor...
''Deniz üstü ahşap platformlar'' şeklinde yaygınlaşan bu uygulamanın ''kaçak'' yapılması ise kıyı ve imar yasalarının yanı sıra özellikle ''sahil güvenlik mevzuatı''nın yarattığı engeller aşılamadığından... Çünkü belli bir büyüklüğü geçen iskelelerin her istenilen yerde yapılmaları ''askeri'' nedenlerle de mümkün değil. Güvenlik açısından ''stratejik hassasiyet'' taşıyan iskeleler için ''ruhsat'' koşulları arasında ''Denizcilik Müsteşarlığı''ndan izin alınması gerekliliği de bundan ötürü...
Nitekim, geçen ocak ve şubat aylarında Bodrum Yarımadası'ndaki koyda inceleme yapan Sahil Güvenlik Komutanlığı, çoğunluğu Bitez, Ortakent-Yahşi, Turgutreis, Yalıkavak, Gündoğan ve Göltürkbükü gibi merkezlerde 230 ruhsatsız iskele saptamıştı. Yasal olarak iki iskele arasında 150 m. olması gerekirken neredeyse ''bitişik nizam''da kurulmuş platformlardan bazılarının, denizin içinde ''400 m2''yi buldukları görülünce de durumun ''yasadışı işgal''e dönüştüğü belirtilmişti...
Ne var ki uyarılar dikkate alınmadığından, Bodrum kıyılarının odunlaşması devam ediyor. Belediyeciler ise kesebildikleri ''para cezaları''nın ''komik'' kaldığını belirterek mühürleseler bile ''caydırıcı'' olunamadığından yakınıyorlar... Yani Bodrum'da sadece karadaki kaçak yapılar için değil, iskele konumundaki yasadışı platformlar için de yasalarımızdaki ''yıkım'' kuralı akla gelmediğinden, ''para cezası karşılığında hukuksuzluk'' anlayışı denizin işgalinde de geçerliliğini sürdürüyor...
|