Deloitte Türkiye'nin '2011 Yılı
Birleşme ve Satın Almalar Raporu'na göre, birleşme ve satın almalar
2011'de sayı olarak rekor kırdı. Rapora göre, 2011 yılı 241 adet işlemle
birleşme ve satın almalar açısından tarihsel olarak en hareketli dönem oldu.
Toplam işlem hacmi 15 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirken, yabancı
yatırımcılar yüzde 74'lük pay ile 2 yıl aradan sonra yeniden öne çıktı. Yabancı
yatırımcılar 11,1 milyar dolarlık işlem hacmiyle toplam işlem hacminin yüzde
74'ünü oluştururken, en fazla sağlık, finansal hizmetler, üretim, gıda-içecek,
e-ticaret ve enerji sektörlerine ilgi gösterdi.
Yıl içinde gerçekleşen 241 işlemin 46'sına imza atan özel sermaye fonları,
özellikle sağlık, gıda-içecek ve e-ticaret sektörlerine ilgi gösterdi. Bazı özel
sermaye fonlarının yatırımlarından çıkış işlemleri görüldü. TPG'nin Mey İçki
satışı ile Abraaj'ın Acıbadem Sağlık satışı özel sermaye fonlarının bugüne kadar
Türkiye piyasasında gerçekleştirdiği en büyük ölçekli çıkış işlemleri oldu.
2011, küçük ve orta ölçekli işlemlerin satın
alma ortamına yön verdiği bir yıl oldu. 500 milyon dolar seviyesini geçen işlem
sayısı azken, önceki yıl 140 milyon dolar olan ortalama işlem değeri, 2011'de 62
milyon dolar olarak gerçekleşti. İşlem sayısının yüzde 83'ünü oluşturan 50
milyon doların altında işlem büyüklüğüne sahip 201 işlem, toplam işlem hacminin
yüzde 22'sini oluşturdu. Önceki yıllarda işlem hacmi üzerinde belirleyici olan
özelleştirmeler, 2011 yılında son derece sınırlı sayıda ve hacimde kaldı. 2010
yılında işlem hacminin yüzde 50'sini oluşturan özelleştirmelerin bu yılki işlem
hacmindeki payı yüzde 7 oldu. Vallares-Genel
Enerji, Diageo-Mey İçki, IHH-Acıbadem Sağlık işlemleri ile İDO özelleştirmesi,
yılın öne çıkan büyük ölçekli işlemleri oldu. Bu 4 işlem toplam işlem hacminin
yüzde 42'sini meydana getirdi. Rapora göre,
önümüzdeki dönemde perakende, enerji, e-ticaret, gıda-içecek ve finans
sektörlerinin en aktif sektörler olacak ve orta ölçekli işlemler pazarındaki
canlılığın sürecek. Özelleştirme takviminde çok sayıda özelleştirme projesi
olmakla birlikte özelleştirme ortamı belirsizliğini koruyor. Global ekonomik
konjonktürdeki olumsuz havaya rağmen, yabancı yatırımcıların ve özel sermaye
fonlarının Türk şirketlerine ilgisinin sürecek ve 2012 yılında da birleşme ve
satın almalar devam edecek. ''Küçük ve
orta ölçekli işlemler pazarı öne çıktı''
Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman Ortağı Başak Vardar,
raporu şöyle değerlendirdi:
''Ticari ve siyasi ilişkilerinin yoğun olduğu bölgelerdeki sorunlara rağmen
Türkiye 2011'de çarpıcı bir şekilde büyüdü ve yatırımcılar nezdindeki
çekiciliğini pekiştirdi. Tarihsel olarak en fazla sayıda satın alma işleminin
gerçekleştiği 2011 yılında, küçük ve orta ölçekli işlemler pazarı öne çıktı.
Ayrıca, Türkiye geçtiğimiz yıl daha önce görülmemiş bir şekilde dünyanın hemen
her bölgesinden yatırımcı çekti, 40 kadar farklı ülkeden yatırımcılar satın
almalar yaptı. 2012'de ise piyasaları zorlu bir
dönem bekliyor. Avrupa'daki finansal sıkıntıların ve global ekonomik
konjonktürdeki yavaşlamanın Türkiye'yi etkilemesi kaçınılmaz. İç piyasada cari
açık, enflasyon gibi riskler var. Ancak, canlı orta ölçekli işlemler pazarı,
ikincil satışlar, özelleştirme takvimi ile yabancıların ve fonların ilgisi,
birleşme ve satın almalar açısından 2012 için her şeye rağmen iyimser
düşünmemize yol açıyor.''
|