BM tarafından yayımlanan '2012 Dünya Ekonomik
Görünümü ve Beklentileri Raporu'nda, bu yıl Avro
Bölgesi'nde borç krizi sürerken tüm dünyada ülkelerin ekonomik
yavaşlama yaşayacakları belirtilerek, hükümetlerin, ülkelerindeki ve özellikle
de genç nüfus içindeki yüksek işsizlik oranlarıyla mücadele etmeleri gerektiği
vurgulandı. Gelecek iki yılda, dünyadaki bölgelerin çoğunda ekonomik büyümenin
yavaşlayacağı, sadece Afrika kıtasında ekonomik büyümenin süreceği tahmininde de
bulunuldu. Raporda, ''özellikle Avrupa'da ve
ABD'de politika oluşturanların, iş ve borç krizleri ile mali sektördeki
kırılganlıkla mücadele etme yönünde başarısız olmaları, 2012-2013 yıllarındaki
en önemli riski oluşturuyor. AB ve ABD, dünyanın en büyük iki büyük ekonomisini
oluşturuyor ve birbirleriyle iç içe girmiş durumda, birinin sorunu öbürünün
sorununu besleyerek yeni bir küresel durgunluğa yol açabilir. 2009 yılında
küresel ekonomik krizden güçlü şekilde kurtulabilen gelişmekte olan ülkeler ise
bu kez mali ve ticaret kanallarıyla bu durgunluktan kötü etkilenebilirler''
yorumu yapıldı. BM raporunda, iyimser
tahminlere göre dünya ekonomisinin 2012 yılında yüzde 2,6 oranında, 2013 yılında
ise 3,2 oranında, kötümser tahminlere göre ise 2012 yılında sadece 0,5 oranında,
2013 yılında ise 2,2 oranında büyüyebileceği tahmininde bulunuldu.
Raporda, 2011'de yüzde 1,6 oranında büyüme
görünen AB bölgesindeki büyümenin 2012 yılında sadece 0,7 oranında olacağı,
ayrıca işsizlik oranının Avrupa'da yüzde 10 civarında kalmaya devam edeceği
vurgulandı.
Afrika için iyimser tablo
Afrika kıtasının büyümeyi sürdüreceği belirtilen raporda, 2011 yılında yüzde
2,7 oranında ekonomik büyüme görülen Afrika kıtasında bu oranın 2012 yılında
yüzde 5'e, 2013 yılında ise yüzde 5,1'e yükselmesinin beklenildiği, ancak bu
oranın askeri ihtilaflar, yolsuzluk, altyapı yetersizliği ve kuraklık gibi
nedenlerden dolayı kıtanın değişik ülkelerinde büyük değişiklikler göstereceğine
işaret edildi. Afrika kıtasında işsizlik ve yoksulluğun istikrarsızlık kaynağı
olduğu vurgulanan raporda, kıtadaki en büyük ekonomik büyümenin Güney Afrika'da
yaşanacağı belirtildi. Arap dünyasındaki
ekonomik manzaranın ise Arap Baharının bölgeye getirdiği siyasi geçiş dönemleri
ve protestolar nedeniyle büyük oranda belirsiz olacağı, bölgedeki ekonomik
büyümenin yüzde 6,6'dan yüzde 3,7'ye düşmesinin beklendiği belirtildi. Ayrıca
bölgedeki huzursuzluğun, ticaret ve turizm gelirlerini özellikle Lübnan'da bir
hayli etkilediğinin de altı çizildi. Bölgede işsizliğin aynen Avrupa ve
Afrika'da olduğu gibi büyük problem olmayı sürdürdüğü de belirtilen raporda, bu
bölgedeki işsizlik oranının (özellikle de eğitimli gençler arasında) dünyadaki
en büyük işsizlik oranı olduğu ve bu problemin çözülmemesi halinde bölgede
istikrarın sağlanması önündeki en büyük tehdidi teşkil ettiği vurgulandı.
Belirleyici olan AB ve ABD'nin
durumu Doğu Asya'da ekonomik büyümenin
2012 ve 2013 yıllarında yüzde 6,9 oranına düşmesinin beklendiği bildirilen
raporda, bölgenin en büyük ekonomisi olan Çin'deki ekonomik büyümenin de yüzde
9,3'den 2012'de yüzde 8,7'ye düşmesinin öngörüldüğü kaydedildi.
Raporda Güney Asya, Latin Amerika ve Karayip
bölgelerinin durumunun büyük oranda AB ve ABD ekonomilerinin durumuna bağlı
olduğu, çünkü AB ve ABD'nin bu bölgelerin en büyük ihracat pazarları ve turizm
gelir kaynakları olduğuna işaret edildi. Raporda Latin Amerika'nın önemli
yatırımcısı olan Çin'in ekonomik yavaşlamasının, Güney Amerika bölgesini de
olumsuz etkileyeceği vurgulandı. Raporla ilgili
olarak Meksika'da düzenlenen basın toplantısında konuşan BM ekonomisti Rob Vos,
''Avrupa ve ABD'de ekonomik durumun daha da kötüye gitme riski arttı. Bu yüzden
Güney Amerika ve Karayip ekonomileri bundan büyük zarar görecek ve ekonomik
büyümeleri yüzde 1'in altına düşebilecek. ABD ekonomisinin durumundan dolayı
Brezilya ve Meksika durgunluğa gidiyor'' diye konuştu.
Türkiye
Raporda Türkiye 'Batı Asya' coğrafi
bölgesinde yer aldı ve 2011 yılının ikinci yarısında güçlü ekonomik
faaliyetlerin biraz zayıfladığı, ekonomik büyümedeki ivmenin yavaşladığı, bu
yavaşlama eğiliminin 2012 yılında da süreceği, enflasyonun ise artmasının
öngörüldüğü belirtildi. 2011 yılında Türkiye'nin cari açığının GSYH'nın yüzde
10'una kadar genişlediği de anımsatıldı. Raporda, Türkiye'deki ekonomik
büyümenin 2012 yılında yüzde 3,2 oranında, 2013 yılında ise yüzde 5,4 oranında
olacağı öngörüsünde bulunuldu. Diğer
belli başlı bölgeler ve ülkelerdeki oranlar
Büyüme oranlarının AB ülkeleri için 2012
yılında yüzde 0,7, 2013 yılında 1,7; gelişmiş ülkeler için 2012'de yüzde 1,3,
2013'de ise yüzde 1,9; gelişmekte olan ülkeler için 2012 yılında yüzde 5,6, 2013
yılında 5,9 oranında olmasının öngörüldüğü kaydedildi. Raporda, ABD'nin
ekonomik büyümesinin 2012 yılında yüzde 1,5, 2013 yılında yüzde 2, en fazla
büyümenin kaydedildiği Çin'de ise ekonomik büyümenin 2012 yılında yüzde 8,7,
2013'te ise yüzde 8,5 oranında olacağı öngörüldü.
|