Zemin Sıvılaşması Bulunan...
Zemin Sıvılaşmasında 15 İlçeye Dikkat
İstanbul'da Deprem Tehlikesi...
“Sıvılaşma Vasfı Olan Tarım...
İzmir'de Hâlâ Evi Olmayan...
2 Bin 724 Artçı Meydana Geldi
Türkiye Genelindeki 5 Milyon...
DASK: Hasar İhbarında Süre...
Kahramanmaraş Kalesi de Depremde...
“Zemin Değil, İhmaller Yıkıyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İmar...
Hatay’da 101 Milyon Liraya...
Yeni Apartman Tek Parça Halinde...
Afet Paraları Göç ve Güvenliğe Gitti
Yıkılan Hastanenin Depreme...
Malatya'da Yıkılan Binalarda...
TOKİ Konutlarında Yapısal Hasar Yok
İki Kamu Hastanesinin Depremi...
“Binalar, Sıvılaşma Tehlikesi Ortadan Kaldırılmadan İnşa Edilmiş”
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Sıvılaşma tehlikesi ortadan kaldırılmadan bu binalar projelendirilip, inşa edilmiş. Depremin suçu yok. Suç bu yanlış işlerin altına imza atanlarda." dedi.
Türkiye'nin Doğu, Güneydoğu, Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz bölgeleri, Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerle sarsıldı. Büyük yıkımlar ile binlerce kişinin ölümüne ve yaralanmasına yol açan depremler sonrası bölgelerde arama- kurtarma çalışmaları ise sürdürülüyor. İzmir'deki Dokuz Eylül Üniversitesi'nin (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, afet bölgesine Afyon Kocatepe Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Çağlar Özkaymak ve DEÜ-DAUM'dan öğretim görevlisi Dr. Özkan Cevdet Özdağ, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Volkan Karabacak ile giderek incelemelerde bulunuyor. DHA’da yer alan habere göre; kendisi de Hataylı olan ve bazı uzak akrabaları göçük altında kalan Prof. Dr. Sözbilir, yıkımda sıvılaşmanın etkisini vurgulayıp, "Sıvılaşma, zeminin sarsıntı sırasında taşıma gücünü kaybetmesi olarak tanımlanabilir. Eğer zemin 'alüvyon' dediğimiz, henüz suyunu kaybetmemiş, diyajenez sürecini (taşlaşma-taş haline geçme) tamamlamamış ise, yer altı suyu seviyesi 0-10 metre arasındaysa ve kum-silt boyutundaki malzemeden oluşuyorsa o bölgede sıvılaşma tehlikesi var demektir. Normalde bu tür zeminler üzeri imara açılmadan önce jeolojik-jeoteknik etütlerle belirlenir." dedi. Sıvılaşma tehlikesi olan zeminlerin üzerine doğrudan bina yapılamayacağını vurgulayan Prof. Dr. Sözbilir, "Bu nedenle öncelikle sıvılaşma tehlikesi ortadan kaldırılmalıdır. Kahramanmaraş merkezli her iki depremde de sıvılaşmanın gerçekleşmesi nedeniyle özellikle Antakya ve Gölbaşı gibi yerleşimlerde hem can ve hem de mal kaybı ciddi boyutlara ulaşmıştır. Demek ki sıvılaşma tehlikesi ortadan kaldırılmadan bu binalar projelendirilip, inşa edilmiş. Yani depremin bir suçu yok. Suç bu tür yanlış işlerin altına imza atanlarda." diye konuştu. |