Dönemin başbakanı Süleyman Demirel'in
1968 yılında hizmete açtığı Aşkale Çimento'nun 40 yıllık
hikayesi, kolektif bilincin bir türlü egemen olamadığı Türkiye'de "ben" yerine
"biz" demenin nelere kadir olabileceğini ortaya koyuyor. Özelleştirme kapsamına
alındıktan sonra 1993 yılında bölge insanlarından oluşan bin ortaklı
ER-ÇİM-SAN tarafından satın alınan Aşkale
Çimento, 250 bin tonluk üretim kapasitesini 15 yılda 3 milyon tona
taşıdı. Bugün itibarıyla üretiminin yüzde 10'unu ihraç eden Aşkale Çimento,
Trabzon, Gümüşhane ve Erzincan'da da üretime geçerek Doğu Anadolu Bölgesi'nin
lider çimento üreticisi konumuna geldi.
2008'in yapı malzemeleri alanındaki En Hızlı Balığı, Aşkale Çimento'nun
Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik, Hızlı Balık ödülünü
almanın kendileri için önemli olduğunu belirterek, çok zor şartlarda ve çok zor
bir iklimde üretim yapmalarına rağmen bu ödülü kazanmanın gururunu yaşadıklarını
söylüyor. Yücelik, "Amacımız geliştikçe gelirimizi bölgemize sunmak. Bölgemizin
kalkınması için Doğu'yu merkeze alacak bir teşvik politikasına ihtiyacımız var"
diyor. Aynı zamanda Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı'nı da yürüten
Lütfü Yücelik, söz konusu başarının tesadüf değil azmin ve sabrın eseri olduğunu
belirterek, "Türkiye'de en zor şey ortak iş yapmak. Ülkemizde ortaklık kültürü
çok zayıf. Oysa ülkemizin ve geri kalmış bölgelerimizin gelişebilmesi için
ortaklık kültürünün çok büyük önemi var. Biz Aşkale Çimento olarak bunu
başardık. Kolektif çalışarak, sermayelerimizi birleştirerek ve profesyonel bir
yönetim ekibi kurarak 15 yılda 10 kat büyüdük" diyor. Yücelik, gelecek için de
çok iddialı:" Hedefimizi Türkiye'nin en büyük 100 firması içine girmek olarak
belirledik. Bu asla hayal değil. Biz 1993 yılından bu yana ortaklarımızla
birlikte hayalleri gerçeğe çevirdik. Aşkale Çimento'yu 16 yıl önce dibe vurmuş
bir halde aldık. Bugün Türkiye'nin en büyük 296'ıncı firması
olduk."... İlk 5 yıl sadece borç ödediler
Yolları Aşkale Çimento'da kesişen toplumun her kesiminden yaklaşık bin kişi,
yatırım açlığı çeken doğuda bir "başarı hikayesi" yazmış olmanın mutluluğunu
yaşıyor. Çünkü memur, emekli, esnaf, öğrenci ve işadamlarından oluşan kalabalık
bir ailenin oluşturduğu Aşkale Çimento, 41. yılında "41 kere maşallah"
dedirtecek bir performansın altına imza atıyor. Ancak Aşkale Çimento'nun 15 yıl
içinde ulaştığı nokta bugün tüm ortaklarını fazlasıyla mutlu etse de şirketin
bugünlere gelmesi hiç de kolay olmadı. Lütfü Yücelik, o günleri özetlerken "Çok
zor zamanlar yaşadık" diye konuşuyor.
Erzurumlular, 1993 yılında 31 milyon dolar muhammen bedelle satışa çıkarılan
Aşkale Çimento'yu satın almaya karar veriyorlar vermesine ama bin kişinin
topladığı para 2,5 milyon doları ancak buluyor. Geriye kalan 29 milyon dolar
için günlerce banka kapılarında yatıp kalktıklarını anlatan Yücelik'in sözleri
fabrikayı yaşatmak için ödenen bedeli de gözler önüne seriyor: "Elimizdeki para,
almak istediğimiz fabrikanın yüzde 10'u bile etmiyordu. Kimse bize kredi vermeye
yanaşmıyordu. Sonunda kredi sorununu çözdük. Ama 1998'de borcumuz bitene kadar,
kredi faizleri ile birlikte Aşkale Çimento'ya 63 milyon dolar ödemiş olduk. İlk
5 yıl nefes almadan çalıştık ama kimseyi de işten çıkarmadık. Kimse bize
inanmazken, biz fabrikayı sıfırdan yarattık."
Trabzon Çimento ile gücüne güç
kattı
Borçlarını sıfırlayıp "Artık yatırım zamanı" diyen Aşkale Çimento, 1999'dan
itibaren üretim kapasitesini artırmak için harekete geçti. Öncelikle yeni bir
üretim bandı açıldı ve üretim kapasitesi yıllık 300 bin tondan 650 bin tona
çıkarıldı. Daha sonra Erzurum ve Ağrı'da birer hazır beton tesisi kuruldu. 2005
yılında ise "sınırları zorlamaya" karar verildi. 2005 yılında Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu (TMSF) tarafından satışa çıkarılan Trabzon Çimento'yu alma kararı
verirken çok düşündüklerini anlatan Lütfü Yücelik, "Trabzon Çimento bizi
bölgemizin ötesine taşıyacak bir potansiyel içeriyordu. Üretim ve ihracat
kapasitemiz bir anda fırlayacaktı. Gözümüzü kararttık, Trabzon Çimento'ya talip
olduk" diyor.
Gerçekten de Aşkale Çimento'nun Trabzon Çimento'yu satın alması ile yıllık
çimento üretimi üç kat artarak 1 milyon tona ulaştı. Kent merkezinde yer alan
Trabzon Çimento'nun tüm teknolojik altyapısı yenilendi, Türkiye'de ilk kez
çimento üretiminden kaynaklanan tozların kentin üzerine salınmasını engellemek
için 1.5 milyon dolarlık filtre yatırımı yapıldı. Bünyesine Trabzon Çimento'yu
kattıktan sonra daha güvenle yoluna devam eden Aşkale Çimento, 2006'da 27 milyon
euroluk kapasite artırımı yatırımına start verdi. 2008 yılına gelindiğinde
Aşkale Çimento ve Trabzon Çimento'nun toplam üretimi 1.5 milyon tona, üretim
kapasitesi ise 3.5 milyon tona ulaştı.
İş hayatında "gözü karartmanın" meyvelerini kısa sürede toplamaya başlayan
Aşkale Çimento, 2007 yılında Türkiye'nin en çok vergi ödeyen 100 firmasından
biri oldu. Yine aynı yıl Anadolu Kaplanları içinde "İhracat Şampiyonu" seçilen
şirket, İSO'nun "En büyük 500 Şirket" sıralamasında ise 2008 yılında 296. sıraya
oturdu. Kriz vız geldi, 2 yeni fabrika yolda
Doğu ve Güneydoğu'daki pazar payını yüzde 40'a çıkaran Aşkale Çimento,
küresel krizin hem iç hem dış pazarda yarattığı talep darlığına rağmen, yeni
yatırım yapmakta kararlı. Şirket, Erzincan ve Gümüşhane'de de iki yeni çimento
fabrikası kurmak üzere kolları sıvadı. Toplam 38 milyon dolara mal olacak ve
nisan ayı sonunda faaliyete geçecek bu iki fabrika ile işsizlikten kıvranan doğu
kentlerindeki gençlere bir nebze olsun umut aşılamak istediklerini vurgulayan
Lütfü Yücelik, "Bölgede ve Türkiye'de, Aşkale Çimento bir güç haline geldi. Bu
ve benzeri girişimlerimiz, kapasite artırımlılarımız, yatırımlarımız ihracata
yönelmemizde güçlü bir dayanak olacak. Aynı zamanda daha fazla üretim, daha
fazla, istihdam ve daha fazla katma değer imkânı bulacağız. İlk etapta iki
fabrikada toplam 200 kişiyi istihdam edeceğiz. Yakın zamanda Van ve Iğdır
civarlarında da yeni yatırım planlıyoruz" diye
konuşuyor. Yeni teşvik politikası gerekli
Yücelik'e "Peki ya kriz? Hiç mi endişeniz yok?" diye soracak oluyoruz. "Biz
buralarda zaten kriz dışında bir yaşam bilmiyoruz ki... Bu da diğer krizler gibi
geçecektir elbet" diyor Yücelik ve ekliyor: "Bu dönemde hepimiz kenetlenmeli ve
daha çok çalışmalıyız. Herşeye rağmen ihracat rakamlarımızı artırmalıyız. İç
pazarı canlandırmalı ve birbirimize moral vermeliyiz. Birçoğu teşviklerle ayakta
kalmaya çalışan doğulu tüccar ve sanayici krizin etkisiyle iyice sarsıldı. Biz
asla ayrıcalık istemiyoruz. Ama doğudaki esnaf krizin ötesinde sorunlar yaşıyor.
Mevcut teşvik sisteminin, doğuya özel hale getirilmesini
istiyoruz." Çimento sektöründe binden
fazla şirket var
1980'li yıllardan itibaren ciddi gelişme kaydeden yapı malzemeleri sektörü,
son yıllarda konut sektöründe yaşanan canlılık ile birlikte büyük ivme kazandı.
Sektör başta çimento ve seramik olmak üzere seramik, prefabrik beton, tuğla ve
kiremit üretimi üzerinde yoğunlaşıyor. Şu anda bu alanlarda faaliyette bulunan
şirket sayısı binin üzerinde. Türkiye yıllık 50 milyon tonluk çimento üretimi
ile dünyada yedinci, Avrupa'da ise üçüncü sırada bulunuyor. Sektörün imalat
sanayi içindeki payı da yüzde 5,7 düzeyinde. Hazır beton üretimi ise her geçen
yıl artan bir ilgi ile büyüyor. 2003-2007 arasında yüzde 175 artan hazır beton
üretimi, sektördeki çalışan sayısında da yüzde 17 artışa yol açtı. Türkiye,
hazır betonda İspanya ve İtalya'nın ardından dünyanın üçüncü büyük üreticisi
konumunda, yıllık üretim 74 milyon metreküp. Nasıl hızlı
balık oldu?
* Şirket yönetiminde kolektif bilinci hakim kıldı. * Kriz dönemlerinde
üretimden ve yatırımdan vazgeçmedi. * Bölgesindeki işsizliğe karşı savaş
açtı. * Çevreye ve insan sağlığına duyarlı hareket etti.
Rakamlarla Aşkale Çimento:
* Klinker üretim kapasitesi 2 milyon ton/yıl. * Çimento üretim kapasitesi
3.5 milyon ton/yıl. * Hazır beton üretim kapasitesi 540 metreküp/saat. *
15 yılda ödenen enerji bedeli 62 milyon dolar. * 15 yılda ödenen toplam vergi
47 milyon dolar. * Fabrikaya giren kamyon sayısı 100 bin adet/yıl. * 15
yılda üretilen çimento miktarı 8.2 milyon ton. * 15 yıllık yatırım bedeli 200
milyon dolar. * Dağıtılan temettü 36 milyon dolar. * Çalışan sayısı
1010.
|